‘Özgürlüğe Ses Ver’ diyen tutsak yakınları: Yegâne talebimiz tecridin kalkması

“Özgürlüğe Ses Ver” eylemine katılan tutuklu yakınları, İmralı’daki tecridin kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, “Hem çocuklarımızın hem de bizim yegâne talebimiz bu. Bu olursa ancak ülkeye barış gelir. Onların sesine ses sözüne söz olmalıyız “dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Kürdistan ve Türkiye cezaevlerindeki tutukluların “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında başlattıkları eylemleri devam ediyor. Tutuklu yakınları da başlattıkları “Özgürlüğe Ses Ver” eylemi ile kampanya kapsamında eylemler gerçekleştiriyor. Birçok kentte cezaevi önlerinde bir araya gelen tutsak yakınları, tecridin halklara kaos ve krizden başka bir şey getirmediğine dikkat çekerek, barış, özgürlük taleplerini yeniliyor.

Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nin önünde her pazartesi bir araya gelerek Amed’de yaşayan tutsak yakınları, “Herkes derin uykusundan uyansın” sözleri ile tecride karşı ses yükseltme çağrısı yaptı.

‘Bu halka çektirmedikleri zulüm kalmadı’

Cezaevinde 28 yıldır tutuklu bulunan Basri Kılıç’ın annesi Ayten Kılıç, cezaevinde tutukluların çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarına ve baskıların günden güne arttığına dikkat çeken Ayten Kılıç, özellikle hasta tutukluların baskılardan yoğun bir şekilde etkilendiğini söyledi. Ayten Kılıç konuşmasının devamında şunlara yer verdi:

“­Çocuklarımıza 30 yıl verdiler, yetmedi tahliyelerini yaktılar. Bu annelerin bu çocukların gözü hep cezaevi kapılarında kaldı. Allah hakkımızı bu zalim devlete bırakmasın. Ben oğlum için de diğer tutuklular için de buradayım. Hepsi hasta, geçen sene girdikleri açlık grevi nedeniyle hepsinde ciddi hastalıklar var. Biz İzmir’e gidene kadar perişan oluyoruz. Bu kadar yolu 40 dakika için gidiyoruz. Ailelere çektirmedikleri işkence kalmadı. Kürt halkının başına getirmedikleri şey kalmadı. Bu kadar zulümle bu kadar kanla nereye kadar gidecekler? Biz de insanız ve insan gibi bu dünyada yaşamak istiyoruz. Biz annelerin elinden ne geliyorsa onu yapacağız. Kürt halkı artık kendine gelsin. Korucular, AKP’liler artık doğru yolu bulsun. Bu kan nereye kadar akacak. Bu tecrit kalksın bu baskılar sona ersin. Biz barış istiyoruz biz işkence istemiyoruz. Yeter artık!”

‘Sessizliğin kırılması gerek’

8 yıldır Hilvan Kapalı Cezaevinde bulunan Serdar Altaş’ın annesi Halime Altaş ise halkın artık güçlü bir ses çıkarması gerektiğini ifade etti. Var olan sessizliğin hem baskıları hem de tecridi daha da derinleştirdiğine vurgu yapan Halime Altaş, “İmralı’daki bu tecridin kalkmasını istiyoruz. Hem çocuklarımızın hem de bizim yegâne talebimiz bu. Bu olursa ancak ülkeye barış gelir. Onların sesine ses sözüne söz olmalıyız. Bunun için bugün buradayız. Onların arkalarında olmaya da devam edeceğiz. Bugün içeride yaşanmayan işkence ve baskı kalmadı. Tutukluların başına her işi getiriyorlar. Biz bu işkencelerin sona ermesini istiyoruz. İstediğimiz şey çok insani bir şey. Bu işkence sona ersin, bu halk artık bu uykudan uyansın. Bugün ses çıkarmazsak yarın daha ağır şeyler yapılacak. İnsanlar bu sessizlikten vazgeçsin artık. Bu dava hepimizin davası, seslerini çıkarsınlar” açıklamasında bulundu.