Özgür birey özgür toplum inşası: Özerk Yönetim

Kuzey ve Doğu Suriye'de uygulanan Demokratik Özerk Yönetim Sistemi 9'uncu yılında. Özerk Yönetim'in doğuşu halkın sorunlarına çözüm olurken, sistem kadın haklarını, varlığını ve kimliğini koruyor.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Ortadoğu’da 2010 ile 2011 yılları arasında başlayan 'Arap Baharı' ile iç ayaklanmanın dalgaları 2011’in Mart ayında Suriye’ye sıçradı. Rojava Kürdistan'da yaşayan Kürtler, Suriye’deki devrimin gün be gün krize dönüşmesinin ardından üçüncü yolu seçti. Kürtler, 19 Temmuz 2012'de bağımsızlık ve Rojava Kürdistan Devrimi’ni ilan etti.

Özerk Sivil Yönetimler kuruldu

Rojava’nın üç bölgesi Kobanê, Efrîn ve Cizîrê, Baas hükümetinin egemenliği altından çıktıktan sonra demokratik, eşitlik ve özgür bir şekilde yaşamlarını sürdürmek için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Demokratik Ulus Projesi’ne dayanan Özerk Yönetim Sistemi’ni seçti. Bu temel üzerine 21 Ocak 2014’te ilk Özerk Yönetim Cizîre Bölgesi’nde kuruldu. Daha sonra aynı ay içerisinde Efrîn’de ve son olarak 27 Ocak'ta Kobanê'de Özerk Yönetim ilan edildi. Minbic, Tebqa, Rakka ve Dêrezor bölgelerinden IŞİD çıkarıldıktan sonra şuan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin çatısı altında faaliyet gösteren Özerk Sivil Yönetimler kuruldu.

20-01-2023--Pergala-ku-di-sedsala-21-emin-de-nasnameya-jin-dipareze-Reveberiya-Xweser-733e89pre.jpg (600×338)

Yaşamın her alanında örgütlendi

Kuzey ve Doğu Suriye’deki Arap, Ermeni, Süryani, Türkmen, Çerkes, Kürt gibi tüm bileşenler eşit, demokratik ve özgür bir şekilde Özerk Yönetim Sistemi altında yerini aldı. Özerk Yönetim, toplumun özgür iradesi, ekoloji, demokrasi ve kadın özgünlüğünün korunması temelleri üzerine yaşamın her alanında kendini örgütledi. Demokratik Özerk Yönetim’in 9. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Fırat Bölgesi Özerk Yönetim Kadın Kurulu eş başkanlarıyla görüştük. Eş başkanlar, Özerk Yönetim Sistemi, eş başkanlık yöntemleri, kadın örgütlemeleri ve bölgedeki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundular.

‘Ulus-devlet sistemine başkaldırdık’

Özerk Yönetim Sistemi’nin ulus-devlete karşı bir başkaldırı olduğunu belirten Fırat Bölgesi Maliye Kurulu Eşbaşkanı Firyaz Berkel, “Özerk Yönetim modeli bir boşluktan ortaya çıkmadı. Bu 40 yıllık bir mücadelenin sonucudur. Rojava Kürdistan’ı olarak Baas rejiminin tek renk, tek dil, tek bayrak ve tek ırk zihniyetindeki sistemi içinde yaşıyorduk. Suriye’de onlarca ulus, dil ve inanç bulunuyor. Ancak hepsi Baas rejimi tarafından söndürüldü. Suriye'de çatışmaların başlaması ve 19 Temmuz Devrimi’yle birlikte bölgelerimiz Türk devleti, Cebhet El-Nusra ve DAİŞ çetelerinin saldırılarına maruz kaldı. Tüm bu engellere rağmen Rojava Kürdistan düzeyinde Demokratik Özerk Yönetim 27 Ocak 2014’te kuruldu. Bu yönetim modeli, birçok bileşen, dil ve ulus temelli üzerine kuruldu. Her ulus kendi kimliğiyle bu sisteme dahil oluyor. Özerk Yönetim, ulus-devlet sistemine bir başkaldırıydı. Sistemimizi demokratik ve özgürlük temelinde örgütledik” dedi.

‘Sistemin dikkat çekici yanı kadınların varlığı’

Eşbaşkanlık sistemine işaret eden Firyaz Berkel, “Özerk Yönetim sisteminin birçok dikkat çekici yanı var. İlki Özerk Yönetim içerisindeki kadın varlığıdır. Bu nokta birçok ülke ve tarafın ilgisini çekti. Kadınların yönetim içinde nasıl rol aldıkları dikkat çekti. Özellikle eş başkanlık anlamında, kadın eş başkanlık rolünü üstlenip üstlenmediği bunun sadece isim olarak mı kaldığı merak ediliyordu. Tüm bunlar şu şeklide yanıtlanabilir: Eğer bu yönetim başarılı olmasaydı 9 yılı ardında bırakmaz, yenilgiye uğrardı. Ayrıca, Özerk Yönetim bünyesinde kadın koordinasyonları var. Bu koordinasyonlar, kadını eğitmek, izlemek, örgütlemek, savunmak ve sahip çıkma sorumluluğuyla hareket ediyor. Bu koordinasyon 2020 yılında resmi olarak Özerk Yönetim Yönetmeliği’nde yerini aldı. Bu koordinasyonun Özerk Yönetim’in ekonomisi içinde yüzde 10'a payı bulunuyor” şeklinde konuştu.

‘Kadın özgünlüğü ön plana çıkıyor’

Özgürlük mücadelesini Kuzey ve Doğu Suriye’de “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle tüm dünya kadınlarına ulaştıracaklarını ifade eden Firyaz Berkel, son olarak şunları söyledi: “Özerk Yönetim Demokratik Ulus Projesi’ne dayanmaktadır. Bu proje 9 boyut üzerine kuruldu. Bu nedenle Özerk Yönetim bünyesinde bu boyutlar kurul şeklinde örgütlenmiştir. Sağlık, Kültür, Maliye, İçişleri vb. kurullar gibi kurulların çoğunluğu ülkelerin genel sisteminde var. Ancak Kadın Kurulu, eş başkanlık yönteminin kullanılması gibi yeni bir modeldir. Aynı zamanda Özerk Yönetim’in tüm kurullarında kadın özgünlüğü ön plana çıkıyor. Bu model son yıllarda Ortadoğu ve dünya kadınlarını etkiledi. ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesinin yaygınlığı bu ifadeyi doğrulamaktadır. Dünya kadınları, 21. yüzyılda kadının haklarını, varlığını ve kimliğini en çok koruyan sistemin Demokratik Özerk Yönetim modeli olduğu görüşündeler. Bu nedenle tüm kadınlara çağrımız Kuzey ve Doğu Suriye’deki özgürlük nefesinin tüm dünyaya yayılması için mücadele etmeleridir.”

‘Özerk Yönetim halkın taleplerine yanıt oldu’

Özerk Yönetim’in kuruluşunu değerlendiren Fırat Bölgesi Toplumsal İşler Kurulu Eşbaşkanı Hêlîn Hacim, “Efrîn, Kobanê ve Cizîrê kantonlarında başlayıp daha sonra Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yayılan Özerk Özerk Yönetim'in kuruluşunun üzerinden 9 yıl geçti. Bilindiği gibi Özerk Yönetim sistemi ile diğer ülkelerin sistemleri arasında birçok farklılık bulunmaktadır. Bu bölgede yaşayan bileşenler Özerk Yönetim bünyesinde kendilerini örgütleyip, varlıklarını koruyabildiler. Suriye halkının çok yönlü bir krizle karşı karşıya kaldığı ve Baas rejiminin ulus-devlet ile ırkçılık sistemine tahammül kalmadığı zaman demokratik temeller üzerine bir sistemin kurulması ihtiyacı ortaya çıktı. Bu durum içinde Özerk Yönetim'in doğuşu genel olarak durumu değiştirdi, halkın taleplerine ve isyanlarına cevap oldu. Özellikle gençler ve kadınlar kendilerini aktif bir şekilde örgütleyebildiler” ifadelerini kullandı.

Özerk Yönetim ve kadın tarihi

Kadınların Özerk Yönetim'deki rol ve varlıklarına ilişkin de konuşan Hêlîn Hacim, “Devletlerin sistem, kurum ve kuruluşlarında kadınlar var. Ancak Özerk Yönetim'deki gibi değil. Bizim modelimizde kadınlar için özel kurum ve kurullar var. Bunlar farklı projeler gerçekleştirmekteler. Ayrıca kadınlar karar alma düzeyinde de yer alıyor. Kadınların Kuzey ve Doğu Suriye'de kurduğu sistem projeleri farklılaştırdı ve zenginleştirdi. Komünlerden tutalım komite ve kurullar içinde ve hatta Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi düzeyinde kadınlar yer alıyor ve belirleyici bir rol üstleniyorlar. Özerk Yönetim çatısı altındaki kadın örgütlenmesinin yanı sıra, kadınların özgün örgüt ve hareketleri var. Bu da Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar arasında bir birliği oluşturmaktadır. Bu şekilde, nasıl ki,  kadınlar Neolitik dönemde köyleri yönetip tanrılık statüsüne sahip oldularsa, toplumun inşası ve düzenlenmesinde kadının rolünü

modernize ediyoruz. Kadınların durumunu Özerk Yönetim yoluyla bu düzeye ulaştırmak istiyoruz” diye belirtti.

‘Dünya kadınlarına öncülük etmeye devam edeceğiz’

Rojava Devrimi’ne ve Özerk Yönetim'e sahip çıkmak için kadınların verdikleri direnişe dikkat çeken Hêlîn Hacim, “Kuzey ve Doğu Suriye kadınları, Özerk Yönetim içinde birçok adım attı ve onlarca kazanıma sahip oldu. Kadınlar devrim içinde yeni bir devrim yaratabildiler. Yıllardır bu sistem farklı saldırılara maruz kalıyor. Özerk Yönetimi tasfiye etmek ve kadın kazanımlarını yok etmek için çabalar verildi. Özerk Yönetim'in kuruluşunun yıl dönümü vesilesiyle kadınlara mesajımız şudur; biz yüzlerce farklı kesimden kadın bu sisteme sarılıp onu korumak için direnişin bir parçası olduk. Bu yüzden geri adım atmayacağız ve dünya kadınlarına öncülük etmeye devam edeceğiz. Bugün Paris, Berlin ve dünyanın diğer ülkelerinde sembolik olarak ‘jin, jiyan, azadî’ sloganı yazılıyor. Bu Kürt kadınların mücadelesinin sonucudur ve devrimin kazanımlarıdır” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.