‘Özgür basın teslim alınamaz’
DFG ve MKG, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle açıklamalarında gazetecilere yönelik ihlaller ve baskılara dikkat çekerek mücadele çağrısında bulundu.
Haber Merkezi- Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne ilişkin yazılı birer açıklama yaptı.
‘Kadınlar mücadele ediyor’
MKG açıklamasında kadın gazetecilerin sahada, cezaevlerinde ve dijital ortamlarda hem fiziksel hem de psikolojik şiddetin hedefi olduğuna dikkat çekerek kadın gazetecilerin yalnızca mesleklerini icra etmek için değil, yaşam haklarını korumak için de mücadele etmek zorunda bırakıldıkları vurgulandı.
Açıklamada 2024 yılı raporunda yer alan verilere yer verilerek “Bir yıl içinde 49 gazeteci gözaltına alındı, 30 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı, 45 gazeteci kötü muameleye maruz kaldı ve 37 gazeteci hakkında soruşturma açıldı. Cezaevlerindeki gazeteciler ise ağır hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldı” denildi. Gazetecilere ilişkin tablo “Özgür Basın’a yönelik sistematik saldırıların karanlık bir göstergesi” olarak nitelendirildi.
‘Katledilme baskı politikalarının acımasız bir örneği’
Açıklamada aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Aralık 2024’te Türk devletine ait SİHA saldırısında hayatını kaybeden gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazelerinin ailelerine teslim edilmemesine de dikkat çekildi ve bu durum “baskı politikalarının acımasız bir örneği” şeklinde değerlendirildi. Süleymaniye’de 23 Ağustos 2024’te gerçekleştirilen bir diğer SİHA saldırısında ise gazeteciler Gülistan Tara ve Hero Bahadin’in hedef alındığı hatırlatılan açıklamada “Bu katliam, kadın gazetecilerin halkların sesi olma mücadelelerini sürdürürken nasıl bir tehdit altında olduklarını açıkça ortaya koydu” denildi.
‘Kadın gazeteciler susturulamaz’
Öte yandan İran’da tutsak gazeteci Pexşan Ezîzî’ye verilen idam cezasına dikkat çekilen açıklamada “Pexşan Ezîzî’nin gerçeği haykıran sesi, susturulmaya çalışılan tüm kadın gazetecilerin mücadelesinin bir parçasıdır” ifadeleri yer aldı. Açıklamanın sonunda “Kadın gazeteciler olarak, her türlü baskıya, saldırıya ve tehdide rağmen kadınların, halkların ve ezilenlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Kadın gazeteciler susturulamaz, Özgür Basın asla teslim alınamaz!” denildi.
‘Gazeteciler katlediliyor’
DFG’de “10 Ocak’ı Kutlamıyor Gazetecilik İçin Mücadele Ediyoruz” başlıklı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Her ne kadar bugün ‘Çalışan gazeteciler’ günü olarak kabul edilse de iktidar ise gazetecileri çalıştırmamak, haberin yayılmasını engellemek, gerçeği karartmak için politikalarını sürdürüyor. İnternet erişim engelleri, haberlere sansür, muhabirlere sahada fiziki engelleme, gözaltı ve tutuklama uygulamaları nedeniyle gazeteciler çalıştırılamaz hale getirilmek isteniyor. İktidar için söz konusu Kürt gazeteciler olduğunda gerçeği yok etmek için gazetecileri katlediyor. Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara dair haber takibi yapan gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, Türkiye tarafından düzenlenen SİHA saldırısıyla katledildi. 19 Aralık’ta gerçekleşen saldırının ardından cenazelerin Türkiye’ye getirilerek defnedilmesi talebine yanıt verilmedi. Aileler ve sivil toplum örgütlerinden oluşan heyetin cenazeleri almak için Habur Sınır Kapısı’ndan geçip Federe Kürdistan Bölgesi’ne gitmesi dahi engellendi. Yaklaşık 3 gün boyunca heyetin geçişi akla mantığa uymayan gerekçelerle engellendi. Gömülme ve yas hakkı, en temel insan haklarından biri iken bu hak iktidar tarafından keyfi bir biçimde engellendi. Evrensel hukuk tarafından güvence altına alınan en temel hak olan gömülme ve yas hakkını kullanılmadığı bir ortamda ifade ve basın özgürlüğünden de söz etmek mümkün değil.”
Mücadeleye çağrı
Açıklamada 2024 yılının baskıların zirve yaptığı bir yıl olarak tanımlanarak “İktidar tarafından alternatif yayın yapan tüm mecraların çalışmaları Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından engellenmeye çalışılıyor. Geçtiğimiz hafta Mezopotamya Ajansı, Yeni Yaşam Gazetesi ve JİNNEWS’in hem X hem de instagram hesaplar keyfi bir biçimde engellendi. 09 Ocak tarihinde ise, 7 sosyalist ajans ve haber sitesi erişime engellendi. Sansürü her yere yayan iktidar, hukuku da çiğneyerek kapatma gerekçesini somut bir delile dayandırma gereği duymuyor. Kapatmalara ‘Milli güvenlik’ gerekçesi ile kılıf bulmaya çalışıyor. 2024 yılı içerisinde gerek gözaltına alınıp tutuklanan, gerekse yargılama ve cezalandırmalarla etkisiz kılınmaya çalışılan gazeteciler, adeta sahadan koparılmaya çalışıldı. Türkiye’nin asıl sorunu, iktidarın basın özgürlüğüne ama özünde hakikate olan düşmanca tutumudur. Tüm bu baskı ve gerçeği engelleme girişimlerine rağmen hakikati tüm kamuoyuna duyurmaya çalışan gazeteciler var. Gazeteciliği öldürmeye çalışan anlayışa inat gerçeklerden taviz vermeden mücadele eden tüm meslektaşlarımızla birlikte bugünü kutlayacağımız günleri getirinceye kadar mücadele etmeye davet ediyoruz” denildi.