‘Özerk Yönetim Süryanice’nin gelişimine altın imkân oldu’
Olaf Tao Kurumu Genel Yöneticisi Caklîn Silîba, Özerk Yönetimin bölgedeki çok dilliliği tanımasına dikkat çekerek, “Ulus olarak varlığımızı korumak için bunu tarihi bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Süryaniceyi canlandırıyoruz” dedi.
SORGUL ŞÊXO
Hesekê- Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Kurulu, 1999 yılında aldığı bir kararla 21 Şubat gününü, “Uluslararası Anadili Günü” olarak kabul etti. 2000 yılına gelindiğinde tüm dünyada kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek için “21 Şubat Dünya Anadili Günü” kutlanmaya başlandı.
Bugün Ortadoğu’da bugünü anlamına uygun karşılayan tek yönetim Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi. Arap, Kürt, Süryani, Ermeni, Çerkez, Türkmen, Keldani vb. halklarının yaşadığı özerk yönetim alanlarında halkların dillerini konuşma, geliştirmelerinin önünde hiçbir engel yok. Tam tersine bu konuda halklar destekleniyor.
Ayrıca özerk yönetim bölgelerinde resmî kurumlarda ve okullarda Kürtçe, Arapça, Süryanice olmak üzere 3 resmi dil kullanılıyor. Diğer halklarda isterlerse kendi dillerinde okullar açabilirler.
Kuzey ve Doğu Suriye’deki Olaf Tao Kurumu Genel Yöneticisi Caklîn Silîba ile anadil ve Özerk Yönetim alanlarında Süryanice’yi geliştirmek için yaptıkları çalışmaları konuştuk.
‘Anadilleri korumak için çalışıyorlar’
Diğer tüm halklar gibi 21 Şubat'tı kutladıklarını söyleyen Caklîn Silîba, “Ne yazık ki zorlu bir süreçten geçiyoruz. Çünkü Süryanice istenilen aşamaya gelmiş değil. 2014 yılından beri Olaf Tao Kurumu olarak bu dili yok olmaktan korumak ve yeni şeyler yaratmak için çalışıyoruz. Branşlar oluşturmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda bu branşları okullarda öğrencilere öğretecek veya aktaracak öğretmenler yetiştiriyoruz. Branşlar, Süryanice dilinde hem anaokullarında hem de bilimsel, edebi bölümlere kadar hazırlanmaktadır” dedi.
‘Toplumdan önce dili katletmek istediler’
Dilin, insanın yaşadığı topraklarda varlığının ifadesi olduğunu dile getiren Caklîn Silîba, “Çocuk annesinin sütünü emmeye başladığı andan itibaren kendi toplumunun dil, kültür, ahlak ve geleneklerini öğreniyor. İşte bu yüzden insanların yaşam yolculuğuna özgüven ve dürüstlükle başlayabilmeleri için anadiline önem veriyoruz. Süryaniceye sahip çıkılmamasının nedeni toplumun bilinç ve inançsızlığıydı. Bundan dolayı yaşadıkları ülkeye göre kendilerine farklı dilleri seçip ana dillerini ihmal ettiler. Aile ve toplum tarafından da Süryaniceyi ihmal söz konusuydu. Kuşkusuz halkımıza yönelik bu saldırılar sadece Bakûr Kürdistan'da değil, aynı zamanda Irak ve Suriye’de de oldu. Bunlarda nedenler arasında. Bu saldırılarla dili halktan önce katletmek istediler” şeklinde konuştu.
‘Özerk Yönetim imkan sağladı’
Caklîn Silîba, Süryani diline yeniden sahip çıkmaları için Özerk Yönetimin kendilerine altın gibi bir imkan sunduğunu ifade ederek bu yönde hazırlanan projelere değindi ve “Özerk Yönetim projesi içerisinde haklarımızın büyük bir bölümünü alabildik. Ulus olarak varlığımızı korumak için bunu tarihi bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte uluslararası alanda da halkımızın haklarını isteyebiliriz. Özerk Yönetimle birlikte kendimizi yeniden asil ve uygarlık sahibi bir halk olarak gösterebiliyoruz. Ulus olarak varlığımızı korumak için bunu tarihi bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Süryaniceyi canlandırıyoruz” dedi.
Enstitü açacaklar
Dillerini korumak adına yetkin öğretmenler yetiştirmeyi amaçladıklarını belirten Caklîn Silîba, bu yönde kurdukları projelerinde artık öğretmenlerin branşlama aşamasında olduklarının bilgisini paylaştı. Caklîn Silîba, “Şuan öğretmen ve branşları hazırlıyoruz. Aynı zamanda çocuk masalları ve filmlerini çekme üzerine çalışıyoruz. Yaptığımız tüm bu çalışmalar Süryanice olacaktır. Önümüzdeki süreçte öğretmenlerimiz hazır olduklarında Hesekê ve Qamişlo’da iki enstitü açacağız. Yaz aylarında öğrencilere dil üzerine farklı dersler vereceğiz. Ayrıca çocuk ve Süryani şarkıları üzerine filmler yapacağız. Süryani halkı attığımız bu adımları sevinçle karşılayıp bize katılıyor. İşin zorlukları var ancak bizim ısrarımız daha büyük. Süryanilerin okullarda her branşta kendi dillerinde okuyabilmelerini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Caklîn Silîba son olarak şunları söyledi: “Siyasi ve toplumsal sorun ve zorluklara, bölgeye yönelik saldırılara rağmen Süryani dilini, kültürünü ve tarihini korumaya devam edeceğiz. Hep birlikte proje ve devrimimizi başarıya ulaştırabiliriz. Bunun ötesinde çok dilli ulusu kaybolmaktan kurtaracağız.”