HESNA MIHEMED

Şehba- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 1999'da uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye teslim edildiği günden bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Abdullah Öcalan’a sayısız kez disiplin cezaları verilerek, aile ve avukatlarıyla görüşmesi engellenirken aylardır kendisinden haber alınamıyor. Efrîn'e Türk devletinin işgal saldırıları sonrası, Kuzey ve Doğu Suriye'nin Şehba kentine göç etmek zorunda bırakılan Efrînli kadınlar, Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan ağır tecridi kınayarak, tecrit ile kadınların ve genel olarak Kürt toplumunun hedef aldığını söyledi.

‘Önder Apo’ya bağlılığımız artıyor’

Abdullah Öcalan'a uygulanan ağır tecride ilişkin konuşan Hemîda Omar, “Önder Apo üzerindeki tecridi şiddetle kınıyoruz. Önder Apo’ya tecrit içinde tecrit uygulanıyor. Tecridi ağırlaştırmaları hegemonik güçlerin zayıfladığını gösteriyor bize. Temel amaçları toplumu Önder Apo’dan koparmaktır. Önder Apo, fikirleri ve felsefesiyle toplumun tüm bileşenlerinin demokratik ve dengeli bir proje içinde yaşaması için çalışıyor. Bu düşünceye karşı olan egemen güçler tarafından kendisine tecrit uygulanıyor. Ancak hiçbir zaman hayallerini gerçekleştiremeyecekler ve Önder Apo’yu bizden uzaklaştıramazlar. Her ne kadar tecrit derinleştirilse de Önder Apo olan bağlılığımız artıyor. Egemen devletler Kürt halkını yok etmek istiyor” dedi.

‘Kürtler hedef alınıyor’

Komplo ile Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkının hedef alındığını vurgulayan Zeyneb Xelîl de “Tecridi kınıyoruz. Komplo ile Önder Apo şahsında tüm Kürt toplumunu hedef almak ve yok etmek istediler. Önder Apo’nun düşünceleri sayesinde bugün Kürt halkı meşru hakkı ile dünyanın her yerinde çağrılar yapıyor. Önder Apo’yu fiziki özgürlüğünü sağlamak için Demokratik Ulus düşüncesini toplum içinde daha da yaygınlaştıracağız” ifadelerini kullandı.

‘İnsan Hakları Örgütleri sorumluluğunu yerine getirsin’

İnsan Hakları örgütlerinin kendi üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri gerektiğine işaret eden Emel Mihemed ise şunları söyledi: “Uluslararası yasalara göre bir kişi eğer 70 yaşın üzerindeyse cezaevinden serbest bırakılması gerekiyor. Önder Apo 70 yaşını geçti ve şimdiye kadar hiçbir insan hakları örgütü onun için bir çağrı yapmadı. Tüm uluslararası örgütleri Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için hareket etmeli.”