‘Önder Öcalan’ı tanımak özgürlüğe bağlanmaktı’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşme fırsatı bulan Wahide Seyid, “Önder Öcalan ile görüştükten sonra Kürdistan kurtuluş hareketine olan güvenim arttı ve özgürlük özlemi çeken tüm halkların özgürleşmesi için çalışma tutkum arttı” dedi.

NORŞAN ABDİ

Kobanê – Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşme fırsatı bulan kadınlar, izlenimlerini ve Öcalan’ın kendi üzerlerinde yarattığı etkiyi anlattılar. 

Kobanê’de Şehit Aileleri Meclisi Eşbaşkanı Ayşe Efendi, Abdullah Öcalan’ın 74’üncü yaş gününü kutlayarak, “Önder Öcalan'ın doğumuyla demokrasi doğdu, kadın ve toplum özgürlüğünün yolu açıldı. Dört parça Kürdistanı birleştirme ümidi verdi, buradaki halkların kaderleri değişti” dedi.

Abdullah Öcalan'ın 2 Temmuz 1979’da Kobanê üzerinden Suriye ve Lübnan sahasına geçişine ilişkin konuşan Ayşe Efendi, “Önder Öcalan 2 Temmuz 1979'da Elpelûr köyünde kaldı. Bazı yerler var ki insanlar için farklı öneme sahiptir. Örneğin Kobanê’de bizim için üç değerli yerimiz var. Bunlar arasında Şehit Dicle, Kobanê Müzesi ve Elpelûr köyünde Önder Öcalan’ın kaldığı ev. O köydeki ev Önder Öcalan’ın evi olarak bilinir. Evin korunması amacıyla ev Önder Öcalan’ın evi olarak hizmete açıldı” şeklinde konuştu. 

‘Halk Önder Öcalan’ı görmek için toplanırdı’

Abdullah Öcalan’ın Kobanê’ye geldiği dönemi hatırlatan Ayşe Efendi, şunları aktardı: "Önder Öcalan Kobanê'ye geldiğinde yanlarında kalan evin sakinleri bile onu tanımıyordu. Aile sonrasında evlerinde kalan kişinin Önder Öcalan olduğunu öğrendi. Koşullardan dolayı Önder Öcalan kenti iyi tanıyama fırsatı olmadı ama birçok aileyi ziyaret etti.

Sonrasında ise Kobanê'den ayrıldıktan sonra Halep'e gitti. Her fırsatta çok sayıda Kobanê, Qamişlo ve Efrin halkı bir araya gelip Önder Öcalan'ı görmek için toplanırdı. Önder Öcalan'ın yaşam felsefesi başta kadınlar olmak üzere toplum üzerinde önemli bir etki yarattı. Rojava Devrim’i de Önder Öcalan’ın ilk girdiği kent olan Kobanê’den başladı. Kobanê direnişi tüm dünyada büyük yankı uyandırdı.”

‘Tecridin kaldırılması için daha çok çalışmalıyız’

Abdullah Öcalan’ın uluslararası bir komplo ile 15 Şubat 1999'da Türkiye’ye getirilmesini hatırlatan Ayşe Efendi, "Bugün Önder Öcalan İmralı Cezaevi’nde tutuluyor ve birçok hakkı ihlal ediliyor. Kürt halkı, Önder Öcalan'ın üzerindeki tecridi kırmak ve onu özgürleştirmek için mücadele yürütüyor. Kürt Halkı Önder Öcalan’ı bir gün yeniden görme hayalini yaşıyor. Kürt Halkı Önder Öcalan’ın doğum gününü Önder Öcalan ile birlikte kutlamak istiyor. Bizler tecridin kaldırılması ve Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için daha çok çalışmalı ve gücümüzü birleştirmeliyiz” dedi.

‘Halkıyla özel bir bağı vardı’

Kadınlardan Wahide Seyid’ de Abdullah Öcalan’ı yakından tanıma fırsatı yakalayanlardan. Wahide Seyid (60), Abdullah Öcalan ile tanışmasını şöyle aktardı: "Bu halka nasıl önderlik ettiğini ve bizi karanlıktan aydınlığa nasıl çıkaracağını öğrenmek istiyordum. Önder Öcalan'ın halkıyla özel bir bağı vardı. Birkaç kez Önder Öcalan'ı ziyaret etmeye çalıştım ama ailem gitmeme engel oldu. Ancak hep fırsat kolladım ve onunla tanışma ısrarımdan vazgeçmedim. 1995 yılında Önder Öcalan Halep şehrine geldiği zaman bir grup kadınla ziyaretine gittik. Odada bekliyorduk ve onu görmek için pencereden dışarı bakıyorduk. İçeri girdiğinde hepimiz el sıkışmak için ayağa kalktık. Çeşitli konulardan bahsetti ve ben onun kişiliğinden çok etkilendim.”

‘O anları bugüne kadar unutmadım’

Görüşmenin ardından Abdullah Öcalan ile yemek yediklerini anlatan Wahide Seyid, sözlerini şöyle sürdürdü: “O anları bugüne kadar unutmadım. Önder Öcalan ile görüştükten sonra Kürdistan kurtuluş hareketine olan güvenim arttı ve özgürlük özlemi çeken tüm halkların özgürleşmesi için çalışma tutkum çoğaldı. Önder Abdullah Öcalan'ın Suriye'ye girişi, kadınların onu ve düşüncesini yakından tanımaları, toplum içinde kendilerini örgütlemeleri ve yönetmeleri için çabalamaları ve çalışmaları için bir fırsattı. Onun sayesinde bugün kadınlar bir devrimin ve mirasın sahibi oldular. Önder Öcalan, halkı ve kadınlar için büyük fedakarlıklar yaptı. Biz kadınlar Önder Öcalan'ın kurtuluşu için çalışmalıyız.”