Öncü kadınların hedef alınmasına karşı ortak mücadele çağrısı
Zoom uygulaması üzerinden düzenlenen sempozyuma katılım sağlayan farklı ülkelerden kadınlar, öncü kadınların hedef alınarak katledilmesine tepki göstererek, feminist hareketle birlikte ortak bir mücadelenin yürütülmesi gerektiğini söyledi.

CAROLINE BAZZI
Beyrut – Kürt Kadın Hareketi tarafından dün "Öncü kadınlarımızı hedef almak kadın devrimini engelleyemez" sloganıyla online bir sempozyum düzenlendi. Zoom uygulaması üzerinden yapılan sempozyumda Kürdistan Bölgesi, İran ve Afganistan’daki kadınların durumu ele alındı. Sempozyuma katılan kadınlardan Kürt Kadın Dış İlişkiler Merkezi (REPAK) Yönetim Kurulu Üyesi Meral Çiçek, aktivist Shiva Mahboubi ve Afgan aktivist Zulfar birer konuşma yaptı.
‘Devrimin kazanımları yok edilmek isteniyor’
İlk olarak söz alan kadınlardan Meral Çiçek, 9 Ocak Paris Katliamı’na dikkat çekerek, “Öncü Kürt kadınların katledilmesi genellikle Türkiye dışında gerçekleştiriliyor. Bu kadınların hedef alınmasının sebebi ise devrimin kazanımlarının yok edilmek istenmesidir. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan liderliğindeki faşist ve ataerkil sistem kadınları sadece bir üreme makinesi olarak görüyor. Faşizm tarih boyunca kadın varlığını yok etmek istemiştir ve her zaman kadınların önündeki en büyük engel olmuştur. Fransa’nın başkenti Paris’te de 9 Ocak 2013 tarihinde üç öncü kadın katledildi. Paris katliamından 6 ay öncesine gittiğimizde devrimin kıvılcımı Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda patlak vermişti ve devrim devam ediyordu. Rojava'daki kadın devrimini durdurmak amacıyla üç öncü kadın katledildi” ifadelerinde bulundu.
Katliamlara karşı ortak mücadele çağrısı
Kürt kadın öncülere yönelik saldırılara karşı feminist hareketle birlikte mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Meral Çiçek, “Kürt kadın öncülere yönelik saldırıların arkasında NATO ve Türkiye var. Tüm alanlarda sesimizi yükseltmeliyiz. Ayrıca dünya çapında kadın siyasi liderlerin ve aktivistlerin katledilmesini durdurmalıyız. Adaleti sağlamak için kadınların taleplerini uluslararası hale getirmeli ve toplumumuz için mücadele yürütmeliyiz. Ayrıca kadın liderlerimizi de korumalıyız" şeklinde konuştu.
‘Kadın liderler ölmez, sembol olurlar’
Aktivist ve İran'daki Siyasi Tutukluların Serbest Bırakılması Kampanyası Sözcüsü Shiva Mahboubi, İran’da başlayan ‘Jin,Jiyan, Azadî’ devrimine dikkat çekerek, “Jina Mahsa Amini ile başlayan feminist devrim tüm dünyaya yayıldı. Mirabal kardeşler 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti diktatörlüğü tarafından katledildi. Bu kadınlar adaletsizliğe ve ataerkil sisteme karşı seslerini yükselten kadınlardı. 9 Ocak 2013 Paris Katliamı’nda da üç öncü Kürt kadını katledildi. Kadına yönelik şiddet Türkiye, Afganistan ve İran’da devam ediyor. Katledilen kadın liderler ölmez, sembol haline gelirler” dedi.
‘Afganistan’da kadınlar haklarından mahrum bırakıldı’
Afganistan’da Taliban’ın varlığının kadınlara yönelik birçok kısıtlamanın da nedeni olduğunu kaydeden Afgan aktivist Zulfar, bugün Afgan kadınlarının en temel haklarından mahrum bırakıldığını söyledi. Zulfar, "Afganistan’da kadınlara yönelik bir düşman hukuku uygulanıyor. Taliban’ın gelmesiyle birlikte kadınlara evlere kapatıldı ve tüm alanlar kadınlara yasaklandı. Çocuk yaşta evliliklerin önü açıldı, eğitim kapıları kadınlara ve kız çocuklarına kapatıldı, sokağa çıkan ve bu duruma itiraz eden kadınlar ise katledildi, tecavüze maruz bırakıldı. Tüm bunlar dünyanın gözü önünde yapılıyor” sözleri ile ülkede yaşananlara dikkat çekti.
‘Afgan kadınlar için küresel bir dayanışma yaşanmadı’
İran’daki ayaklanmanın ardından küresel bir dayanışmanın yaşandığını ancak aynı durumun Afgan kadınlara karşı yapılmadığına dikkat çeken Zulfar, bu sonucun kendileri açısından üzüntü verici olduğunu dile getirdi. Zulfar, "Afganistan’da kadınlar gruplar halinde bir araya gelemiyorlar çünkü bu şüphe uyandırıyor. Ülkede kadınlara hiçbir hak verilmediği gibi, kadınlar kaçılıyor ve akıbetleri hakkında bir bilgiye ulaşamıyoruz. Şu anda köylerde ne olup bittiğini bilmiyoruz çünkü medya yok. Değişimin olması için Afgan kadınlarla dayanışma şart” diyerek sözlerini noktaladı.