MEDİNE MAMEDOĞLU

Hatay- Hatay’ın İskenderun ilçesinde 6 Şubat günü yaşanan depremde yüzlerce bina yıkıldı. Binlerce binanın ise ağır hasar aldığı ilçede kaç kişinin yaşamını yitirdiği bilinmezken sık sık yaşanan artçı depremler nedeniyle deniz sürekli taşıyor. Deprem günü çok sayıda doğa olayına maruz kalınan ilçede halk çadırlarda kalıyor. Yakınlarının yasını tutamayan binlerce insan var. “Erken gelselerdi bu kadar ölüm olmazdı” diyorlar. İlçede, yaşanan deprem sonrasında farklı tarihlerde enkaz altından çıkarılan kişilerin ölüm tarihlerine 6 Şubat yazıldığı öğrenildi.

Ailesinden 6 kişiyi kaybeden Nursen Diken 6 Şubat ibaresine tepki göstererek, “Benim yeğenim 10’ncu gün çıkarıldı enkaz altından, ayın 6’sında ölmedi” dedi. İlçeye bağlı Nümune Mahallesinde yaşanan depremin ardından ailesinden 6 kişiyi, yakınlarından ise çok sayıda kişiyi kaybeden Nursen Diken, cenazeleri için enkaz başında günlerce beklediklerini söyledi. 

‘Yöneticiler bir sinekten daha küçük olan insanlar’

Depremin ardından kendilerine geldiklerinde nasıl olduğunu sormak için ablasını aradığını ancak telefonun düşmemesi üzerine gittikleri evlerinde enkaz ile karşılaştıklarını anlatan Nursen Diken “yoktular” sözüyle konuşmasına başlıyor. “Ölenlerin yanında yaşarken ölüyoruz şuan da” diyen Nursen Diken’in şöyle devam ediyor: “Hükümetin hiçbir yardım göndermemesi insanlara el uzatmaması insanların ölümüne daha çok sebebiyet verdi. Çünkü biz dördüncü günde kendi ailemize ve arkadaşlarımıza ulaşabildik. Erken bir müdahalede canlı çıkartma ihtimalimiz çok yüksekti. Örneğin ben kendi öz ailemden de 6 kişiyi kaybettim. Bizler kuzenimi 9’ncu gün çıkarabildik. Kendi öz ailemizden olunca kuzenlerimiz aklımıza bile gelmiyor. Biz devlet ve hükümetleri birbirinden ayıran insanlarız, devlet bizim baş tacımız ama yöneticiler tamamen bana göre bir sinekten bile daha küçük olan insanlar.”

‘Yaşayacak insanların ölümlerini izlediler’

“Hükümet resmen yaşayacak olan insanların ölümü seyretti” ifadelerini kullanan Nursen Diken, halk dışında kimsenin enkaz başında kendilerini sorup bir tas su vermediğini belirtti. Nursen Diken, “Kendi çıkarları ve koltukları için 11 ili de ölüme terk ettiler. Bizim onlardan istediğimiz başarısızsınız istifa edin ki belki gelen insanlar bizim yaramıza merhem olurlar. Çünkü bunları kendi çıkarları doğrultusunda insanlara el uzatmayı bilmiyorlar. Halklar arasında bir sıkıntımız yok hiç kimse bize kimsin diye sormadan elini uzattı. Biz iki gün boyunca bir su içmedik bir şey yemedik oradaki halk kendi evinde çorba pişirip bizlere getirdi. Ama hükümet gelip de bizlere ne yapıyorsunuz diye sormadı. Orada ki insanlar geçen vinçlerin altına atlıyorlardı buraya bakın diye. Hükümet resmen yaşayacak insanların ölümü seyretti. Bunlar böyle devam edecek. Çünkü bundan besleniyorlar” dedi. 

‘Ölüm belgelerinde tarih 6 Şubat’

Yaşamını yitirenlerin ölüm belgelerinde tarihin 6 Şubat olarak eklendiğini ve bunu savcılığa sorduğunda, “Onu hallederiz” cevabı aldığını söyleyen Nursen Diken, “Bu işin peşini bırakmayacağım” diyerek yaşanan sürece tepki gösterdi. Ailesinden 5 kişiyi 9’ncu gün yeğenini ise 10’ncu gün enkazdan çıkardıklarını söyleyen Nursen Diken, “Ben bunu savcılığa söyledim düzelteceklerini söylediler ama düzelteceklerine ihtimal vermiyorum. Çünkü her şeyi birinci günde belirtmek için yapıyorlar. Ama bunun arkasını bırakmayacağım. Çünkü benim ailem 6 değil 9 ve 10 Şubat’ta öldüler. Biz cenazelerimizi o gün aldık. Ben çocukların iki yeğenimin yaşayabileceğini düşünüyorum. Çünkü onlar küçük bir yere sığınabilirlerdi. Ama onların geç müdahalesi yüzünden bizler çocuklarımızı kaybettik. Şuan dedikleri 44 bin değil sadece Hatay için ölü sayısının yüz bin olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.