İzmir Kadın Platformundan depremzede kadınlarla dayanışma kampanyası
Depremden etkilenen kadınların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, İzmir Kadın Platformu’da bir dayanışma kampanyası başlattı.
Haber Merkezi- Mereş merkezli depremlerde yaşanan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla bir açıklama yapan İzmir Kadın Platformu, depremzede kadınlarla dayanışmak için bir kampanya başlattığını duyurdu.
Konak İş Bankası önünde gerçekleştirilen açıklamaya siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi ile çok sayıda kadın katıldı. Açıklamada, “Enkaz, göçmen, yerli ayırmaz. Kadınların sesi kısılamaz. Deprem bölgesindeki kadınlar yalnız değildir” pankartı açılırken, "Kız kardeşlik köprüsüyle hayatı kuracağız", "Sadaka değil kadınlar güvence istiyor” dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık “Yaşasın kadın dayanışması", "Mülteci kadınlar yalnız değildir", "AKP elini kadınlardan çek" sloganları atıldı.
‘Devlet, binlerce insanı göçe zorlayarak vardı’
Açıklamada kadınlar adına konuşan Didar Gül, Kadınlar adına açıklama yapan Didar Gül, imar afları ile sermaye-devlet iş birliğinin binlerce insanın katili olduğu ağır bir tablo ile karşı karşıya olunduğunu dile getirdi.
"Devlet nerede?" sorusunu soran insanların devrimcilerin, kadınların, gençlerin yani halkın kendi dayanışması ile bu felaketi aşmaya çalıştığını belirten Gül, "Devlet yok muydu? Devlet vardı. Devlet, 'yarım saat içerisinde AFAD'ı gönderiyoruz' diyerek ortadan kaybolan, insanları ölüme terk eden pratiğiyle vardı. Devlet, deprem bölgesinde OHAL ilan ederek vardı. Devlet, halkı 'haysiyetsiz, namussuz, şerefsiz' küfürleriyle azarlayarak vardı. Devlet, AFAD'ın IBAN'ını duyurarak vardı. Devlet, nasıl uygulanacağı belli olmayan bir kararla üniversiteleri kapatıp öğrencileri yurtlardan kovarak vardı. Devlet, binlerce insanı göçe zorlayarak vardı. Mültecilere yönelik 'yağmacı' yalanları ile hedef gösterirken, katlederken devlet yine oradaydı! Daha iki gün önce yardımları toplayan Hasankoca Cemevi’ne kayyum atandı ve toplanan yardımlara el kondu. Dayanışma ile götürmeye çalıştığımız yardım kamyonlarının önüne AFAD pankartı asmak için beklerken vardı devlet! Adıyaman'da yetkilileri eleştiren kadın sağlıkçının evine polis gönderirken vardı. Devlet, kayyum, şiddet, küfür, işkence ile oradaydı ve orada olmaya devam ediyor" dedi.
‘Ölümüze dirimize saygı duymayan devlete de öfkeliyiz’
Yaşanan depremden kaynaklı hem öfkeli hem de endişeli olduklarını belirterek, “Deprem bölgesinde annesini babasını kaybetmiş, kaybolmuş çocukların geleceği ile ilgili endişeliyiz. Ailesi ile yaşamayan, gidecek bir yeri olmayan binlerce kadın öğrencinin güvende olduğu alanları yaratılmadığı için endişeliyiz. Deprem bölgesinde on binlerce gebe kadının sağlık hakkına erişimi olmamasından endişeliyiz. Binlerce kadının menstrual ihtiyaçları ve hijyenik koşullar sağlanamadığı için çıkabilecek hastalıklardan kaynaklı endişeliyiz. Sığınma evlerinde kalan yüzlerce beki binlerce kadının akıbetinden endişeliyiz. Kadınlara yönelik her türlü fiziksel ve cinsel saldırı riski olan afet bölgesindeki kadınların güvenliğinden endişeliyiz. Ve öfkeliyiz. O binaları yapanlara da, o binaların yapılmasına izin veren yetkililere de, insanları ölüme terk eden, halen enkazdan canlı depremzedeler çıkarken, alelacele enkaz kaldırmaya başlayan, ölümüze-dirimize saygı duymayan devlete de öfkeliyiz" dedi.
Kampanya başlatıldığı duyuruldu
Depremzedelerin tüm ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğine vurgu yaparak Didar Gül, İzmir Kadın Platformu olarak hem bölgedeki hem de bölgeden göç etmek zorunda bırakılan binlerce kadının ihtiyaçlarını karşılamak için bir dayanışma kampanyası başlattıklarını duyurdu. Didar Gül konuşmasını “Gelin kadın dayanışmamızın en güçlü örneklerden birini birlikte yaratalım. Yaşasın kadın dayanışmamız” sözleriyle sonlandırdı.