Haber Merkezi- İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’den bu yana başlattığı saldırıları sürüyor. Halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumlarının da hedef alındığı saldırılarda, Gazze'deki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre hayatını kaybedenlerin sayısı 18 bin 205'e yükseldi. Hayatını kaybedenlerin en az 7 bin 700'ü çocuk, 5 bin 150'si kadın. Enkaz altında binlerce cenaze olduğu belirtiliyor.

Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya beldesi ile güneyindeki Han Yunus kentine yoğun top atışları gerçekleştiren İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine hava saldırısı düzenledi. Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan bilgilere göre; Refah kentine düzenlenen saldırıda, ez-Zuhur Mahallesi’ndeki Harb ailesine ait evde yaşayan 6'sı çocuk 12 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Filistinlilerin, kimliklerine ilişkin bilgi verilmedi. Saldırıda çok sayıda kişinin de yaralandığı kaydedildi.

Kemal Advan Hastanesi kuşatıldı

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail'in, Beyt Lahiya’daki Kemal Advan Hastanesini kuşattığı, hedef aldığı ve hastanede bulunanların hayatını tehlikeye attığı belirtildi. Kemal Advan Hastanesi Müdürü Ahmed el-Kahlut, yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun hastaneyi tanklarla kuşattığını ve hastaneye çıkan tüm yolları hedef aldığını ifade etti.

‘Doğum ve kadın hastalıkları bölümü hedef alındı’

Ahmed el-Kahlut, hastane yakınlarına konuşlanan İsrail güçlerinin hastaneye giriş çıkış yapmaya teşebbüs eden herkesi hedef aldığını aktardı. İsrail ordusunun hastanedeki doğum ve kadın hastalıkları bölümünü hedef aldığını belirten Ahmed el-Kahlut, bu saldırıda iki kadının çocuğuyla birlikte öldürüldüğünü, yaralanan bir kadının da ayağının kesildiğini söyledi. Ahmed el-Kahlut, İsrail’in hastanenin su tanklarını vurduğuna dikkati çekerek, hastanede suyun tamamen kesildiğini hem içme hem de temizlik için su bulunmadığını ifade etti.

‘Başta prematüre bebekler olmak üzere hastaların hayatından endişe ediyoruz’

Hastanenin yoğun bakım bölümünde 65 yaralı ile 12 çocuğun bulunduğunu aktaran Ahmed el-Kahlut, 6 prematüre bebeğin de oksijen ihtiyacının bulunduğunu vurguladı. Ahmed el-Kahlut, yakıt ve oksijenin tükenmek üzere olduğunu, başta prematüre bebekler olmak üzere ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kalan hasta ve yaralıların hayatlarından duyduğu endişeyi ifade etti.

BM: Beyaz fosfor çok kötü yanıklara yol açabilir

Öte yandan İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarda beyaz fosfor bombası kullandığına ilişkin açıklamalar yapıldı. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, İsrail’in beyaz fosfor kullandığını kanıtlayacak somut verileri olmadığını söyledi. Stephane Dujarric, "Bunun gibi yangın çıkaran harp malzemelerinin, özellikle nüfusun yoğun olduğu bölgelerde kullanılmasından dolayı çok ciddi endişe duyuyoruz" ifadelerini kullandı. BM Sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada ise "Silah olarak kullanılmadığında bile beyaz fosfor çok kötü yanıklara yol açabilir. Uluslararası hukuk uyarınca, taraflar askeri operasyonlarında sivilleri korumak için sürekli olarak özen göstermek zorundadır” denildi.

ABD: Beyaz fosfor kullanımını araştırıyoruz

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in beyaz fosfor bombası kullandığı yönündeki haberlerden endişe duyduklarını belirterek, bunun askeri amaçlarla kullanılabileceğini, ancak sivillere zararı en aza indirmek için elden gelen her şeyin yapılması gerektiğini dile getirdi. ABD'nin, beyaz fosfor gibi maddeleri, başka bir orduya, bunun meşru amaçlarla ve uluslararası insancıl hukuka tam olarak uygun şekilde kullanılacağı beklentisiyle sağladığını söyleyen Matthew Miller, bu olayı da araştırdıklarını ifade etti.

İsrail ordusu: Duman bombalarımız var

ABD’den yapılan bu açıklamanın ardından İsrail ordu radyosundan “Beyaz fosfor” açıklaması geldi. Açıklamada, "Beyaz fosfor içeren, kamuflaj amaçlı tasarlanan, saldırı veya yangın çıkarmak amacı olmayan duman bombalarımız var" denildi. Birçok Batılı ordu gibi İsrail ordusunun da uluslararası hukuka göre yasal olan beyaz fosfor içeren sis bombalarına sahip olduğunun belirtildiği açıklamada, bunun, yasal olarak yangın çıkarıcı silah şeklinde tanımlanmadığı öne sürüldü.