HESNA MIHEMED

Şehba- Türk devleti ve ona bağlı çeteler Efrîn Bölgesi’ni işgal ettikleri 18 Mart 2018 tarihinden bu yana halkı hedef alarak insanlık suçları işlemeye devam ediyor. Bölgenin yüzbinlerce yurttaşı topraklarındaki işgal nedeniyle Şehba ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin farklı kentlerine göç etmek zorunda kaldı. Efrîn'de kalan halk ise işgalcilerin insanlık dışı uygulamalarına maruz kalıyor. Efrin’de işgalcilerin halka karşı işlediği suçlar Türk devletinin Kürt halkını imha politikasının gerçekliğini de gösteriyor.

İşgalciler en az 8 bin 695 insanı kaçırdı

Efrîn Suriye İnsan Hakları Örgütü'nün bilançosuna göre işgal altında geçen beş yılda 8 bin 695'ten fazla kişi kaçırıldı ve 667'den fazla kişi katledildi. Kaçırılanların binden fazlasını kadınlar oluşturuyor. Ayrıca 8 kadının ölümü şüpheli olarak kayıtlara geçerken, 96 kadın ise katledildi. 72 kadın, Türk devletinin çeteleri tarafından saldırıya uğradı. Öte yandan Efrîn'de zorla ve çocuk yaşta evlendirmeler de giderek artıyor.

Demografik yapı değiştirilmek isteniyor

Efrîn'in tarihine ve kimliğine yönelik saldırılar da giderek artıyor. Türk devleti bölgede yerleşik halkın dili Kürtçe yerine Türkçeyi dayattı. Kürtçe olan köy, şehir ve mahallelere Türkçe isimler verildi. Efrîn’de demografik yapı değiştirildi. Çete üyesi ailelerin yerleştirildiği Efrîn’de inşa edilen ‘sömürü evleri’nden oluşan onlarca büyük kamplar yapıldı. Efrîn doğası da işgal ve çetelerin ihlallerinden nasibini alırken, Efrîn-Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün verilerine göre Efrîn’de şu ana kadar 372 bin 500'den fazla ağaç kesildi.

İşgalle kimlik değiştirilmek isteniyor

Efrîn-Sehba Bölgesi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Hêvin Hisên, Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Efrîn'de gerçekleştirdiği suçlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hêvîn Hisên,"Efrîn işgalinin üzerinden 5 yıl geçti. Eylemler aralıksız bir şekilde devam ediyor. Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgal ve suçları bölge vatandaşlarını etkilemeye devam ediyor. Türk devleti ve ona bağlı çeteler tarafından işgal edilen Efrîn'de bölgenin örf ve adetleri, kimlikleri, köy isimleri ve semtler değişti. Bu bir demografik değişimdir" dedi.

İnsanlar işkence görüyor

Efrîn'de yürütülen asimilasyon politikalarına dikkat çeken Hêvîn Hisên, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türk dilini dayatarak Kürtlerin dilini ve varlığını ortadan kaldırmak istiyorlar. İşgalci Türk devleti Efrîn'de bölgeyi kendine göre inşa etmek istiyor. Buralara çete ailelerini yerleştirmek istiyor, oradaki halkı göçertmek istiyor. Efrin’in doğasını ve tarihini ortadan kaldırmayı amaçlıyorlar. Vatandaşlar her gün işkence görüyor, öldürülüyor ve kaçırılıyor. Dillerinden ve kimliklerinden vazgeçmeleri için her türlü işkenceye maruz kalıyorlar."

Suçlar belgelendi

Efrîn'deki işgali, orada yaşanan insanlık dışı suçları belgelediklerini ve belgelemeye devam ettiklerini kaydeden Hêvîn Hisên, "İşgalcilerin Efrin’de işlediği tüm suçları elimizden geldiğince belgeleyeceğiz, ispat edeceğiz. İşgali bozguna uğratıp ülkemize geri döneceğiz. Türk devletinin işgal eylemlerine karşı her zaman sesimizi yükselteceğiz” diye belirtti.