İşgal altındaki Efrîn’de bir yılda 94 kadın katledildi

Türk devletinin İşgal ettiği Efrîn’de kadınlar katliam, tecavüz ve işkence ile karşı karşıya. Kongra Star Koordinasyonu’ndan Hêvîn Mihemed, büyüyen kadın mücadelesi ile şiddetin önüne geçeceklerini söyledi.

HESNA MIHEMED

Şehba- Suriye-Efrîn İnsan Hakları Örgütü'nün yayınladığı bilançoya göre; 2018 yılında Türk devleti tarafından işgal edilen Efrîn’de bir yıl içince 94 kadın katledildi, 8’inin ölümü ise şüpheli bulundu. 71 kadın ise tecavüze uğradı. Ayrıca kadınlar işkence ve şiddete maruz kaldılar. Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Şehba’nın Ehdas ilçesindeki Kongra Star Koordinasyonu’ndan Hêvîn Mihemed, konuya ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Rojava Devrimi’yle birlikte çok sayıda kadının kendilerine yönelik uygulamaları kabul etmeyip ayaklandığını ifade eden Hêvîn Mihemed, “Kadın Devrimi sayesinde Rojavalı kadınlar, kendilerine yönelik uygulamalar karşısında ayaklanıp, direndi. Rojavalı kadınlar,  direnişleri ve mücadeleleriyle dünya kadınlarına örnek oldu. DAİŞ’in yenilgisi, Rojavalı kadınların kahramanlığını ispatladı. Kürt kadınlar tüm dünya kadınlarının temsiliyetini yaptı ve direnişlerinin sesinin dünyaya yayılmasını ve yankılanmasını sağladı” dedi.

‘Kadınlar her yerde şiddet görüyor’

İşgal altındaki bölgelerde egemen sistemin kadınların gücünü yok etmek için şiddetin her türlüsüne başvurduğunu dile getiren Hêvîn Mihemed, “Kuzey ve Doğu Suriye’nin işgal altındaki bölgelerinde kadına yönelik her türlü şiddet ve işkence yöntemi kullanılmaktadır. Kadının devrim ile birlikte elde ettiği kazanım ve mücadele hattı onların çıkarlarına göre olmadığı için toplumda ilk olarak kadını hedef aldılar. İşgalciler tarafından Efrîn’de kadınlara yönelik yürütülen uygulamaları ve şiddeti açığa çıkaracağız. Rojhilat Kürdistan’da da aynı sistem ve zihniyet yürütülmektedir. Jîna Mahsa Amînî’nin katledilmesiyle birlikte bu zihniyete karşı tepkiler arttı. Kadınların önünü kapatmak istediler ama kadınlar direnişleriyle özgürlük ayaklanmasına başladı. Bakurê Kürdistan’da da aynı sistem yürütülmektedir. Kadınlar, Türk devletinin cezaevlerinde her türlü işkenceye maruz kalıyor. Kadınlar nerede olursa olsun şiddet görüyor ve egemen sistemin uygulamalarına maruz kalıyor” ifadelerini kullandı.

‘Şiddetin önüne geçeceğiz’

Kadınların sesi olacaklarını sözlerine ekleyen Hêvîn Mihemed son olarak şunları söyledi; “Egemenlere karşı yükselen kadın sesini daha da yaygınlaştıracağız ve kadınların haklarını koruyacağız. Çalışma ve faaliyetlerimizin düzeyini yükselterek şiddetin sonunu getireceğiz. Askeri, siyasi, toplumsal ve örgütsel anlamda yer alan kadınlar kendilerini ispatlamıştır. Rojava Devrimi’nde bunu gördük. Bu devrim dünyada Kadın Devrimi olarak tanımlanıyor. Ayrıca kadınlar her gün alanlarda ve özgürlükleri için eylemler düzenliyorlar ve egemen sisteme yanıt oluyorlar. Eğitim ve toplantılarla şiddet gören kadının kurtuluşunu sağlayacağız. Zaman kadın ve toplum özgürlük zamanı.”