İşgal altındaki Efrîn’de bini aşkın kadın kaçırıldı

Efrîn-Suriye İnsan Hakları Örgütü, Türk devleti ve bağlı çetelerin işgal ettiği Efrîn’de en az 99 kadını katlettiğini, bini aşkın kadını da kaçırdığını duyurdu.

Haber Merkezi- Efrîn -Suriye İnsan Hakları Örgütü üyeleri, Türk devletinin işgali altında bulunan Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn kentinde kadına yönelik işlenen suçlarla ilgili açıklama yaptı.

Serdem Kampı'nda yapılan açıklamada konuşan Heyhan Elî, Efrîn’in işgal edilmesinin ardından kadınların kaçırma ve işkence olmak üzere her türlü suçla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekti. 

‘Türk devleti suçlarını sürdürüyor’

Heyhan Elî, “Her ne kadar demokrasi ve eşitlik iddiasında bulunuyorlarsa da sahada Efrînli kadınlara karşı işlenen suçlar dışında hiçbir şey yok. Moğollar ve Tatarlar dahil tarihin hiçbir döneminde Türk devleti tarafından işlenen bu suçlar gibi katledilme, kaçırılma, işkence görme ve cinsel saldırıya uğrama yaşanmadı. Temel Roma Antlaşması'nın 6-7-8 maddelerine göre, bu suçlar ve ihlaller savaş suçları ve insanlık dışı uygulamalar kategorisine girmektedir. Birçok uluslararası yasaya rağmen çocuklar her türlü işkenceye maruz kalıyorlar. Tüm uluslararası yasalara rağmen Türk devleti kadın ve çocuklara yönelik suçlarını sürdürüyor” şeklinde konuştu.

’99 kadın katledildi’

Heyhan Elî, Efrîn’de işlenen suçlar ve hak ihlallerini ise şu şekilde sıraladı:

 “* Binden fazla kadın kaçırıldı ve birçoğunun akıbeti bilinmiyor.

 * 99 kadın katledildi. Bu kadınlardan 9'u bilinmeyen koşullarda intihar etti.

 * 74 kadın cinsel şiddet ve tecavüze uğradı.”

‘Türk devleti işgal altındaki topraklardan çekilmeli’

Kamuoyuna ihlallerin son bulması için harekete geçmeleri çağrısında bulunan Heyhan Elî, son olarak “Biz kadın insan hakları aktivistleri, tüm uluslararası hukuk, insani ve kadın örgütlerini, Suriye'nin kuzeyinden kuzeydoğusuna kadar işgal altındaki topraklarda tüm yurttaşlara yönelik işlenen suçlara karşı ahlaki görevlerine ve yasalara sahip çıkmaya çağırıyoruz. Özellikle kadın ve çocuklara yönelik işlenen suçların failleri cezalandırılmalı, işgalci Türk devletine baskı uygulanarak işgal altında tuttuğu tüm topraklardan çekilmesi sağlanmalı ve göçmenlerin kendi topraklarına geri dönmesinin ortamı yaratılmalı. Mağdurlara maddi ve manevi destek sağlanmalıdır” dedi.