İşgal altındaki İdlib’te psikolojik sorunlardaki artış dikkat çekiyor

İşgal altındaki İdlib’te yaşam koşullarının gün geçtikçe zorlaşması, erkek şiddetinde artış ve devam eden çatışmalı ortam psikolojik hastalıkların artmasına neden oldu. Tedavi imkanının olmadığı kentte, kadınlar intihara sürükleniyor.

HADEEL AL-OMAR

İdlib- Suriye’nin kuzey kenti İdlib, Türk devleti ve ona bağlı Heyet Tahrir El- Şam (HTŞ) işgali altında.  Çatışmaların aralıksız sürdüğü kentte, çeteler tarafından işkence, tutuklama, kaçırma, gasp gibi suçlar işlenmeye devam ediyor. Yerel kaynaklara göre; İdlib'de 2023 yılında 81 intihar girişimi yaşandı. Çoğu kadın ve kız çocuğu olmak üzere 44 kişi şüpheli şekilde hayatını kaybetti.

Halk için yaşamın günden güne zorlaştığı kentte, psikolojik hastalıklarda da artış yaşanıyor. Bu hastalıkların başında da, takıntılı düşüncelerle (obsesyonlar) ve bu düşüncelerin neden olduğu zorlantılı davranışlarla (kompulsiyonlar) tanımlanan ruhsal bir hastalık olan “Obsesif kompulsif bozukluk” yani kısa adıyla OKB geliyor.  OKB hastalığıyla mücadele edenlerden biri de İdlib’in kuzeyindeki kamplarda kalan Hoda Al-Hüseyin.

‘Tedavi imkanı yok sadece ilaç verdiler’

Uzun zamandır OKB hastalığı ile mücadele eden Hoda Al-Hüseyin, tedavi sürecinin meşakkatli olduğunu anlattı. Yaşamını olumsuz etkileyen kaygı bozukluğundan kurtulmak istediğini söyleyen Hoda Al-Hüseyin, yaşadığı hastalığın belirtilerini şöyle ifade etti:

“İştahsızlık ve kilo kaybının yanı sıra sürekli korku ve kaygı, saç dökülmesi, hızlı kalp atışı, uyku ve nefes almada zorluk ve vücudumun çeşitli yerlerinde ağrı gibi çeşitli psikolojik ve fiziksel belirtiler vardı. Birçok doktora gittim en sonunda psikoloğa gitmem önerildi. Bir yakınım koleradan ölünce bende belirtiler açığa çıktı. Tanı konduktan sonra daha da ilerledi hastalığım. Bölgede yeterli sağlık hizmeti de yok. Tanı da geç konuldu. Tedavi imkanı ise yok. Buradaki doktorlar sadece ilaç verdiler. Uzun süre ilaç kullanacağım.”

Kamp koşulları durumunu kötüleştirdi

Dima Al-Ghazoul, kız kardeşi Hoda Al-Hüseyin’in hastalığından kaynaklı zor zamanlar geçirdiğini, kamplarda temiz suya erişim ve hijyen olmadığı için durumunun daha da kötüye gittiğini anlattı. Dima Al-Ghazoul, kız kardeşinin hastalığının aile ilişkilerini etkilediğini ve boşandığını anlattı.

Şüpheli kadın ölümlerinde artış

Psikolog Rawan Khalouf ise İdlib’de kadınlar ve kız çocuklarının aile içinde maruz kaldığı baskı ve şiddetin psikolojik hastalıkları artırdığını söyledi. Psikolojik hastalıklara dönük toplumsal farkındalığın az olduğunu ve çoğu ailenin hastalığa faydası olmayacağına inandığı için tedavi ettirmediğini vurgulayan Rawan Khalouf, şüpheli kadın ölümlerindeki artışın altını çizdi.