HADEEL Al-OMAR

İdlib- Türk devleti ve ona bağlı Heyet Tahrir El- Şam (HTŞ) çetesinin işgali altındaki Suriye’nin kuzey kenti İdlib’te diğer işgal edilen kentler gibi hak ihlalleri günden güne artıyor. Sağlık hizmeti başta olmak üzere birçok temel haktan mahrum bırakılan halk, çatışmalı ortamda yaşam mücadelesi veriyor. Son olarak kadın hak savunucuların katledilmesiyle gündeme gelen HTŞ, bu kez de boşanan kadınların yardım almasını engelliyor.

İdlib’te yerinden edilen ve boşanan kadınlar, kadın düşmanı politikalarla kadınları cezalandıran ve baskı altına alan HTŞ’ye karşı uluslararası kurumlara sorumluluklarını hatırlatıyor.

Boşandığı eşi yardım aldığı gerekçesiyle yardım verilmiyor

İdlib'in kuzeyindeki sınır kasabası Atma'daki kampta 3 yıldır yalnız yaşayan 33 yaşındaki Suad Al-Zein, gelen yardımların halka dağıtılmadığını, tüm başvurularının sonuçsuz kaldığını kaydediyor. Boşandığı için yalnız yaşayan Suad Al-Zein, ailesinden de kimse yok. Çalışma imkanının olmadığı kentte yardımlarla geçinmeye çalışan kamp sakinlerinden biri olan Suad Al-Zein, uzun uğraşlardan sonra yaptığı yardım başvurularına “Boşandığın eşin yardım almaya devam ediyor” yanıtını aldığını söyledi. Suad Al-Zein, “Göz dağı” vermek amacıyla yapılan bu uygulamayla, kadınların korkutulmak ve cezalandırılmak istendiğini söyledi.

‘Çocuklarımın velayetinden vazgeçmek zorunda kalmak istemiyorum’

İdlib'in kuzeyindeki Akrabat kasabasındaki kamplarda yaşayan yerinden edilmiş 28 yaşındaki Rania Al-Yusuf da boşandığı için yardım alamayan kadınlardan.  Boşandıktan sonra 3 çocuğunun velayetini aldığını ve tüm masraflarını kendisinin karşıladığını ifade eden Rania Al-Yusuf, “Tarım alanlarında çalışıyorum. Yardımlar kesildi. Ailem velayeti almamı istemedi. Ama ben yine de aldım. Onlarla yaşıyoruz. Yardım alamadığım için ayrı bir yere çıkamadım. Yaşamımız çok zor. Yardım konusunda adaletsiz ve keyfi uygulamalar var. Ekonomik baskı yüzünden çocuklarımın velayetinden vazgeçmek zorunda kalmak istemiyorum” dedi.

‘Uluslararası izleme heyeti kurulmalı’

Bir insani yardım kuruluşunun çalışanı olan 27 yaşındaki Lucain Al-Ahi ise yaptığı çalışmalarla, boşanmış kadınların büyük bir kısmının kalkınma ve yardım projelerinden "mantıksız" gerekçelerle faydalanmadıklarını fark ettiğini söyledi. HTŞ’nin insani yardım kuruluşlarına müdahale ederek kuruluşların çalışma koşullarını zorladığını vurgulayan Lucain Al-Ahi, halkın kuruluşlara ulaşmasını engellediğini ve yardımlara el koyduğunu aktardı. Lucain Al-Ahi, uluslararası bir izleme heyetinin  oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.