İşgal altındaki İdlib’de kadınlar cinsel taciz ve tehdide uğruyor

İdlib’de cinsel tacize maruz kalan kadınlar damgalanma korkusuyla yaşadıklarını gizlerken, Aile Danışmanı Yasmin Al-Hassan, tacize maruz kalan kadınların ciddi psikolojik sorunlar yaşadıklarını ve hukuki destekten yoksun olduklarını söyledi.

HADEEL Al-OMAR

İdlib- Türkiye işgali altındaki İdlib'de hukukun üstünlüğünün ve hesap verebilirliğin yokluğu, yerinden edilmiş kadınların çalışma hayatında cinsel taciz ve şantaj olgusunun artmasına neden oluyor. İşgal sonrası idlib’de işsizlik oranı her geçen gün artarken bu durum en çok yerinden edilen kadınları etkiliyor. 

Yerinden edilen kadınlar çalışma hayatında uğradıkları taciz ve baskıyı anlattı.

‘Her gün işverenin tacizine maruz kalıyorum’

Gerçek ismini paylaşmayan 28 yaşındaki bir kadın, “Benim çocuklarım var ve onların yaşamasını istiyorum” diyerek, yaşadıklarını, “Onlarca kadınla tarım alanında çalışıyorum ancak her gün işveren tarafından taciz ve şantaja maruz kalıyorum” sözleriyle anlatıyor.

Yazın başından bu yana tarım arazilerinde çalıştığını kaydeden kadın, “Diğer alanlara oranla ücreti daha iyi. İşten ayrılırsam başka bir iş bulamam. Ciddi geçim ve ekonomik sorunlara maruz kalırım. İşverenin isteklerini yerine getirmediğim için erkek işçilerin görevi olan ağır yükleri taşımakla zorlanıyorum. İstediğini elde etmek için baskıya maruz kalıyorum. Birçok kadın aynı durumla karşı karşıya. Ancak ihtiyaç ve iş fırsatlarının olmaması kadınları sözlü ve fiziksel tacize katlanmaya itiyor” şeklinde konuşuyor.

‘İnsani yardım alamıyor’

İdlib'in kuzeyindeki sınır kasabası Atmeh'teki kampta kalan başka bir kadın ise yaşadığı sorunları şu sözlerle aktarıyor: “28 yaşındayım, 4 çocuk annesiyim ve kampta faaliyet gösteren insani yardım kuruluşlarının bir yetkilisi tarafından tacize girişimine maruz kaldım. İsteğini reddettiğim için 6 aydan fazla bir süredir insani yârdim alamıyorum.  Veri toplamadan sorumlu çalışan, bana müstehcen sözlerle hitap ediyor daha sonra da yapılan yardımların artırılması karşılığında açık bir cinsel ilişki teklifinde bulundu. Ben bunu teklifi tamamen reddettim ve sonrasında yapılan yardımlar kesildi. Sorumlu kuruluş başka bir yerden yardım aldığımı ve bu nedenle yardımı durdurduklarını söyledi. Ancak ben herhangi bir yerden yardım almıyordum ve yaptığım başvurular da reddedildi. Yardımların kesilmesiyle ben ve 4 çocuğum geçinemeyeceğiz ve böyle devam ederse başka bir iş aramak zorunda kalacağım.”

‘Damgalanma korkusu yaşıyorlar’

Kadınların güçlendirilmesi konularında çalışma yürüten Aile Danışmanı Yasmin Al-Hassan, kadınların toplumdaki en zayıf halka olarak görüldüğünü bu nedenle her türlü sömürüye açık hale getirildiklerini söyledi. Yasmin Al-Hassan, “Kadınlar bulundukları yaşam alanlarında psikolojik ve fiziksel baskıya maruz kalırken, bu tür davalar için ise hukuki bir destek alamıyor. Kadın şantaj ve tacizle yüzleşmeye karar vermesi durumunda da damgalanma korkusu yaşıyor. Cinsel taciz ve şantaj mağdur için çok ağır bir durum. Kadınlar tacize maruz kaldıklarında ise hayal kırıklığı, acı, korku güvensizlik hissi yaşıyor. Ayrıca ciddi psikolojik hasarlara yol açıyor. Bu durum uzun sürebilen şiddetli depresyon belirtilerine dönüşüyor” diye ifade ediyor.