‘İranlı kadınlar için harekete geçmeliyiz’

İran’da 16 yaşındaki Armita Ground’un ‘ahlak polisleri’ tarafından katledilmesine tepki gösteren Mısırlı kadın hakları savunucuları, İran İslam Cumhuriyeti’nin baskıcı otoritesine karşı İranlı kadınlar için harekete geçilmesini istedi.

ASMAA FATHI

Kahire–  İran’da Tahran metrosunda Ekim ayı başlarında ‘ahlak polisleri’ tarafından darp edilen 16 yaşındaki Armita Ground, kaldırıldığı hastanede günler süren yaşam mücadelesinin ardından yaşamını yitirdi. Mısırlı insan ve kadın hakları savunucularır, İran’da kadınların yaşadıkları devlet baskısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘İranlı kadınlara destek az’

Mısır Kadın Sorunları Vakfı'nın avukatı ve Adalete Erişim Programı Başkanı Jawaher Al-Taher, kadına yönelik şiddetin küresel ölçekte arttığını belirterek, İran’ın da kadın haklarının sürekli ihlal edildiği ülkelerden biri olduğunu vurguladı. İran’da kadına yönelik şiddetin arttığına vurgu yapan Jawaher Al-Taher, “Özellikle kadınlara ‘zorunlu başörtü’ kuralı dayatılıyor. Başörtü konusu kadınların özgürleşmesini baskılayan ve reddeden toplumsal kültürden de kaynaklanıyor. Kadınlara yönelik şiddet ve baskının devam etmesi dünya ülkelerinin İranlı kadınlara desteğinin de az olduğu anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

‘Kadınların kampanyaları geniş yankı buldu’

İranlı kadınlara yönelik ihlallerin sona ermesi için ülkeyi yönetenlere baskı yapılmasının acil bir ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Jawaher Al-Taher, “Arap ve İranlı feministlerin, özellikle kadına yönelik şiddete karşı yürüttüğü kampanyalar Mısır ve İran’da geniş yankı buldu. Bu kampanyalar, organize ve sistemli bir şekilde tekrarlanması gerekiyor. Kampanyaların sahada meyvelerini görüyoruz. Kadının temel haklarını ihlal eden uygulamalar açısından içeride neler olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.

‘Halk hareketi devam etmeli’

Avukat ve Kadınlara Hukuki Destek Sanad Girişimi'nin kurucusu Nesma Al-Khatib ise, Mısır’da kadınların katledilmesini önlemeye yönelik girişimlerde bulunduklarını ancak İran’daki durumun farklı olduğunu söyledi. Nesma Al-Khatib, “İran’da failler polis gücü ve devlet otoritesidir. İran’da kadına yönelik şiddet ve devlet baskısı devam ediyor. Adaleti sağlamak, kadın gerçeğini değiştirmek için bir muhalefet harekete ihtiyaç var. Kadınları korumak, özgürlüklerini sağlamak ve güvenli bir yaşam için önlemler alınmalı” dedi. Değişimin her türlü baskı ve zorlamanın reddedilmesinden başlayabileceğini vurgulayan Nesma Al-Khatib, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Halk hareketinin devam etmesi durumunda suçlar davaya dönüştürülebilecek ve adalet sağlanabilecek. Mısırlı ve dünyanın dört bir yanındaki kadınlar olarak İran ve Doğu Kürdistan'daki kadınlar için daha iyi bir gerçeklik sağlamak amacıyla çalışma yapmalıyız. İranlı ve Doğu Kürdistanlı kadınların haklarına sahip olabilmeleri için blog yazma konusunda çalışma yükü hepimize aittir.”

‘Baskılar öfkemizi artırıyor’

Kadın hakları savunucusu, gazeteci Hajar Kamal da, İran İslam Cumhuriyeti’nin kadınlara yönelik baskılarının öfkelerini artırdığını söyledi. Katledilen Armita Ground’un henüz 16 yaşında bir öğrenci olduğunu hatırlatan Hajar Kamal, “Suçlu ise bireyleri korumakla görevlendirilen polislerdi. Gerekçeler insanlık dışıdır ve insan haklarına aykırıdır. Komaya girecek kadar şiddet uygulanması suçtur” dedi. Özellikle kıyafet konusundaki zorunlulukların insan haklarına aykırı olduğuna işaret eden Hajar Kamal, “Uluslararası sözleşmeler kadın haklarının garanti altına alınması gerektiğini ve kadınların bedenleriyle ilgili kararlar verme hakkına sahip olduğunu söyler. Bu durum uluslararası toplumun İran iktidar otoritesinin suçlarını sınırlamak için müdahalesini gerektiriyor” dedi.

‘İranlı kadınlar için harekete geçilmeli’

İran ve Doğu Kürdistan’da kadınların ve kız çocuklarının durumlarının tehlikeye düştüğünü belirten Hajar Kamal, “Kız çocuklarının hayatlarını terörün pençesinden kurtarmak için dünyanın ayağa kalkması gerekiyor. İnsan haklarını ve özellikle kadın haklarını ihlal eden bu baskıcı otoritelere karşı mücadelede en büyük rol kadınlara düşüyor. İktidar otoritesinin kısıtlamalarıyla zincire vurulan İranlı kadınlar için harekete geçilmesi gerekiyor” diye konuştu.