LARA GEWHERİ

Urmiye - Rojhilat Kurdistan’ın Urmiye şehrinde çok sayıda üniversite ve kolej bulunurken, İran’ın dört bir yanından öğrenciler buralara eğitim amaçlı geliyor. İran’da ‘ahlak’ polisleri tarafından işkenceye maruz kalan Jina Mahsa Amini’nin yaşamını yitirmesi ardından başlayan halk ayaklanmalarına Urmiye’deki üniversite öğrencileri de kendi eylemleriyle katıldılar.

Urmiye’deki üniversitelerde öğrenciler dersleri boykot ederken duvar yazılamaları yaptılar, protesto gösterileri düzenlediler ve genel gösterilere de katılım sağladılar.

Öğrencilerin yanı sıra üniversitelerdeki öğretim görevlileri ve profesörler de katliama dair tepkilerini dile getirirken, bazı profesörler ve üniversite yönetimleri ise öğrencilere zorluk yaşattı.

Protestolar sırasında tutuklanan ya da açığa alınan öğrencilerin sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte protestolarda Kürt öğrencilerin rolü oldukça belirgin. Öğrenciler polis ve üniversite yönetimi tarafından çeşitli şekillerde kontrol ediliyor veya cezalandırılıyor ancak öğrenci protestoları tüm hızıyla devam ediyor.

Eylemlere katılan öğrenciler yaşadıklarını ajansımıza anlattı.

Üniversiteye girişler yasaklandı

Urmiye Teknoloji Üniversitesi'nde öğrenci olan Sahar Davoudi, "Dönem başından itibaren derslerimizi boykot ettik ve birçok hocamız da bize destek olarak derslerini durdurdu.   Üniversitede başlayan gösteri ve protestoların ardından bazı üniversite hocaları çok sayıda öğrenciyi tespit ederek üniversiteye girişlerine izin vermediler. Ben de okula girmesi yasaklananlardan biriydim ve dersler başladıktan sonra bile derslere giremedim. Daha sonra devamsızlıkla suçlandım. Sınav zamanı geldiğinde hocaların bazı derslerden adımı  sildiğini fark ettim. Tabii ki tüm derslerim silinmedi ve birçok kişi benim gibi mağdur oldu. Bizi anlayan hocalar bizi dışlamadı ama bazı devlet hocaları birçok öğrencinin sınava girmesine izin vermedi” dedi.

Eylemdeki genç kadınlara tehdit

Urmiye Azad Üniversitesi öğrencisi Ashnoyeh'li Sarvin Ahmadifar, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Üniversitemiz şehir dışında olduğu için üniversite içinde daha az gösteri yapıldı çünkü bizim kaçmamız için hiçbir yol yoktu. Üniversite güvenliğinin çoğu Besicliydi. Protestoların başında iki kız öğrenci üniversitenin ortasında tek başlarına durup ‘Jin, Jiyan, Azadi’ sloganları attılar. Ardından diğer bazı genç kadınlar da aralarına katıldı ama güvenlik onları tehdit etti. Ardından üniversiteye yeni kameralarda yerleştirdiler. Üniversite avlusunda öğrenci gördüklerinde bizi üniversiteye sokmuyorlardı."

Üniversite hocaları ikiye ayrıldı

Neredeyse bir ay boyunca dersleri boykot ettiklerini kaydeden Ashnoyeh'li Sarvin Ahmadifar, “Döndükten sonrada bir şekilde eylemlerimizi sürdürdük.  Silinmiş olan sloganların yerine yenilerini yazdık. Sınıfta başörtüsü çıkaran kızlar da oldu ama sınıftaki Besiciler isimlerini güvenliğe bildirdi. Ancak üniversitedeki besicilerin sayısı çok az ve onu durduramadılar. Ardından devrime destek veren ve devrime karşı çıkan üniversite hocaları arasında tartışma çıktı. Bazı hocalar üniversitenin zorlamasına rağmen derse girmedi, bazıları da atılma korkusuyla derslere girdi ve bizi tehdit etti. Azad Üniversitesi, bir genelge yayınlayarak yarıyıl devamsızlığı olan öğrencilerin ilişiğinin kesilmeyeceğini duyurdu” diye belirtti.

Kürt öğrenciler okuldan uzaklaştırıldı

Urmiye Ulusal Üniversitesi'nde elektrik mühendisliği öğrencisi olan Omid Ahmadi, üniversitedeki protestolar hakkında şunları söyledi: "Üniversite içinde birçok gösteri oldu. Her protestodan sonra üniversitenin çevresi polislerle doluyordu. Ancak okul güvenliği, ve profesörler, ‘durmazsanız polislere adınızı ve videonuzu vereceğiz’ diyerek tehditlerde bulundu. Örneğin Sanat Fakültesi’nde çok sayıda öğrenci tutuklandı ve çoğu Kürt olan yaklaşık 170 öğrenci okuldan uzaklaştırıldı.”

Ablukaya alınan yurtlarda öğrencilere saldırı

Urmiye'deki Beheshti Kız Öğrenci Yurdu'nda ikamet eden Kani Nikkhah ise yaşadıkları baskılara dikkat çekti. Protestoların ardından öğrencilerin ‘güvenlik’ bahanesiyle yurda alınmadığına dikkat çeken Kani Nikkhah, “Gece yurt pencerelerinin arkasından şarkılar söylerdik. Hükümet güçleri gelip pansiyon müdürünü uyardı ve en sonunda yurdun etrafını sardılar. Hepsi silahlıydı, silahlarını pencerelere doğrulttular ve havaya birkaç el ateş ettiler. Yurt amiri ile konuştular, ‘Eğer sessiz olmazsanız yurda girip tüm öğrencileri tutuklayacağız’ tehdidinde bulundular. Polisler sabaha kadar oradaydı, ondan sonra yurdun çevresinde abluka kuruldu. Erkek yurtlarında ise durum daha da kötüydü. Gece birkaç kez saldırıya uğradılar ve birkaç kişi tutuklandı" sözleri ile yaşananları aktardı.