İran’da yaşayan mülteci kadınlar: Harekete geçmezsek hiçbir şey değişmeyecek

Ülkelerindeki baskılar nedeniyle İran’a göç eden Afganistanlı kadınlar, eğitimden sağlığa her alanda ayrımcılığa maruz kalıyor. Kadınlardan Mahbouba J. “Biz kadınlar birlik içinde harekete geçene kadar hiçbir şey değişmeyecek" dedi.

SARAH KERİMİ

İsfahan- Yaklaşık 40 yıldır Afganistan’dan göç alan İran’da şu anda gayrıresmi istatistiklere göre; 6 ila 8 milyon Afganistanlı yaşıyor ve bunların önemli bir kısmını kadınlar oluşturuyor. Taliban’ın baskıları nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalan kadınlar, göç ettikleri İran’da da devletin kadın düşmanı politikalarına maruz kalıyor.

İranlı kadınlar yıllardır ataerkil sistemle mücadele ediyor ve bu mücadele boyunca çok sayıda baskı ve zulümle karşı karşıya kalıyorlar. Ancak Afganistanlı kadınlar için, kadın olmanın getirdiği acılara bir de mülteci olmanın acısı ekleniyor. Zorunlu başörtü kuralı, çocuk yaşta evlendirmeler dahil olmak üzere İran hükümetinin sistematik baskılarına maruz kalan Afganistanlı kadınlar, yasal olarak sınırlı haklara sahipler.

 ‘İran yasalarında hiçbir hakka sahip değiliz’

İran'da yaşayan Afganistanlı Shukriya A. "Eşim bana defalarca şiddet uyguladı, ancak gidecek başka bir yerim yok. ‘Ailenin reisi’ olarak tanımlandığı için benim ve çocuklarımın ikametgahı ona bağlı. Böyle devam ederse Afganistan'a geri dönmek zorunda kalacağım. İran yasalarında hiçbir hakka sahip değiliz. Burada ölsem bile kimsenin umurunda değil” ifadelerinde bulundu.

 Eğitime ara verdi, zorla evlendirildi

Afganistan’ın Herat şehrinde 15 yaşında zorla evlendirilen Fereshteh K. "Çocukken İran'a geldim ve yasal bir belgem olmadığı için eğitimime devam edemedim. Bir keresinde babam işkence ile tutuklanıp bir kampa götürüldü ve ertesi gün Afganistan'a geri gönderildi. Annemin beş çocuğu daha vardı ve amcam beni evlendirmeyi kafasına koymuştu. Evliliğin ne olduğunu bilmiyordum ama amcam Afganistan'da olsaydım durumunun daha kötü olacağını söylüyordu” diye belirtti.

 Afganistanlı çocuklar yasalar gereği İran'daki devlet okullarında eğitim görme hakkına sahip olsa da birçoğunun belge eksikliği, ırk ayrımcılığı veya maddi baskılar gibi yasal ve kültürel engeller nedeniyle eğitim görmeleri kısıtlı kalıyor. Bazı aileler çocuklarını gayrı resmi okullara veya ilahiyat okullarına gönderiyor. İsfahan'ın dış mahallelerindeki bazı okullar, yasal mülteci belgesine sahip Afganistanlı çocukları kabul ediyor. Mülteci belgesi Afganistanlı çocuklara eğitim hakkı verse de bu durum yaşadıkları ihlallerin şiddetini azaltmıyor.

 Afganistanlı genç Parisa D. “İran’da doğdum ve başka Afganistanlı gençlerin eğitim gördüğü bir devlet okulunda okuyorum. Birçoğu okulu bırakıyor veya üniversiteye gidemiyor” şeklinde konuştu.

 Yasal çalışma izinleri yok

İran'daki Afgan göçmenlerin çoğunun yasal çalışma izni bulunmuyor. Bazı işlerde sadece özel çalışma kartı veya oturma izni olanlar çalışabiliyor. Sık sık emek sömürüsüne maruz kalıyorlar ve işverenler tarafından yasal statüleri kötüye kullanılıyor. Bu konu özellikle göçmen kadınlar için daha da kritik bir hal alıyor.

Afganistanlı Zubaida, İsfahan'ın en kenar mahallelerinden birinde yaşayan 28 yaşında genç bir kadın. Eşi inşaat işçisi, kendisi de birkaç yıldır düşük ücretli kuru meyve paketleme fabrikasında çalışıyor. Afgan kadınların çalışma saatleri ve ücretleri konusunda bilgi veren Zubaida, "Afgan kadınlarına genellikle atölyeler ve dikiş fabrikaları gibi kapalı alanlarda iş veriliyor. Sigortamız yok ve maaşlarımız İranlı işçilerden daha düşük. Protesto edersek, işveren bizi kolayca işten çıkarır. İran'ın ekonomik koşulları ve Afganistan'daki Taliban yönetimi göz önüne alındığında sessiz kalmaya zorlanıyoruz” dedi.

 Yaşadıkları sorunlar artıyor

İran'daki Afganistanlı mültecilerin büyük çoğunluğu sağlık sigortasına erişemiyor. Özel ikamet veya planlama kartına sahip olsalar bile sigortaları oldukça kısıtlı ve birçok temel hizmeti karşılamıyor. Bu durum mülteci kadınları büyük bir sağlık riskleriyle karşı karşıya bırakıyor. Mülteci kadınların çektiği acılar gün geçtikçe artıyor.

Afganistanlı Mahbouba J. "Üç neslimiz İran'da doğdu ve nereye ait olduğumu bilmiyorum. Ancak her iki ülkede de kadınların yaşadığı acılar beni rahatsız ediyor. Dünya çapında gerekli desteği göremiyoruz. Biz kadınlar birlik içinde harekete geçene kadar hiçbir şey değişmeyecek" sözlerine dikkat çekti.