İran’da kadın tutukluların durumu endişe veriyor
İran’daki kadın tutuklular, şiddet, hak yoksunluğu ve yetersiz sağlık hizmetleriyle karşı karşıya. Kanser hastası aktivistler dahil, gözaltındaki kadınların hayatı ciddi risk altında.
Haber Merkezi- İran’daki kadın tutukluların durumu, özellikle siyasi aktivist kadınlar söz konusu olduğunda, sistematik hak ihlallerinin ve insani yaşam koşullarından mahrum bırakılmanın ciddi bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Son raporlar, gözaltına alınan kadınların ağır şiddete maruz kaldığını, tıbbi bakımdan yoksun bırakıldığını ve haklarının sistematik biçimde ihlal edildiğini ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle kanser gibi ciddi sağlık sorunları olan tutuklular için hayati tehlike oluşturuyor.
Meşhed kentinde avukat Hüsrev Ali Kurdi’nin ölümünün yedinci günü anma töreni sırasında gözaltına alınan aktivistler Aliya Matlapzade, Nergis Muhammedi, Buran Nazmi ve Hesti Emiri, dün aileleriyle kısa ve kayıt altına alınmış bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Aktivistler, Şube 901 tarafından haklarında “ulusal güvenliğe karşı toplanma ve komplo kurma” suçlamasıyla bir aylık tutukluluk kararı verildiğini bildirdi.
Ağır şekilde darp edildi
İnsan hakları savunucusu Aliya Matlapzade’nin kızı Gazal Abdullahi, annesinin ilk olarak İran Devrim Muhafızları’na bağlı istihbarat birimi tarafından gözaltına alındığını, daha sonra Meşhed’deki İstihbarat Bakanlığı’na sevk edildiğini söyledi. Rapora göre Aliya Matlapzade ağır şekilde darp edildi; bu nedenle tıbbi muayeneden geçirildi ve Meşhed’de istihbarat birimine bağlı bir doktor tarafından ilk tedavisi yapıldı.
Gazal Abdullahi, annesinin hayatının tehlike altında olduğu uyarısında bulunarak, Aliya Matlapzade’nin meme kanseri hastası olduğunu, daha önce ameliyat ve kemoterapi gördüğünü, düzenli tıbbi bakım ve ilaçlardan mahrum bırakılmasının sağlığını ve yaşamını ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguladı.
Ağır şiddete maruz kaldı
Yaklaşık üç gün boyunca kendisinden hiçbir haber alınamamasının ardından, aktivist Nergis Muhammedi ailesiyle kısa bir telefon görüşmesi yapabildi. Görüşmede, gözaltı sırasında şiddete maruz kaldığını ve ardından güvenlik güçleri tarafından “İsrail ile iş birliği yapmakla” suçlandığını aktardı. Bu ağır suçlamanın herhangi bir hukuki dayanağı ya da belgeye dayanmadığını, resmi bir yargı kararı sunulmadan yöneltildiğini belirtti.
Nergis Muhammedi’nin ailesi, telefon görüşmesinde gözaltı sırasında darp edildiğini söylediğini, halen kendisini hangi güvenlik kurumunun tuttuğunu bilmediğini aktardı. Nergis Muhammedi, ekibinden kendisine şiddet uygulayan kurum ve gözaltı sırasında kullanılan sert yöntemler hakkında acilen resmi şikayette bulunmalarını istedi.
Paylaşılan bilgilere göre, aralarında Pouran Nazmi ve Hesti Emiri’nin de bulunduğu diğer tutuklu aktivistlerin yalnızca kısa ve kayıtlı telefon görüşmeleri yapmalarına izin verildi. Bu görüşmeler sırasında, bazı tutuklular hakkında Şube 901 sorgu hakimleri tarafından “ulusal güvenliğe karşı toplanma ve komplo kurma” suçlamasıyla bir aylık tutukluluk kararları verildiği öğrenildi.