İran’da idamlar arttı: Tutsakların sesi olun

Geçtiğimiz yıla göre İran’da idamlar yüzde 96 arttı. İdamlara karşı sessiz kalınmaması gerektiğini söyleyen 2014 yılında idam edilen Reyhane Cabbari’nin annesi Şüle Pakravan, tutsakların mücadelesine dikkat çekti.

ŞAHLA MUHAMMEDÎ

Haber Merkezi- İran’da 2024 yılının ilk beş ayında gerçekleştirilen idam sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 96 artış gösterdi. İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre; 2024’ün ilk beş ayında 261 kişinin idam edildiği İran’da, 2025’in aynı döneminde bu sayı 511’e yükseldi.

İdamların artış nedenleri üzerine konuşan insan hakları aktivisti ve 2014 yılında idam edilen Reyhane Cabbari’nin annesi Şüle Pakravan, İran devletinin idamları bir baskı ve korkutma aracı olarak kullandığını belirtti. “İdam haberleri yayıldığında halkta büyük bir korku oluşuyor” diyen Şüle Pakravan, bu durumun rejimin kontrolünü sağlamaya yönelik olduğunu vurguladı.

Şüle Pakravan, halkın idamlara karşı bilinçlenmeye başladığını ve idam edilenlerin ailelerine yönelik desteğin arttığını ifade etti. “Eskiden bazı insanlar idamları açıkça izlemeye gidiyor, uyuşturucu bağımlılarının idamını destekliyordu. Ancak şimdi, insanlar idam haberlerini duymak istemiyor ve kamuoyunun idama bakışı değişti” dedi.

İran devletinin idamları meşrulaştırma çabaları

İran devletinin, dijital medyada “Suçunu açıklar mısınız?” gibi paylaşımlarla halkın kafasında şüphe yaratmaya çalıştığını anlatan Şüle Pakravan, özellikle Pexşan Ezîzî, Werişe Muradi, Şerife Muhammedi’ye idam cezası verilmesinin toplumda tepkiye yol açtığını söyledi.

İdam karşıtı mücadelenin siyasi ve sivil aktivistler tarafından devam ettiğini ve önemli mesafe kat edildiğini aktaran Şüle Pakravan, buna rağmen bu mücadelenin genişletilmesi gerektiğinin altını çizerek, “İran rejimi kurulduğundan beri okul gibi geleceğin şekillendiği yerleri idam alanlarına dönüştürdü” ifadelerini kullandı.

‘Salı İdamlara Hayır’ kampanyası devam ediyor

Şüle Pakravan, cezaevlerinde tutsakların “Salı İdamlara Hayır” kampanyası başlattığını hatırlatarak, bu kampanya ile halkın, “Ölüm ve idam haberlerinden bıktık, bu acılarla yaşamaktan yorulduk” dediğini kaydetti.

Yakınlarını idam nedeniyle kaybeden ailelerin yaşadığı acıyı dile getiren Şüle Pakravan, “Bu acı o kadar derin ki, düşmanımıza bile istemeyiz. Biz ve diğer aileler, idam haberlerini uzaklardan duyan insanlara bu yaraların boyutunu anlatmak için çalışıyoruz” dedi.

Kadınlar ve gençler idamla tehdit ediliyor

İran devletinin özellikle gençleri ve kadınları hedef aldığına dikkat çeken Şüle Pakravan, “Çünkü onlar korku duvarlarını yıkıp topluma umut veriyor. Cezaevinde bir kadın ‘Bamdad Bidar’ adlı bir dergi çıkarıyor, grevleri destekleyen mesajlar yayıyor. Bu kadınlar bilinçli bir toplum kesimini oluşturuyor” diye kaydetti.

Kadınların insanlık suçlarına karşı mücadelesi

Şüle Pakravan, rejimin seslerini susturmaya çalışmasına rağmen tutsakların seslerini dışarıya duyurmak için yollar aradığını söyledi. Şüle Pakravan, “Her protesto başladığında rejim önce interneti kesiyor ki suçları dünyaya ulaşmasın” diye belirtti. Şüle Pakravan, İran rejiminin özelikle öncü kadınları hedef aldığını ifade etti.

Hükümetlerin tutumu ve umutsuzluk

Almanya’daki İran-Alman mühendisi Cemşid Şarmehdi’nin idamına da değinen Şüle Pakravan, Almanya’daki yetkililerin bu konuda adım atmadığını söyledi. Şüle Pakravan,“Hükümetler çıkarları için hareket ediyor. Şarmehdi’nin idamından sonra Almanya’daki camiler kapatıldı, ancak cenazeden sonra yeniden açıldı. Cenazede bazı organların eksik olduğu raporlandı, böylece ölüm şekli belirsiz kaldı” şeklinde konuştu.

Bu olayların ardından hükümetlerden yardım beklemenin anlamsız olduğunu düşünen Şüle Pakravan, dayanışma ve kendi gücüne güvenmenin önemine dikkat çekti.

Ailelere uyarı: Susmayın, sesinizi yükseltin

Şüle Pakravan ailelere seslenerek, İran’ın yargı sistemine güvenilmemesi gerektiğini vurguladı ve şöyle dedi: “Mahkeme kararını aldığınızda hemen bunu duyurun. Avukatların umut vaat etmesine aldanmayın. İdam kararı açıklandığında videoları paylaşın, susmayın. Sessiz kalırsanız çocuklarınızı kaybedersiniz ve bunu asla affetmezsiniz.”

Reyhane Cabbari kimdir?

Reyhane Cabbari, kendisine tecavüz eden eski istihbaratçı Murteza Abdulali Serbendi'yi 2007 yılında öz savunma hakkını kullanarak öldürdü. 2009 yılında “kasten öldürmekten” idam cezasına çarptırıldı. Uluslararası Af Örgütü, yargılamanın adil olmadığını duyurdu ve yeniden yargılama yapılması ve idamın durdurulması yönünde kampanya yürüttü. Uluslararası çağrılara kulak asmayan İran devleti, 25 Ekim 2014 tarihinde Reyhane Cabbari'yi Recayi Şehr Hapishanesi'nde idam etti.