AGRİN HOSSEİNİ

Diwandera- İran'da yayınlanan istatistiklere göre, uyuşturucu kullananların yaklaşık yüzde 52'si 15 ila 29 yaş grubundan oluşuyor. Yasaklı maddeyi kullananların yüzde 15'i öğrenci. 

Ülkede ‘Gol’ adı verilen uyuşturucu madde uzun yıllardır endüstriyel ve tıbbi kullanım amacıyla yetiştirilen "marihuana" veya ‘kenevir’ bitkisinin bir türevi olarak geçiyor. Halüsinojenik bir madde olarak tanıtılan bu madde, beyindeki sinir mesajlarını iletme sisteminin işlevini azaltarak kişide rahatlatıcı bir durum yaratıyor. Sine kentindeki kız okullarından birinde danışman olan Arzoo Ghorbini, konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

‘Alkol alma yaşı düştü’

Ergenliğin her insanın hayatındaki en karmaşık dönemlerden biri olduğunu kaydeden Arzoo Ghorbini, “Ergenlikte ne çocuksun ne de yetişkin ancak kişisel bağımsızlığa ihtiyaç duyulan bir dönem. Hormonal değişikliklerin yaşandığı bu dönemlerde duygularda değişimler olurken, şiddet ve saldırganlık durumları da yaşanabiliyor. Kız öğrenciler arasındaki madde bağımlılığı yeni bir konu değil. Bu sorun her zaman vardı ama zamanla yoğunlaştı ve öğrenciler arasında alkol alma yaşı düştü diyebiliriz. İstatistikler yayınlanınca daha da gün yüzüne çıktı. Herkes konunun farkında. Öğrencilerin bağımlılıkları ve uyuşturucuya erişimleri konusunda doğru bir araştırma yapmalıyız. Konuyla ilgili ilgilenen kurumlar dışarıya istatistik vermiyor” ifadelerinde bulundu.

‘İktidar önünü açıyor’

Uyuşturucuya erişimin öğrenciler arasında çok kolaylaştırıldığına dikkat çeken Arzoo Ghorbini, sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca çok ucuz fiyatlara satılıyor. Bazı uyuşturucu satıcıları ve bağımlılarının gol, esrar, crack gibi satış yerleri liselerin önünde. Bazı tezgah ve dükkanlar da bu maddelerin satışı yapılıyor.  Birçok öğrenci gol kullanıyor ve kız okullarında bu uyuşturuculara bulaşan kızların sayısı artıyor. Çocukların uyuşturucuya eğiliminin sebeplerinden birinin de aile olduğu sonucuna varıyoruz ancak iktidar kadın karşıtı politikalarıyla ve toplumdaki ataerkil zihniyetin yoğunlaşmasıyla bu toplumsal zararı sistematik olarak artırmış ve önünü açmıştır.”

‘Neden okulların önündeler?’

Sürekli çevresel baskılara maruz kalanların bağımlı olma riskinin diğerlerine göre daha fazla olduğunu aktaran Arzoo Ghorbini, “Sınavlar, sevdiklerini kaybetme, duygusal, maddi, mesleki, akademik başarısızlıklar, eş seçimi vb. gibi durumlar tetikleyicidir. Kaygı, şiddetli depresyon, saldırganlık ve anti-sosyal davranışlar bağımlılığın nedenleridir. Peki bu maddelere erişim neden bu kadar kolay hale getirildi? Uyuşturucu satıcıları neden okulların önünde duruyor? Bağımlılığın öğrencilere verdiği zararın yanı sıra toplumun ve devletin bilinçli olarak eğitim sistemini de hedef aldığını anlayabileceğimiz sorular bunlar” sözlerine dikkat çekti.

‘Evdeki sorunlardan dolayı madde kullandım’

Arzoo Ghorbani, konuşmasında daha önce madde kullanan öğrencilerden Raha S.’nin madde kullanımına ilişkin anlatımlarına da yer verdi. Raha S. yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyordu:

 "Çocukların kendilerine ait bir kahyaları var ve onlara en kısa sürede gol, alkol veya istedikleri herhangi bir şeyi getirebiliyorlar. Bazen yöneticiler durumun farkına varıyor. Gol’un kokusu sigaradan tamamen farklı. Kokusu daha fazla ve daha uzun süre kalıcı. Birkaç kez çocukların madde kullandığını gören yöneticiler, ebeveynlere söyleyip onları okuldan uzaklaştırmaktan başka bir şey yapmadı. Kız okulunda iki grup var; Gol’u sadece duymuş olanlar ve kullananlar. Madde kullanımının ardından içeriden bir sıcaklık hissedersiniz, gözleriniz kırmızıya döner ve kendinizi uykulu hissedersiniz. Bir iki kez bende aldım ama kendimi çok hasta hissettim ve ailem anladı. Bir daha tekrarlamayacağıma söz verdim. Merakımdan ve evdeki sorunlardan dolayı madde kullandım. Madde kullanan öğrencilerin yüzde 99’u sadece okuldan atılıyor, onlara yardım edilmiyor. Uyuşturucu satıcılarına karşı ise hiçbir önlem alınmıyor.”