İran'da direniş büyüyor: Bu yolda hayatımı ortaya koydum

İran ve Rojhilat Kürdistan'da başlayan ayaklanmalara öncülük eden kadınlardan S.H.Q., "Artık rejimin baskısı altında kalmaya tahammülüm yok. Bu yolda hayatımı ortaya koydum" sözleriyle kararlılıklarını dile getirerek, kadınları sokağa çağırdı.

HİMA RAD

Sine - İran ve Rojhilat Kürdistan’da ‘Jin, jiyan, Azadî’ sloganıyla gerçekleştirilen ayaklanmalar baskı, işkence, infaz ve tutuklamalara rağmen devam ediyor. Bu ayaklanmalara katılarak devlet tarafından gasp edilen haklarını geri alacak olan kadınlar, demokratik ve özgür bir ülkede yaşamak istediklerini belirtiyor.

Dördüncü ayına giren halk ayaklanmasında yer alan kadınlardan S.H.Q., yaralılara yardım ettiklerini ve ayaklanmalarda aktif rol aldıklarını anlattı. Hemşirelik bölümünde okuyan 25 yaşındaki S.H.Q, ayaklanmalarda üstlendikleri rolü şöyle anlattı: “Eylemlerin başında sokağa çıkamadım ama katılabilmek için üniversitede de protestoların başlamasını bekledim. Çok şükür üniversitede protestolar başladı. İlk başta protestoların yayılıp, kitleselleşmeyeceğinden korktum. Bu ayaklanmalara her gün toplumun diğer gruplarının da katıldığına tanık oluyoruz ve  devrim için umudumuz artıyor. Tüm kesimler bu protesto ve grevlere katıldı ve artık toplumun hiçbir kesimi durumdan memnun değil.”

‘Ayaklanmaları kadınlar başlattı’

Ayaklanmaların kadınlar tarafından başlatıldığına da dikkat çeken  S.H.Q., “Kadınların bu eylemleri başlatmasından çok gurur duyuyorum. Firdevsi Caddesi'nde ayaklanmayı başlatanların Sineli kadınlar olduğunu çok iyi hatırlıyorum. El ele tutuşup 'Jin, jiyan, Azadî' sloganları atıyorlardı. Ayaklanmanın kıvılcımı Rojhilat Kürdistan şehirlerindendi. Ayaklanmaların sloganı Kürdistan'ın bağrından çıktı. Bu kadın hareketliliği sadece kadınların yararına değil, tüm toplumun yararına olacak. Toplum yıllarca otoriter bir iktidar tarafından ezildi ve artık bu ayaklanmalarda erkekler de kadınlarla eşit durumda” dedi.

‘Bu yolda hayatımı ortaya koydum’

Hayal ettikleri özgürlüğe ulaşana kadar mücadeleye devam etmeleri gerektiğinin altını çizen S.H.Q., "Demokratik ve özgür bir İran'da yaşama hakkımız var. İran, bilgi ve deneyime sahip ve uzmanlıklarıyla zenginleştirebilecek insanlarla dolu, ancak İslam Cumhuriyeti'nde görmediğimiz tek şey uzmanlık. İran rejimi yıkım dışında başka bir konuda uzman değil. Ayaklanmalarda rejimin zulmüne karşı tüm ruhumla savaştım. Artık rejimin baskısı altında kalmaya tahammülüm yok. Bu yolda hayatımı ortaya koydum. Bu birkaç ay boyunca yaralılara yardım ettim ve onları tedavi etmek için evlerine gittim” şeklinde konuştu.

‘Tüm kadınlar ayaklanmaya katılmalı’

İran'daki tüm kadınları devrim mücadelesine çağıran S.H.Q., "Kadınlar haklarını fark etmeli ve ayaklanmalara katılmalıdır. Rejim güçleri bütün yakın arkadaşlarımı tutuklayıp cezaevine gönderdiğinde öfkem o kadar arttı ki artık sokaklardaki gösterilerle yetinmedim. Rejim güçlerine karşı eli boş bir şekilde savaşılmayacağı kanaatine vardım” dedi.