SAİDA ŞERZAD

Haber Merkezi – İran’da Jîna Mahsa Amînî’nin ‘ahlak polisleri’ tarafından katledilmesiyle başlayan ayaklanmalar kesintisiz sürüyor. Jîna Mahsa Amînî’nin katledilmesinden bu yana devam eden halk protestoları, ekonomik kriz, halklar arasında ayrımcılık, sosyal ve siyasi kısıtlamalar gibi konularda toplumda yıllardır süregelen kolektif öfkenin bir sonucudur. Devrim olarak adlandırılabilecek son ayaklanma, önceki tüm protestolardan farklı. Çünkü tüm baskıya, genç erkek ve kadınların tutuklanıp katledilmesine rağmen göstericiler rejimin devrilmesini ve özgürlük talebini haykırmaktan vazgeçmiyor.

Jîna’nın yaktığı ateş tüm ülkeyi sardı

Bu ayaklanmalara öncülük eden kadınlar ise, İran rejimine karşı direnmeye devam ediyor. İran halkının yanı sıra dünyadan da bu ayaklanmaya destekler geldi. İran rejiminin zulmüne maruz kalan kadınlar, hükümetin anti-demokratik yasalarına karşı meydanlarda taleplerini haykırıyor. “Jîna Devrimi” veya “Jin, jiyan, azadî” adı altında şekillenen devrim, 124 gündür çeşitli biçimlerde sürüyor. İran ve Rojhilatê Kürdistan'ın dört bir yanında insanlar, devrimi gerçekleştirmek için her türlü yöntemle protestolara katılıyor.

Protestoların atan kalbi: Sine

İlk günden beri “protestoların atan kalbi” olarak anılan Rojhilatê Kürdistan'daki Sine şehri, yaygın protestolara ve daha şiddetli baskılara tanık oldu. Halk İran hükümetine karşı mücadele ediyor ve memnuniyetsizliğini gösteriyor. Bu şehirde slogan yazılamalarından tutalım rejime ait şirketleri, ürünleri ve hükümetle ilgili her şeyi boykot etmeye kadar birçok eylem yapıldı. Ülkedeki kadınlar halk ayaklanmasıyla ilgili görüşlerini paylaştı.

‘Mücadele sürecek’

Sarpol-e Zahab şehrinin bir sakini olan Israzadeh: “Şehirdeki koşullar hiç normal değil ve insanlar kesinlikle mücadelelerini sürdürecekler. Şehirdeki isyan, kontrol araçlarının, hükümetin protestoların yeniden tırmanmasından korktuğunun işaretlerinden biridir.”

‘Halk hükümetin devrilmesini istiyor’

Tahran'da ikamet eden Parvin Ahmadi: “İnsanlar artık eskisi gibi değil. Şimdi protesto eden birini gördüğümüz yerde insanların memnuniyetsizliğinin devam ettiğini ve protestocuların hükümeti devirmek istediğini biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde genç bir kadın elinde ‘kardeşlerimi öldürmeyin' yazılı bir kağıt ile Tajrish Caddesi'nin ortasında yürüyordu. İnsanlar da ona destek verdiler.”

‘Her an bir şeyler oluyor’

Tahran'da ikamet eden Karajlı Hani Majeed: “Her an bir şeyler oluyor. İnsanlar sokaklara dökülüyor. Tahran'ın bazı kalabalık mahallelerinde bir araya gelen birkaç genç genellikle günlük protestoları başlatan kişiler olarak otuz kırk kişiyi toplar toplamaz güvenlik gelip onlara saldırıyor.”

Tahran'ın Zaghfaraniya sakinlerinden Barsa Mardakhani: “Evimin yanında yaşlı bir anne var. Her gün penceresinin önünde ‘Hamaney'e ölüm’, ‘Diktatöre ölüm’ ve ‘Jin jiyan azadî’ sloganları atıyor. Bu anne beyaz saçları ve titreyen ve kırış kırış elleriyle Jîna’nın umudu oluyor.”

Başörtüsünü takmadan eylem yapıyorlar

Hamedan şehri sakinlerinden Fatima Akbari: “Hemedan'da toplanma ve gösteriler azaldı ama insanlar başka yollarla tepkilerini gösteriyorlar. Bu yöntemlerden biri de Hamedan'da kadınların peçesiz dolaşmasıdır. Çok sayıda başörtülü kadın var ve bu kadınlar zorunlu başörtüsü olmadan yürüyerek protesto eylemi yapıyor.”

Erkekler de kadınları destekliyor

Kish şehrinin bir sakini olan Monica Farzad: “Burada kadınlar zorunlu başörtüsünün kaldırılmasına karşı protestolarını sürdürüyor. Erkekler bile kadınları destekliyor. Kadınların başörtüsünü kaldırması doğal hale geldi.”

Kürtlerden ilham aldılar

Talesh sakini Mariam Mohammadi: “İnsanlar her zaman Kürt halkına karşı özel bir duygu besledi ve bu protestolarda onların cesaretinden ilham aldılar. Şimdi protestolar ve sokak gösterileri hafiflese de, kadınlar zorunlu başörtüsünü çıkardı ve yıllardır bu yasanın kadınlara dayatılmasına karşı tepkililer.”