Haber Merkezi- İran’da 140’tan fazla gazeteci, “Başörtüsü ve İffet” yasasına karşı ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, yasanın cinsiyet ayrımcılığına zemin oluşturduğu ve kadın ile çocukların onuruna zarar verdiği belirtildi.

İran’da “Başörtüsü ve İffet” yasasına karşı çıkan 140’tan fazla gazeteci, bu yasanın “vatandaşların sosyal hakları, mahremiyet ve temel özgürlükleri de dahil olmak üzere temel haklarının yaygın bir şekilde ihlal edildiği” uyarısında bulundu. Açıklamada, “Başörtüsü ve İffet” yasasının ceza ve kısıtlamaların belirlenmesinde hukuk ilkeleriyle “açık çelişki” içinde olduğu vurgulandı. Gazeteciler, ayrıca bu yasanın gazetecilere yönelik tehdit ve sansür içerdiğini, İslam Cumhuriyeti Anayasası’nın 24’üncü maddesiyle (ifade, yayın ve basın özgürlüğü) çeliştiğini belirtti.

Yasanın uygulanmasının, İslam Cumhuriyeti Anayasası’nın 21’inci maddesine (kadın haklarını garanti altına alan) ve Çocuk Hakları Sözleşmesi de dahil olmak üzere İran’ın uluslararası yükümlülüklerine aykırı olduğu ifade edildi.

Açıklamada, sözde “Başörtüsü ve İffet” yasasının cinsiyet ayrımcılığına zemin oluşturduğu ve kadın ile çocukların insanlık onuruna zarar verdiği vurgulandı. Bir bölümde ise, “Kamuoyunu bilgilendirme görevi olan gazeteciler, bu yasanın insanlık dışılığını vurguluyor ve uygulanmasına kesin karşı olduğumuzu beyan ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

Krizleri derinleştiren yasa

Gazeteciler, yasanın uygulanmasının toplumsal sorunları çözmek bir yana, mevcut krizleri daha da derinleştireceğini ifade etti.

İran Sinema Evi, Tiyatro Evi ve Müzik Evi olmak üzere üç sanat ve kültür kurumu da 4 Aralık’ta “Başörtüsü ve İffet” yasasına ilişkin ortak bir açıklama yaptı. Yasanın ülkeyi büyük bir hapishaneye dönüştüreceği belirtildi.

5 Aralık Perşembe günü İran sinemasından yüzden fazla kişi, bu yasanın çıkarılmasını kınadı. Yasayı “İranlıların aşağılanması” olarak nitelendiren sinemacılar, yasanın insan haklarına ve vatanseverliğe aykırı olduğunu belirtti.

Daha önce bazı çocuk hakları aktivistleri ve kurumları da yaptıkları açıklamalarda, sözde “Başörtüsü ve İffet” yasasının çocukların uluslararası ve yerel yasalardaki temel haklarıyla açık bir şekilde çeliştiğini değerlendirmişti. Yine açıklamalarda, yasanın 9-18 yaş arası çocuklara yönelik yeni cezalandırmaları da içerdiği belirtilmişti.