NORŞAN ABDİ

Kobanê - 2’nci Dünya Savaşı ardından Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu 1948'de İnsan Hakları Bildirisi hazırladı ve bu 10 Aralık 1948'de kabul edildi. O günden bu yana insan haklarını güvence altına alan Dünya İnsan Hakları Günü kutlanmaktadır. Ancak, insan hakları güvence altına alınmasına rağmen Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere insan haklarının ihlal edildiğine tanık olmaktayız. Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına ve ihlallerine değinen Fırat Bölgesi İstinaf Mahkemesi Üyesi Cihan İbiş, uluslararası kuruluşlara seslenerek, “insanları koruma görevini yerine getir” çağrısında bulundu.

‘Daha geniş bir alan işgal edilmek isteniyor’

Kuzey ve Doğu Suriye halklarına karşı uygulanan ihlallere değinen Cihan İbiş, “İnsan hakları kanunları tüm insanların eşitlik, onur ve özgürlük ile cinsiyetler arası eşitlikten yararlanmasını şart koşmaktadır. Irk, renk, din ve milliyet ayrımı yapılmamasını gerektiğini belirtmektedir. İnsan hakları yasalarının dayandığı en önemli özelliklerden biri de tüm halkların, bileşenlerin ayrım gözetmeksizin birlikte yaşamasıdır. Bu anlamda toplumlarda farkındalık artıyor. Ancak, Kuzey ve Doğu Suriye'de insanlar yıllardır Türk işgalinin saldırıları ve ihlallerine maruz kalmaktadır. Korku, endişe ve yerinden edilme telaşı içinde yaşıyorlar. Rojava başta olmak üzere Suriye topraklarının daha geniş alanları işgal edilmek isteniyor. Bu nedenle de bölge bileşenlerine yönelik vahşi saldırılar yapılmaktadır” dedi.

‘Türkiye yasaları çiğniyor’

Türkiye'nin iki uluslararası sözleşmeyi ve insan hakları yasasını imzalayan ülkelerden biri olduğunu ve aynı zamanda NATO ülkelerinden biri olduğunu anımsatan Cihan İbiş, “Tüm bunlara rağmen uluslararası yasaları çiğniyor ve hiçbir yasayı uygulamıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de bu ihlalleri tüm dünyanın gözü önünde yapıyor. Uluslararası toplum bu ihlallere göz yumuyor. Türkiye her anlamda yasaları çiğniyor” ifadelerini kullandı.

‘Kadın hakları ihlal ediliyor’

Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınları hedef almanın uluslararası insan hakları sözleşmelerinin ihlali olduğunu vurgulayan Cihan İbiş, “İnsan haklarının ilke ve özelliklerinden biri de kadın haklarını korumak ve kadınlar olarak cinsiyetler arasında katılımcı ve eşit bir yaşam yaratmaktır. Ancak Türk devleti kadına saldırıyor. Türk işgalinin kadın kimliğini ortadan kaldırmaya yönelik girişimleri tüm toplumu ortadan kaldırma girişimidir. Kadınların katledilmesi, korkutulması ve şiddete maruz bırakılmasının insan hakları ilkeleri çerçevesinde kadın haklarını koruyan yasaların ihlali anlamına gelir” diye konuştu.

İlgili kuruluşlara çağrı

Cihan İbiş, insan hakları kuruluşları ve Birleşmiş Milletler Şartı'nı imzalayan ülkelere bu yasaları uygulamaları ve Türk saldırılarını durdurmak için kendilerine biçilen role uyması gerektiğini vurgulayarak, “Kuzey ve Doğu Suriye halkı için bu yasalar kağıt üzerindeki mürekkepten ibaret. Biz burada her gün öldürülüyoruz, yerinden ediliyor, işkenceye maruz kalıyoruz. İnsana saygı yok. Kuzey ve Doğu Suriye'de çocuklar yaralanıyor, öldürülüyor ve uzuvlarını kaybediyorlar. Nerede bunlar İnsan hakları örgütleri” diyerek konuşmasını sonlandırdı.