SORGÜL ŞÊXO

Qamişlo- Suriye Demokratik Meclisi (MSD) Kadın Koordinasyon Ofisi Üyesi Îlham Omer ve Mewlûda Îbo, Şam hükümeti tarafından 21 Temmuz 2021'de Şam vilayetinde gözaltına alındılar ve ardından iki yıl tutuklu kaldılar.  27 Ağustos 2023'te serbest kalan Îlham Omer, 2 yıl süren tutukluluk sürecini ve son dönemdeki politik gelişmeleri değerlendirdi.

MSD'de asıl görevlerinin kadınlar arası ilişkileri kurmak ve güçlendirmek olduğunu söyleyen Îlham Omer, “Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlara kimliklerini tanıtmak istiyoruz. Suriye anayasasında kadın haklarına dair kanunlar var. Bu temelde Süveyda'ya giderek temaslarda bulunduk. Dürzi kadınlarıyla bir araya gelerek kadın projesi ve devrimin kazanımlarını onlarla paylaştık, zengin tartışmalar yaptık. Oradan Şam'a döndüğümüzde Şam hükümetinin Siyasi Güvenlik Dairesi tarafından gözaltına alındık” diye belirtti. Îlham Omer, "Şam hükümeti, Kuzey ve Doğu Suriye'de gelişen devrim deneyiminin ve demokratik projenin ülke geneline yayılmasından korkuyor. Şam hükümetine karşı örgütlenme yapmak için Süveyda'ya gittiğimiz bahanesiyle tutuklandık. 5 dakikalık sorgulama neredeyse iki yıl sürdü, fiziki ve manevi baskıyla karşılaştık. İlk sözleri ‘Kürtler olarak bir ülkede, bir bayrak altında yaşadığınızı, projenizin başarıya ulaşmayacağını ve devletin kollarına döneceğinizi ne zaman anlayacaksınız’ oldu. Onlara göre ise Suriye haritasını bölmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

8 ay tecritte kaldı

Terörle Mücadele Şubesi'nde 8 ay boyunca tecritte tutulduğunu anlatan Îlham Omer, maruz kaldığı işkenceleri şöyle anlattı: "İlk saatten beni ve arkadaşım Mewlûde'yi ayırdılar. İlk 8 ay hücrede tecritte tutulduk. Ardından Kriminal Güvenlik’de 1 yıl 5 ay tutuklu kaldık. Tecritteydik, tutukluluğumuzun başında DAİŞli kadınlarla bir arada tutulduk. DAİŞli kadınlar bizim gibi değildiler, bize psikolojik işkence yaptılar, öyle bir yasak vardı ki, cezaevinde isimle değil numarayla anılıyorduk, ailelerimizle konuşmamız yasaktı. Tüm yasal haklarımızdan ve uluslararası hukuktan mahrum bırakıldık, iki yıl boyunca güneşin, rüzgârın, havanın olmadığı bir yerde tek kişilik bir hücrede kaldık. Bu yüzden hastalıklarım başladı. Kışın o soğukta elbisesizdik ve o verdikleri yemekler çok kötüydü.”

‘Hiçbir pişmanlık duymadım’

Şam hükümetinin tutuklamaları MSD'ye baskı yapmak için bir araç olarak kullanmak istediğini söyleyen Îlham Omer, "Bize gelen yiyecekler, Şam hükümetinin bölgelerini etkileyen ekonomik krizi yansıtıyordu. Soruşturmada çok sayıda kişi gözaltına alındı. Ekonomik, siyasi ve sosyal bir kriz var. MSD'ye karşı bizi bir baskı parçası olarak kullanıp amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Tüm fiziksel ve psikolojik baskılara rağmen hiçbir pişmanlık duymadım ve umutlarım her zaman güçlüydü. Hapishaneyi kendime daha fazla düşünebileceğim ve enerjimi geleceğe yeniden toplayabileceğim bir eğitim alanı olarak gördüm. Devrim tecrübesini ve demokratik projemizi ülke genelinde paylaşmaya devam edeceğiz. Çünkü biz Suriyeli kadınlar yaşamın kökleriyiz. Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar tecrübe kazanana kadar bizler onları bırakmayacağız” ifadelerinde bulundu.

‘Dürzi kadınların mücadelesini kutluyoruz’

Îlham Omer, Süveyda'da kadınların isyanına dikkat çekerek, şunları dile getirdi: "Kapıdaki korumalardan Süveydalı kadınların hükümete isyan ettiğini duydum. Haberleri izledikten sonra hiçbir çalışmanın boşa gitmediğini anladım ve Süveydalı kadınların başlattığı mücadele çok değerli bir mücadele. İktidarın yürüttüğü açlık politikasına karşı kadınlar isyan ederek kendi doğru gördükleri şekilde haklarını talep ettiler. Süveydalı kadınlar bilgili ve anlayışlıdırlar. Sonuna kadar mücadelesini yürütmelidir ve güçlenmelidir. Dürzi kadınların ayaklanmasından sonra birçok devlet 2011 ayaklanmasının içini boşaltmak istedi ve farklı yönlere çekmeye çalıştı. Bu anlamıyla Dürzi kadınların mücadelesini kutluyoruz.”

‘Kadınların özgürlük arayışı tüm Suriye'ye yayılacaktır’

Din adı altında kadınların sürekli baskı altında tutulmaya çalışıldığını kaydeden Îlham Omer, Süveydalı kadınların artık bu zihniyetin bilincinde olduğunu dile getirerek, “Süveydalı kadınların bu kez dinden uzak yükselişi, tüm Suriye kadınlarının isteklerini temsil ediyor. Çünkü attıkları tüm sloganlar bunun göstergesi. Böylesi bir yükselişin düşmesi de mümkün değildir. İktidar sistemleri kadın isyanlarının amacına ulaşmaması için baskılarını artıyor. Kadınları baskı, işkence ve tutuklamalarla bastırmaya çalışacaklar. DAİŞ çeteleri kadınları katliam ve işkenceyle karşı karşıya bırakıyor. Şam hükümeti ve Türk devleti başta olmak üzere kadın karşıtı tüm güçler, önde gelen kadınlara karşı bu politikayı yürütüyor. İktidarlar hiçbir zaman demokratik bir Suriye’den yana olmadılar ve böl-parçala politikasını uyguladılar. Bu yüzden kadınların dayanışması ve birliği bu politikaları boşa çıkaracaktır. Şam hükümeti istese de istemese de kadınların özgürlük arayışı tüm Suriye'ye yayılacaktır. Bugünkü kadınların başarıları tüm Suriye ve dünya kadınlarına ev sahipliği yapacak” diyerek sözlerini noktaladı.