İHD ihlalleri yerinde tespit ediyor: Depremzedelerin yaşam hakkı yok sayılıyor

Depremin yaşandığı kentlerde hak ihlallerinin geniş bir alana çok yönlü yayıldığına dikkati çeken İHD Semsûr Şube Eşbaşkanı Dilan Güler, Deprem Komisyonu ile bu ihlalleri yerinde tespit ettiklerini anlattı.

MEDİNE MAMEDOĞLU 

Semsûr- Mereş merkezli depremden etkilenen kentlerde yıkımın yaşandığı 6 Şubat tarihinden bu yana yaşanan ihlaller katlanarak devam ediyor. Yaşam, sağlık, eğitim, güvenlik ve barınma haklarının hiçe sayıldığı kentlerde hala bir adım atılmadı. İnsan Hakları Derneği bu ihlalleri yerinde tespit etmek ve raporlaştırmak için Deprem Komisyonu kurdu. Komisyon üyeleri sahada çalışmalarını sürdürüyor.

Çalışmalarına konteynırda devam eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Semsûr Şube Eşbaşkanı Dilan Güler, kentin son durumunu ajansımıza anlattı.

‘Halk yalnız bırakıldı’

Alandaki en büyük ihlallerin ilk günden başladığını söyleyen Dilan Güler, bir depremzede olarak deprem anı ve sonraki günlerde enkazlara yeterli müdahalenin yapılamadığına dikkat çekti. Geç müdahale nedeniyle ölü sayısının arttığını belirten Dilan Güler, bunun ardından barınma sorununun açığa çıktığını ifade etti. Şimdilerde halkın ciddi bir yalnızlıkla baş başa bırakıldığını vurgulayan Dilan Güler, aradan geçen 8 ayda halkın birçok ihlal yaşadığını ifade ederek şunları söyledi:

“Bugünkü sürece gelecek olursak kentte hala enkaz kaldırma ve yıkım çalışmalarının devam ettiğini söyleyebiliriz. Hepimiz toz altındayız ve kentte çok ciddi bir asbest problemi var. Bu da bizlerin yaşamını ve sağlığını tehdit ediyor. İlerleyen süreçte kronik rahatsızlıklara sebebiyet vereceği söyleniyor. Bunun en büyük sebebi de demirlerin yerinde ayrıştırılması problemi. Buna karşı çıkmamıza rağmen hem yerinde ayrıştırma hem de sulama yapılmaması kentte ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Yerinde ayrıştırma yapılmazsa enkazlar çok daha hızlı bir şekilde kaldırılır.”

‘Konteyner kentlerde yaşam hakkı ihlal ediliyor’

Barınma, sağlık, hijyen ve yaşam hakkı konusunda var olan ihlallere değinen Dilan Güler, “Depremzedeler ilk günden bu yana ihlaller ile karşı karşıya bırakılıyor. İlk olarak sağlık hakkından bahsetmek gerek. Yine barınma alanlarında ciddi sorunlar var. Konteyner kentler ve mültecilere dair çözülemeyen sorunlar var. İnsanlar toplu alanlarda yaşamakta çok zorlanıyorlar. Depremin ardından gittikleri yerlerde de sorun ve ihmaller peşlerini bırakmıyor. Konteyner kentlerde yaşam aile yaşamına göre dizayn edilmedi. Özellikle konteynerlerin birbirine yakın olması, eğitim hakkına erişim noktasında yeterli önlemlerin alınmaması ve çocuklar yönünden sağlıklı alanların oluşturulmaması bu bahsettiğimiz ihlalleri katlayarak artırıyor” sözlerini kullandı.

‘Kadınların sorunları çözülmüyor’

Kadınların bu süreçte ciddi mağduriyetler ile karşı karşıya bırakıldığını, bunların çözümü noktasında da bir adım atılmadığına dikkat çeken Dilan Güler, “Konteyner kentlerde güvenliğin ve korumanın daha çok artırılması gerekiyor. Özellikle kadınlar ve çocuklar bu anlamda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Yine kadına şiddet ve çocuk istismarı vakalarının bu alanlarda arttığını gözlemleyebiliyoruz. Bir mekânda yaşamaya mecbur bırakılan kadınlar yaşadıkları sorunları anlatacak bir yer bulamıyor. Bu noktada kendisine bir alan da açılmıyor. Bu sorunlarda derine inilmesi ve çözüm odaklı çalışma yürütülmesi gerekiyor. Sorunlara her ne kadar yüzeysel değinsek de alanda ciddi gerçekler var. Bu da toplumun ileriki yaşamını etkileyecek cinsten” açıklamasında bulundu.

‘Deprem komisyonu sahada olacak’

Şehrin yeniden inşası noktasında da halkın hiçbir kurum ve kesim tarafından bilinçlendirilmediğini belirten Dilan Güler, kentte ciddi bir belirsizliğin hâkim sürdüğünü anlattı. Bu noktada halkın kafasındaki soru işaretlerinin çözülerek, yaşam hakkı ihlallerinin son bulması çağrısında bulunan Dilan Güler, “Bizler İHD şubesi olarak yeni dönemde konteynerde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bizler ihlalleri tespit edip, raporlaştırma noktasında bir deprem komisyonu kurduk. Geçtiğimiz hafta yapılan merkezi kongrede daha geniş çaplı bir komisyon kurulmasını istedik. Çok geniş bir alan var. İhlaller de bu geniş alana yayılmış durumda. Bu anlamda kurulan komisyon güzel bir adım oldu.  Bu ve bundan sonraki süreçte alanda çalışmalarımız daha yoğun olacak. Halkın yanında olarak ihlalleri tespit noktasında adımlar atacağız.”