İdlibli kadınlar: Karar alma hakkımız yok!
İdlibli kadınlar, ne aile içinde ne de kamuda kendi hayatlarına dair bile karar alma haklarının olmadığını belirterek, maruz kaldıkları baskıları ve ayrımcılıkları anlattı.
HADEEL Al-OMAR
İdlib – İdlib’de giderek derinleşen eşitsizlik nedeniyle kadınlar, hem aile içinde hem de kamuda çeşitli ayrımcılıklara ve baskılara maruz kalıyor. İdlibli kadınlar, bazı gelenek ve göreneklerin bahane edilerek bir çok haklarının gasp edildiğini, hayatlarını ve özellikle çocuklarını ilgilendiren konularda dahi söz haklarının olmadığını anlattı.
Kadınlardan 44 yaşındaki Rama Al-Hussein, kadınların özellikle aile içinde çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Söz hakkı verilmeyerek kadınların görmezden gelindiğini belirten Rama Al-Hussein, kadınların toplumun yarısını oluşturmasına rağmen ataerkil zihniyetin baskılarının sürdüğünü belirtti.
‘Eğitim müfredatıyla eşitsizlik pekiştiriliyor’
Kadınlardan 38 yaşındaki Fatima Al-Issa da, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin pekiştirildiği eğitim müfredatının da kadınlara yönelik baskılarda rol oynadığını vurguladı. Fatima Al-Issa, “Çünkü müfredat kadınları yemek pişirmek, çamaşır yıkamak, temizlik yapmak ve doğurmaktan sorumlu ev kadını rolüne hapsederken, erkekleri doktor, lider ve başkan olarak gösteriyor. Bu da kadınların liderlik yeteneklerine güven duyulmamasına neden oluyor” dedi.
‘Kız çocuğumun evlendirilmesinde bile söz hakkım olmadı’
Aile içinde alınan hiçbir kararda söz hakkının olmadığını vurgulayan 37 yaşındaki Sara Abdulkarim de, her şeye eşinin karar verdiğini söyledi. Buna örnek olarak ise Sara Abdulkarim, şunu aktardı: “Eşim kızımızı henüz 15 yaşındayken evlendirdi. Benim görüşüm alınmadı ve bu evliliği engelleyemedim. Eşim, kızımızın eğitimini ve geleceğini daha çocukken sona erdirdi.”
‘Şiddetin her türlüsüne maruz bırakılıyorlar’
Psikososyal danışman Yasmin Al-Alloush, İdlib'deki kadınların psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet başta olmak üzere şiddetin her türlüsüne maruz bırakıldıklarını anlattı. Kadınlar üzerinde devam eden toplumsal baskılara dikkat çeken Yasmin Al-Alloush, kadınların özgürlüklerini baltalayan gelenek ve görenekler nedeniyle acı çekmeye devam ettiğini söyledi. Kadınların haklarına yönelik seminer ve eğitim gibi farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğini vurgulayan Yasmin Al-Alloush, “Kadınların özgürlüklerini kazanabilmeleri için örgütlenmeleri sağlanmalı. Ekonomik olarak da güçlendirilmeli. Özgüvenlerinin artırılması için yeteneklerini de açığa çıkaracak mesleki eğitimler verilebilinir” dedi.