İdlib’deki göçmen kadınlar 8 Mart’a ilişkin beklentilerini anlattı

Suriye'de savaş nedeniyle yerlerinden edilerek İdlib’in kuzeyinde çadır kamplarda yaşamak zorunda bırakılan kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin beklentilerine değindi. Kadınların kimi protez bacak kimi ise kimi güvenli ev istediğini anlattı.

LÎNA EL-XETÎB

İdlib – Suriye’nin İdlib kentinde yerinden edilen kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü çadır kamplarda zor koşullar altında karşılıyor. Bu kamplardan biri de İdlib’in kuzeyindeki El Beşir Kampı. Yerlerinden edilmelerinin yanı sıra çadırlarda temel haklarından yoksun bir şekilde yaşamak zorunda bırakılan kadınlar, 8 Mart’a ilişkin beklentilerini ajansımızla paylaştı.

‘Güvenli bir eve kavuşmak istiyorum’

Sınır kenti Sarmada'daki Al-Taawoun Kampı’nda yaşayan 35 yaşındaki Farida Haj Taha, 2020 yılında Saraqeb şehrinden zorla yerlerinden edildiklerini belirterek, “O günden bu yana çok zorluk ve acı yaşadık. Ailemle birlikte küçük bir çadırda yaşıyorum. Barınma gibi en temel haklardan yoksunuz. Ev kiraları çok pahalı olduğu için taşınamıyoruz ve bu çadırlarda yaşamak zorunda kalıyoruz. Sabır ve tahammülden başka seçeneğimiz yok” dedi.  Banyo ve tuvalet sorununun yanı sıra tek gözlü çadırlar nedeniyle özel alanlarının olmadığını vurgulayan Farida Haj Taha, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne dair dileğim; ötekileştirmeden, baskıdan, adaletsizlikten uzak, huzurlu bir yaşam sürmek. Diğer kadınlar gibi haklarımı elde etmeyi, ailem ve kendim için kışın soğuğundan yazın sıcağından bizi koruyacak güvenli bir eve kavuşmak istiyorum” diye konuştu.

Savaş sırasında eşini kaybeden 29 yaşındaki Dalal Al-Youssef de, Hama kırsalından yerinden edilen kadınlardan. 3 çocuğuyla birlikte yaşama tutunmaya çalışan Dalal Al-Youssef, sağlık hizmetlerine erişememeleri ve gıda ihtiyaçlarını tam karşılayamamaları nedeniyle çok zorlandığını dile getirerek, depremle birlikte koşullarının giderek kötüleştiğini söyledi.

‘Dileğim şehrime dönmek ve protez bacak almak’

Daha önce yaşadığı Han Şeyhun şehrine yönelik hava saldırısında bir şarapnel parçasının isabet etmesi sonucu bir bacağını kaybeden 31 yaşındaki Nada Al-Ibrahim , bir bacağı olmadığı için eşinin kendisini terk ettiğini anlattı. 10 yaşındaki oğlu ve 13 yaşındaki kızıyla birlikte El Beşir Kampı’na göç etmek zorunda kaldığını dile getiren Han Şeyhun, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin dileğim, tüm anılarımı biriktirdiğim şehrime dönebilmek. Ayrıca protez bir bacak almayı umut ediyorum.  Engelli oğlum için ise uygun bir tedaviyi almasını istiyorum. Hareket bozukluğu olan oğlumun daha iyi bir yaşam sürmesi, eğitim alması ve hayatını daha iyi sürdürmesini diliyorum.”

‘En asgari insani yaşam koşullarından yoksunlar’

Psikolog Fadwa Zidane, yerinden edilmenin kadınlar için daha zor olduğunu belirterek, “Fiyatların yüksek olması, işsizlik, güvenli barınma imkanlarının olmaması, bazen 3-4 ailenin bir evde yaşamak zorunda kalması nedeniyle mağduriyetleri artıyor” dedi. Yerinden edilmiş kadınların en asgari insani yaşam koşullarından da yoksun bir şekilde kamplarda yaşadıklarını söyleyen Fadwa Zidane, insani yardımlardaki düşüşe dikkat çekti. Fadwa Zidane, “Ülkenin yaşadığı kriz karşısında Suriyeli kadınlar, çocuklarına su, yiyecek ve eğitim sağlamak için büyük bir mücadele yürütüyor. Kadınlar yaşadıkları çadırlarda en temel haklarını elde etmek için mücadele veriyor. Hepsi aynı acıyı taşıyorlar” dedi.