Êzidî kadınlar 25 Kasım’da şiddete karşı mücadeleyi büyütüyor
TAJÊ, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında eylem ve etkinliklerine başladı. TAJÊ, “Her kadın ölümü bir fermanıdır; şiddete karşı öz savunmayı büyüteceğiz” mesajı verdi.
Şengal- Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) “Kadına yönelik şiddet toplumun katledilmesidir” şiarıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında eylem ve etkinliklerine start verdi.
TAJÊ açıklamasında, Mirabel Kardeşler şahsında mücadelede yaşamını yitiren tüm kadınları andı ve şöyle dedi:
“Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü vesilesiyle, Mirabel Kardeşler şahsında; Şehit Sara, Şehit Saliha, Şehit Pelîn, Şehit Nazê, Jîna Emînî, Hevrîn Xelef, Nagihan Akarsel ve özgürlük uğruna yaşamlarını feda eden tüm kadınları saygıyla anıyoruz. Onlar, kadınların ve tüm toplumların özgür yaşam yolunu açtı. Biz de barışçıl ve demokratik bir toplumla özgürlük mücadelesini taçlandıracağımıza söz veriyoruz.”
‘Kadınlar yaşamın tüm alanlarından dışlanıyor’
“21’inci yüzyıl özgür kadın yüzyılıdır” denilen açıklamada, kadınların bu yüzyılda büyük bedeller vererek önemli kazanımlar elde ettiği vurgulandı. Açıklamada, erkek-devlet egemenliğinin kadınların kazanımlarını kendisine engel olarak gördüğü için şiddeti her gün daha ağırlaştırdığı ifade edildi ve “Kadına yönelik taciz, tecavüz, şiddet, kadın kırımı her gün artıyor. 3’üncü Dünya Savaşı dahi birçok yerde kadınlara karşı bir savaş olarak yürütülüyor. Filistin’de kadınlar hedef alınıyor; Afganistan, İran ve Suriye’de kadınlar yaşamın tüm alanlarından dışlanıyor” denildi.
‘Kadın bedenine karşı savaş sürüyor’
TAJÊ, erken yaşta evliliklerin devlet eliyle yasalarla meşrulaştırıldığını ve kadın katillerinin cezasız bırakıldığını belirterek şunları ekledi:
“Kadınları öldürenler hesap vermiyor, tersine korunuyor, hatta ödüllendiriliyor. Erkek-devlet iktidarları hem kadın cinayetlerini meşru görüyor hem de kendi sistemlerini sürdürmeye çalışıyor. Êzidî toplumu olarak 3 Ağustos 2014’te yaşadığımız ferman, özellikle kadınlara karşı bir soykırımdı. Tarihte az görülen bir katliam tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşti. Kadınlar canlı canlı yakıldı, pazar yerlerinde satıldı. Hala binlerce Êzidî kadın kendi toprağından, kültüründen, inancından koparılmış şekilde esaret altında ve her tür şiddete maruz kalıyor. Katliam o kadar açıktı ki, buna rağmen işbirlikçiler saklandı, korundu ve yargılanmadı.”
‘Biz mücadeleyi ve öz savunmayı Önder Apo’dan öğrendik’
TAJÊ, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve özgürlük gerillalarından mücadeleyi ve öz savunmayı öğrendiklerini belirtti:
“Êzidî kadınları olarak Önder Apo’nun felsefesini tanıdık ve onunla kendimizi tanıdık. Fermanın yaralarını örgütlülüğümüzle sardık. En iyi mücadelenin örgütlülük ve direniş olduğunu öğrendik. Her gün bu mücadeleyi büyütüyoruz. Umudumuz ve irademiz güçlendi. Katliama sebep olanlardan hesap soracağız, şiddetin önüne geçeceğiz. Jin, Jiyan, Azadî felsefesiyle mücadeleyi yükselteceğiz, daha güçlü bir toplumsal yaşamı örgütleyeceğiz ve yeni fermanların yaşanmaması için her şeyi yapacağız.”
‘Kendini öldürme; her kadın ölümü bir fermandır’
TAJÊ, 30 Ekim’de kadın ve genç intiharlarına karşı başlattıkları “Kendini öldürme; her kadın ölümü bir fermanıdır” kampanyasına dikkat çekerek açıklamayı şöyle noktaladı:
“Bu kampanya her türlü şiddete karşı ve öz savunma bilincinin geliştirilmesi temelinde başlatıldı. 25 Kasım’ı bu ruhla karşılayacağız ve ‘Kadına Yönelik Şiddet Toplumun Katledilmesidir’ şiarıyla etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Bu çerçevede seminerler, eğitim programları ve yürüyüşler düzenleyeceğiz.”