Biz azınlık değil Suriye’nin bir parçasıyız: Ülke adı Suriye Cumhuriyeti olmalı

“Biz azınlık değil Suriye’nin bir parçasıyız” diyen Suriyeli Dürzi ve Çerkes kadınlar, ‘Suriye Arap Cumhuriyeti’ olan ülkenin adındaki Arap ifadesinin kaldırılmasını isteyerek, bunun Suriye’nin çok kültürlülüğüne uygun olmadığını belirtti.

RAMA HALAF

Şam – Suriye çok kültür ve inançlardan oluşan bir mozaiğe sahip. Onlarca yıl iktidarda kalan Baas rejimi, ülkedeki bu çeşitliliğe rağmen toplumu tek bir kimliğe empoze etti. “Tek dil”, “tek bayrak”, “tek millet” politikasıyla Arap kimliği üzerinden diğer halklara tekçiliği dayatan Baas rejimi, diğer halkların haklarını çeşitli baskı yöntemleriyle kısıtladı. Son yıllarına daha fazla kriz, kaos, çatışma, yoksulluk ve baskı katan Beşar Esad yönetimindeki Baas rejimi 8 Aralık 2024’te düştü.

Baas rejiminin çökmesiyle birlikte kimi sorular da gündeme geldi. İlk olarak ülkenin isminin Suriye Arap Cumhuriyeti'nden Suriye Cumhuriyeti'ne değiştirilmesi meselesi, Suriye ulusal kimliği kavramı ve tüm bileşenlerini tanıyan demokratik bir Suriye için nasıl bir anayasa oluşturulacak? Soruları tartışılmaya başlandı.

Tarihsel olarak Suriye, 20’nci yüzyılın ortalarına kadar adında “Arap” sıfatını taşımıyordu. Bağımsızlıktan önceki dönemde, 1930 Anayasası'nda yer aldığı şekliyle “Suriye Devleti” veya “Suriye Cumhuriyeti” olarak adlandırılıyordu. Ancak Mısır'da Nasırcılık'tan etkilenen milliyetçi hareketlerin yükselişi ve 1958'de Suriye ile Mısır arasında yaşanan ortaklık deneyimiyle birlikte, 28 Eylül 1961'de “Suriye Arap Cumhuriyeti” olarak kabul edildi. Suriye sadece Arap değil, yüzyıllardır burada yaşayan Kürtler, Süryaniler, Ermeniler, Çerkesler, Dürziler gibi çok çeşitli milletlere de ev sahipliği yapıyor. Ülkenin adından “Arap” kelimesinin çıkarılmasını destekleyenler, bu değişimin Suriye toplumunun gerçekliğini yansıttığına ve ulusal bağlılıktan ziyade vatandaşlık kavramına dayalı bir ülke kurduğuna inanıyor. Değişimi destekleyenler ayrıca korkuların yersiz olduğunu söyleyerek, Suriye Cumhuriyeti’ne geçmenin Suriye'nin sadece bir Arap ülkesi değil, çok uluslu ve çok kültürlü olduğunu ve adının da bu gerçeği yansıtması gerektiğini kabul etmek anlamına geldiğini savunuyor.

Değişim karşıtları ise, ‘Arap’ ifadesinin sadece ulusal aidiyet ifadesi değil, aynı zamanda Suriyelilerin birleştirici dili olduğunu, bunun kaldırılmasının onları birleştiren ortak kimliği zayıflatabileceğini ve bu adımın Suriye'nin birliğini etkileyebilecek başka taleplere de kapı açabileceğini iddia ediyor.

Bu konudaki tartışmalar devam ederken, kimi temel soruları da gündeme getiriyor. Bu sorulardan biri; Suriye ulusal birliğini koruyabilecek mi, yoksa mesele bir isim değişikliğinin ötesinde mi? Tartışmalar yıllar süren savaşın ardından Suriye toplumunda yaşanan büyük dönüşümleri yansıtıyor. Tartışmalar devam ettikçe konu Suriyelilerin geçmiş ile gelecek arasında ve onlarca yıllık milliyetçi ideolojinin mirası ile gerçek vatandaşlığa dayalı demokratik bir Suriye inşa etmenin gereklilikleri arasında bir denge bulma becerisiyle bağlantılı olmaya devam ediyor.

‘Suriye çok kültürlü bir ülke’

Çerkes halkından Cancit Tam, önceki rejimin kendisini adil vatandaşlık hakkından mahrum ettiğini belirterek, "Suriye’de çok çeşitli milliyetler, dinler ve mezhepler var, ayrıca Suriye'de Araplardan daha eski milletler var. Bu yüzden bu fanatizmi bir kenara bırakıp Suriye'yi herkes için yapmalıyız. Kürtler veya Süryaniler neden başka bir millete mensup olsun ki? Arap terimi, o zamanlar Arap milliyetçi hareketin etkisi altında kurulan Arap Sosyalist Baas Partisi'nin ilkeleri ile tutarlı olmak üzere eklendi” diye belirtti. 

‘Biz azınlık değiliz’

Dürzi halkından olan Sidra Kiwan da Suriye çoğulculuğunu yansıtmak için isim değişikliğinin gerekli olduğunu vurgulayarak, "Ülkenin isminin Suriye Cumhuriyeti olarak değiştirilmesini uygun görüyorum, çünkü Suriye'de Arap olmayan diğer etnik kökenler de var. Dolayısıyla Araplar itiraz etmemeli, çünkü onların hakları olduğu gibi bizim de haklarımız var ve bizler azınlık değil, sayılarımız az da olsa bu ülkenin birer parçayız" şeklinde konuştu.