RAPARİN BAKER

Şehba – Türk devletinin ‘bekaa sorunu’ gerekçesiyle 72 uçak, yüzlerce tank, binlerce asker ve 25 bin çeteyle işgal harekatına giriştiği Efrîn'de halk, 58 gün boyunca tarihi bir direniş sergiledi. 20 Ocak 2018’de Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn kentine yönelik başlayan saldırılara karşı halkın verdiği direniş “Çağın Direnişi” olarak tanımlandı. Hava ve karadan yapılan saldırılarda okullar, tarihi yerler, sağlık merkezleri, fırınlar, Efrîn’in en büyük hastanesi Avrîn Hastanesi gibi çok sayıda  yer hedef alındı. Tüm bu saldırılara rağmen ilerleyemeyen Türk devleti sivillere yönelik saldırılarını şiddetlendirdi.

Efrin İşgal Harekâtı ve işgali nedeniyle yüzlerce kişi katledilirken, yaklaşık 350 bin kişi ise şehirden göç etmek zorunda kaldı.

Tüm aile direnişe katıldı

Çağın Direnişi’nde eşini kaybeden 55 yaşındaki Horiya Raşid,  Efrin’in Şera ilçesinde yaşıyordu. 5 çocuk annesi Horiya Raşid’in, ailesi yaşanan direnişte yerini aldı. Türk işgal saldırıları öncesinde Efrîn Özerk Yönetim bünyesinde görev yapan Horiya Raşid, “Aslen Efrinliyiz fakat Suriye iç savaşına kadar Halep’te yaşıyorduk. Çetelerin saldırıları ve zorları sonrası Efrin’e geri döndük. Bir süre sonra Şeran ilçesinin Qart Qulan köyü komününün eşbaşkanı oldum. Efrîn'de hayat güzeldi ve o dönemde Efrîn en güvenli bölgelerden biriydi” dedi.

‘Ülkeler saldırılara göz yumdu’

Saldırının başladığı 20 Ocak 2018 gününü hatırlatan Horiya Raşid, “Türk devletinin Efrin’e saldıracağını öğrendiğimizde bu saldırıları püskürtmek için hazırlıklara başladık. 72 savaş uçağı Efrîn şehir merkezi, ilçeleri ve köylerini bombaladı. Efrin halkı 58 gün boyunca bu saldırılara karşı direndi. Ancak tüm ülkeler bu saldırılara göz yumdu ve parmaklarını bile kıpırdatmadı” diye belirtti.

‘Savaşçılara yemek hazırlıyordum’

Efrîn'e yönelik saldırılara karşı kendi topraklarını savunmak için ellerinden geleni yaptıklarını sözlerine ekleyen Horiya Raşid, savaşçılara yemek hazırlayan grup içinde yer aldığından bahsetti. Horiya Raşid,“Korku nedir bilmiyorduk. Amacımız saldırıları püskürtmek ve işgalcilerin Efrîn'e girmesine izin vermemekti” dedi.

‘Direnme ısrarımız daha büyüktü’

Çağın direnişi sürecinde iki çocuğunun savaş cephesinde, eşinin ise iç güvenlik güçlerinde görevli olduğunu kaydeden Horiya Raşid, “Türk işgalinin köye yönelik saldırılarını yoğunlaştırması üzerine ilçe merkezine gitmek zorunda kaldım. Cenderes ilçesine bağlı Kawkaba köyünde eşim Muhammed Abdo'nun 10 Mart'ta şehit olduğu haberini aldım. Eşim ve beraberindekilerin cenazesini almak için çok uğraştık ama keşif uçakları buna engel oldu. Aynı zamanda oğlumda orada 9 gün boyunca mahsur kaldı. Uçaklar şehitlerimizin cenazelerini de hedef alıyordu. Şehitlerimizi uğurlamamıza izin vermediler. Ancak her şeye rağmen direnme ve yaşatma ısrarımız  Türk işgalciliğinin planlarından daha güçlüydü” şeklinde konuştu.

‘Efrîn’i özgürleştireceğiz’

Efrin’in işgal edilmemesi için halk olarak 58 gün boyunca direnerek büyük bedeller verdiklerini dile getiren Horiya Raşid, sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Dünyanın desteği ve sessizliği nedeniyle Efrîn işgal edildi. Topraklarımızın Türk devleti ve çeteleri tarafından işgal edilmesine engel olamadık. Efrîn’den çıkmak zorunda kaldık. Ama şehitlerimize söz veriyoruz;  Efrîn topraklarında akıttıkları kanların intikamını almak için Çağın Direnişi’nin ikinci aşamasıyla Efrîn'i özgürleştireceğimiz sözünü veriyoruz.”