'Çadır sözü veren Vali kamera kapandıktan sonra dönüp gitti!'

Vali, kaymakam ve komutanın kameralar önünde kendisine çadır sözü verdiğini ancak kameralar kapanınca arkalarını dönüp gittiklerini anlatan Hataylı depremzede Yüksel Çiftçi, “Geldiler kameralara oynayıp gittiler” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Hatay- Enkaz, cenaze kokusu ve toz altında bırakılan Antakya’da aradan haftalar geçmesine rağmen insanlar çadır bulamıyor. Bina enkazlarındaki cenazeler kepçelere takılarak ortaya çıkıyor. Kentte yıkımın en yoğun olduğu Armutlu Mahallesinde yaşayan ve bu olaya defalarca tanık olan Yüksel Çiftçi, toz ve cenaze kokuları içinde devam ettirdikleri yaşamını büyük bir öfke ile anlattı. Haftalarca çadır alamadığı için battaniyelerden kurduğu çadırda 20 kişi kaldıklarını söyleyen Yüksel Çiftçi, kendisini ziyarete gelen vali ve kaymakamların kameralar önünde verdiği hiçbir sözü de tutmadığını ifade etti.

‘Burada ki halimizi kimse yayınlamadı’

Mahallenin önünde bulunan boş bir alana kendi imkânları ile çadır yapan Yüksel Çiftçi haftalardır çadır alamayan binlerce insandan biri. Halk tarafından sürdürülen yardımların 10 gün sonra yok olduğuna ve şimdilerde kimsesiz yaşayıp ekmek bulamadıklarına dikkat çeken Yüksel Çiftçi hala kayıp yüzlerce cenaze için, “Biz ne yaptık devlete bizim cenazelerimiz neden yerde?”  Dedi.

Depremde enkaz altından eşi ve oğlunun yardımı ile kurtarıldığını söyleyen Yüksel Çiftçi, “Bizim buradaki halimizi kimse yayınlamadı. Hala cenazelerimiz yerlerde hala enkazlardan kokudan geçilmiyor. Bir Allah’ın kulu gelip sormuyor. Bana ne ekmek ne su gelmedi. Hiçbir şey gelmedi bana. Haftalardır battaniyeli yerde 20 kişi birlikte kalıyoruz. Daha iki gün önce bize bir çadır getirdiler ona da kimse sığmıyor. Burada bu tozun arasında yaşıyorum” şeklinde konuştu.

‘Yaşadığıma sevinemiyor, çığlıkları unutamıyorum’ 

Kurtarıldığına sevinemeyen ve o gece atılan çığlıkların bir an olsun gözünün önünden gitmediğini ifade eden Yüksel Çiftçi, “Zoruma giden ne biliyor musun? Bu binada ki 200 insanın çığlıkları. Onların sesleri var ya onların sesi benim kulağımdan bir an olsun gitmiyor. Ben enkazdan çıktım ama buna hiç sevinmiyorum. Neden biliyor musun? Burada cehennemi yaşadık. Yengem ve üç kızı şu binada yaşamını yitirdi. O çığlıkları hiç unutmuyorum kimse de bana unutturamaz” dedi.

‘Vali ve Kaymakam görüntü verip gittiler’

“Benim kavgam da zoruma giden de bu” diyerek kentte çok geç başlayan arama kurtarma çalışmalarına tepki gösteren Yüksel Çiftçi, insanları kurtarmak için yaralı haliyle çalıştığını ama kimseden bir haber alamadığını söyledi. Kendilerine sadece gönüllülerin yardım ettiğini ve valilik, kaymakam veya komutanların verdikleri çadır sözünde durmadıklarını ifade eden Yüksel Çiftçi şunları aktardı: “Sadece gönüllüler yardıma geldi. On gün bize yardım geldi sonra herkes yardımı bıraktı. Ama devlet bana hiçbir şey yapmadı. Yanımdan geçip sadece fotoğraf çekiyorlar. Vali, Kaymakam hepsi boş. Vali, ‘Sana çadır getireceğim 20 kişi sığar’ deyip arkasında bakmadan gitti. Onları kamera çekiyor ya kamera kapandığı gibi sırtını döndükleri gibi gittiler. Ne yapalım yaşamaktan başka ne çaremiz var. Ne para ne ekmek ne su var, sadece gönüllüler var.”

‘Devletten hiçbir şey görmedik’

Her şeye rağmen kentti bırakıp gitmeyeceğini ve kimsenin kendisini toprağından edemeyeceğine yer veren Yüksel Çiftçi, “Buraya hiç yardım gelmedi. Şimdi de gelmiyor biz devletten hiçbir şey görmedik. Kova kömürü sobalarıyla ısınıyoruz. Biz ne yaptık ki bizim neden cenazelerimiz yerlerde. Dün adam kepçe attığı gibi bir sürü cenaze ortaya çıktı. Adamların psikolojisi bozuldu artık. Bütün cenazelerimiz daha enkazda kim öldü hiç bilmiyoruz çünkü hiçbirinden haber alamıyoruz. Buradan gitmem hükümet beni buradan çıkaramaz. Buradan gitmem burada yaşarım bu çadırda kalırım sonuna kadar herkese de yardım ederim ama asla buradan gitmem. Hükümet bana verdiğini alsın bana bir şey vermedi ya sonra gitsin buradan” sözleriyle konuşmasına son verdi.