NORŞİN ABDİ

Kobanê – Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü startı 24 Şubat’ta verildi. Bir haftaya yayılan birçok eylem ve etkinlikle 8 Mart’ı karşılayan devrimin öncüsü kadınlar, 8 Mart’ın kendileri için işgal, sömürü ve tecride karşı mücadeleyi büyütme günü olduğunu vurguluyor. Fırat Bölgesi’ndeki kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Fırat Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eşbaşkanı Hadla Hassan, 8 Mart’ı tüm direnişçi kadınlara kutlayarak, “Varlığı ve kimliği için mücadele eden her direngen kadın için 8 Mart önemli bir gündür. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün tarihi, 1800'lü yıllara dayanıyor. Kadınların mücadele ateşini, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 40 bin kadın dokuma işçisi, 8 Mart 1857'de yaktı. Bir tekstil fabrikasında başlattıkları grevde çıkan yangında 129 kadın can verdi. Birlemiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977'de, 8 Mart tarihinin ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak anılmasını kabul etti” sözleri ile 8 Mart’ın tarihçesinden bahsetti.

Direniş ve mücadele günü

Dünya Kadınlar Günü'nün onaylanmasından bugüne kadar tüm dünyada kadınların 8 Mart’ı bir direniş ve mücadele günü olarak karşıladığını kaydeden Hadla Hassan, kadınların tarih boyunca erk zihniyet tarafından adaletsizliğe ve köleliğe maruz bırakıldığını dile getirdi. Gerici zihniyetin kadınlar haklarını aramasın diye kadınları kendi kontrollerine almaya çalıştığını söyleyen Hadla Hassan, kadınların ise tüm bu entrikalara ve engellemelere rağmen direnişini korkusuzca sürdürdüğünü dile getirdi.

‘ABD’de 1857’de yaşamını yitiren kadınların direnişleri devam ediyor’

Genel olarak Ortadoğu'da, özelde ise Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların ataerkil zihniyete karşı mücadele yürüttüğünü aktaran Hadla Hassan, 1857’de fabrikada yakılan kadınların direniş mücadelesinin bugün de devam ettiğini söyledi. Kadınların toplumda değişim ve dönüşüm yaratmak amacıyla büyük fedakarlıklar yaptığını vurgulayan Hadla Hassan, “Kadınlar aileden aşiretlere ve genel olarak tüm toplumda erk zihniyetin değişmesi için mücadele yürüttü. Ortadoğulu kadınların toplumlarında yürüttüğü mücadele o kadar da kolay değildir. Bugün kadın direnişi denilince akla ilk gelen Kuzey ve Doğu Suriye’dir. Rojava Kadın Devrimi, adaletsizliği ve köleliği yenmiştir. Kadınlar tüm kurumlarda çeşitli mevkilerde yer almakta ve liderliklerini kanıtlamışlardır” sözlerine dikkat çekti.

Kobanê kentindeki Demokratik Toplum Hareketi Kadın Bürosu üyesi Berivan Jumah da kadınların mücadelesi ve direnişiyle ilgili şunları söyledi: “Devriminin kazanımlarıyla kadınlar her yıl Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde hakları ve kimlikleri için mücadeleyi sürdürüyorlar. Bizler sadece mücadelemizi bir günle sınırlı tutmuyoruz, tüm günlerimiz mücadele, direniş ve özgürlük talebiyle geçiyor. 8 Mart kadınların köleliği, adaletsizliği ve ötekileştirmeyi reddettikleri gündür. Kadınlar birçok kazanım elde etti ve bu kazanımlar öyle kolay elde edilmedi. Bu yüzden kadınların bugünün kazanımlarını korumak için mücadele sürecini sürdürmesi gerekiyor.”

‘Devrimle kadınlar her şeylerini geri aldı’

Otoriter ve ataerkil zihniyet sistemlerinin Dünya Kadınlar Günü'nün ilanından sonra bile kadınlarla savaştığını ve onları en temel haklarından mahrum ettiğini kaydeden Berivan Jumah, ancak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın düşüncesinin yayılması ve 19 Temmuz Devrimi’nin başlamasıyla birlikte kadınların sahip oldukları her şeyi geri aldıklarını vurguladı. Berivan Jumah, “Kadınlar bugün karar vericidirler, fikir sahibidirler ve kendilerini siyasi, sosyal, askeri ve ekonomik düzeyde var olmuşlardır. Bu nedenle mücadeleyi sürdürme ve toprağı koruma sözümüzü her yıl yeniliyoruz” şeklinde konuştu.

‘8 Mart, Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar için büyük bir önem taşıyor’

Fırat Eyaleti Hîlala Zerin Hareketi yönetimi Vahide Süleyman ise, 8 Mart’a dair şu değerlendirmede bulundu: “8 Mart, Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar için büyük bir önem taşıyor. Her yıl farklı bir sloganla, her geçen yıl büyüyen bir mücadele ruhuyla bugünü karşılıyoruz. Kürt kadınları, Dünya Kadınlar Günü'nü geleneksel kıyafetleri ve özgürlük talep eden sloganlarıyla karşılıyor. Bu yıl sekizincisini karşılayacağız. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki tüm kadınların sloganı haline gelen ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla 8 Mart’ı karşılayacağız.”