‘74’üncü Ferman’ın intikamı özgür yaşamın örneği oldu’

Şengal’de 74’üncü Fermanı yaşayan Êzidîler, “IŞİD fermanla üzerimize geldi, biz bitmedik, düşman saldırılarıyla da bitmeyeceğiz” diyerek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Demokratik Ulus Sistemi’yle yeniden ayağa kalkıp varlıklarını inşa ettiler.

MEDYA HAWAR

Şengal- Şengal’de yaşayan Êzidî halkı, 3 Ağustos 2014 tarihinde IŞİD çetelerinin saldırısına maruz kaldı. Irak ordusunun ve KDP'nin sözde koruması altında olan Şengal, IŞİD çetelerine satıldı ve ferman öncesi halkın elindeki tüm silahlara da el konuldu. Êzidî halkı bir ferman yaşadı ve herkes Êzidîlerin artık yok olduğunu düşündü. Ancak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle Êzidî toplumu kendisini yeniden inşa etti, örgütledi ve güçlendirdi.

Şengal bölge olarak bin 463 metrelik dağlık alanın yüksekliğiyle stratejik bir öneme sahip. Irak, Suriye ve Federal Kürdistan'ı birbirine bağlaması bu bölgenin stratejik önemini daha da artırıyor. Bu bölgede Kürtler, Araplar ve Süryanilerin yanı sıra Êzidî, Sünni, Şia, Kakayî, Şebek ve Hristiyan inançları da bir arada yaşıyordu.

Şengal coğrafyası ve halkları

Şengal Bölgesi’nin coğrafyası toplam 2 bin 928 kilometrekareden oluşuyor.  Şengal Dağı bin 463 metre yüksekliğinde ve 100 kilometre uzunluğunda. Şengal, Ninova Ovası'nda yer alan dağlık bir bölgede. Şengal ile Musul ili arasında 125,5 kilometre mesafe bulunuyor. 74’üncü Ferman öncesinde Şengal ve orada yaşayan diğer bölgelerin nüfusu bir milyona yakındı. Şengal topraklarında 450 bin ila 600 bin arasında Êzidî, 50 ile 100 bin arası Sünni Arap, 200 bin Şii Arap, 20'ye yakın Hristiyan aile yaşıyordu.

Êzidîleri yok etme planı

1 Haziran 2014'te Ürdün'ün başkenti Amman'da ABD, Suudi Arabistan, Türkiye, İsrail, KDP ve aralarında IŞİD'in de bulunduğu bazı Selefî gruplar bölgenin yeni dizaynına ilişkin kritik bir toplantı düzenledi. İçeriğini kimsenin bilmediği bu toplantının ardından kısa sürede IŞİD büyük bir güçle ortaya çıktı. Bu çete grubu Irak'ta stratejik bölgelerden başlayarak işgal ettiği toprakları Şam'a kadar genişletti.

Şengal satıldı

Êzidî halkının kendilerini koruyabileceği, savunabileceği her hangi bir tedbiri yoktu. Kendilerine karşı büyük planlar yapıldığını, hedefin Şengal olduğunu bilmiyorlardı. Mevcut gücün kendilerini savunacağını düşünüyorlardı. Şengal satıldı ve 3 Ağustos 2014 sabahı IŞİD çeteleri Şengal’e acımasızca saldırdı. O saldırıda Êzidî halkını katlettiler, tecavüze maruz bıraktılar, yaktılar, köle pazarlarında sattılar. Êzidî toplumuna her türlü zulmü uyguladılar. 

3 Ağustos 2014 Fermanın sonuçları

400 bin kişi yerinden edildi. 6 bin 417 kişi IŞİD çeteleri tarafından kaçırıldı. Bu insanların çoğu genç kadınlar ve çocuklardan oluşuyordu. Kaçırılan 6 bin 417 kişiden şu ana kadar 3 bin 562 kişi kurtarıldı. Bunlardan bin 207'si kadın, 2 bin 16'sı genç kadın, 339'u ise erkek. Bu kişiler genel olarak YPG, YPJ, QSD ve YBŞ'nin yardımıyla kurtarıldı. Çok azı kendi imkanlarıyla hayatta kalabildi. 2 bin 693 kişinin akıbeti hala bilinmiyor. Bin 500 kişi IŞİD'e direndikleri için katledildi. 100 bin kişi yurt dışına göç etti. Federal Kürdistan'da halen 80 bin kişi kamplarda yaşıyor. Şu ana kadar 92 toplu mezar bulundu. Toplu mezarların hala var olduğu konusunda ortak görüşler var. Toplu mezarların yanı sıra bazılarının tek, bazılarının ise iki kişiye ait mezarları da bulundu. Toplu mezarlardan yaklaşık bin 200 kişi çıkarıldı.

Şengal'de Güneş’in dirilişi: 13 Kasım 2015

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, önceki görüşme notlarında Şengal'e saldırı ihtimalinden bahsetmişti. Abdullah Öcalan, özellikle IŞID çetelerinin Musul'u ele geçirmesinin ardından HPG ve YJA-Star gerillalarına ait birliklerin mutlaka Şengal’e ulaşması gerektiğini ifade etti. IŞİD çetelerinin saldırısıyla Şengal’e ulaşan YPG ve YPJ güçleri açtıkları koridorla Şengal halkının Rojava’ya geçişini sağladı. Kalan 20 bin Êzidî’yi de dağlara yerleştiren HPG ve YJA Star güçleri, Êzidî halkını korudu ve onlara güvenli bir yaşam imkanı sağladı. Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) ile Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) güçleri ferman sonrası güçlenerek örgütlendi. HPG, YJA Star, YBŞ ve YJŞ hep birlikte IŞİD çetelerine karşı savaşarak Êzidî halkını korudu. Yüzlerce direniş savaşçısı kadim kutsal toprakları kurtarmak için hayatını kaybetti. Savaş ve direniş sonucunda 13 Kasım 2015'te Şengal kent merkezi çetelerden tamamen temizlendi. 2016 yılında Medîban köyü ile 2017 yılında ise Êzidî Kadınları İntikam Hamlesi’yle Şengal’in güney kesimindeki köyler özgürleştirildi.

TAJÊ’nin kuruluşuyla Êzidî kadınların örgütlü mücadelesi

Êzidî kadınlar, 74'üncü Ferman’ın ardından intikam alabilmek için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fikir ve felsefesinden ilham alarak örgütlendi. Êzidî kadınlar, 20 Eylül 2016'da TAJÊ’yi (Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi) kurdu. Hareket Şengal’in her ilçesinde ve köyünde kadın meclislerini oluşturdu. Birçok ülkedeki organizasyonlara katılan Êzidî kadınlar, hem ideolojik hem de siyasi farkındalık açısından güçlü bir mücadele veriyor. Doğal bir toplum kültürü olan Êzidîliğin günümüze aktarılmasında kadının rolü belirleyicidir. Toplumun kadim kültürü ve doğallığı bu topraklarda devam ediyorsa bu kadınların emeği sayesindedir. Êzidî anneler, Êzidî inancını, kültürünü ve ahlakının en iyi temsilcileridirler. Êzidî kadınların inançlarını ve kültürlerini koruma konusundaki çalışması, çabası ve ısrarı dikkat çekicidir. TAJÊ bu miraslarla toplumsal inşada bir rol ve misyon üstlenmiştir. TAJÊ kendisini demokratik, ekolojik toplum ve kadın özgürlüğü paradigması üzerine örgütlemektedir. TAJÊ sadece Êzidî toplumunun değil, Şengal’de var olan her milletin, dinin ve inancın öncüsüdür. Bunun Irak düzeyinde bir model olduğunu söyleyebiliriz. Fermanın ardından başkaldıran Êzidî kadınlar, örgütlü güçleriyle varlıklarını tüm dünyaya duyurdular. 

Şengal’de Demokratik Ulus Sistemi

Êzidi topluluğu 14 Ocak 2015'te Şengal Demokratik Özerk Yönetimi'ni ilan etti. Êzidî toplumu topraklarına dönmeden önce az sayıda kişiyle kendi idaresini kurmaya başladı. Atılan bu adımlar fermanı boşa çıkardı. Her yağmurdan sonra kaldırılan çadırların altında inanç ve iradelerini inşa ettiler. Toplumda kaybolan öz savunma duygusu yeniden inşa edildi. Demokratik Ulus Sistemi ile örgütlenen Êzidîler, Irak ve dünyada bir örnek oluşturdular. Êzidî toplumu her zaman güçlü bir sosyal yapıya sahip olmuştur. Demokratik Özerk Yönetimi altında sistemlerini oluşturan Êzidîler, sağlıklı bir temele ulaştı.

IŞİD'in gerçek yüzü: Türk devleti

Kuşkusuz Şengal’in özerkliği, özgürlüğü ve istikrarı iktidarların ve halka düşman olanların kalbine bir hançer gibi saplandı. Türk devleti, KDP'nin desteğiyle 2017 yılından bu yana Şengal ve çevresine hava saldırıları düzenliyor. Bu saldırılarda ne yazık ki yüzlerce genç ve Êzidî toplumunun ileri gelenleri hedef alındı.

Direniş sürüyor

Êzidî toplumu yaşanan saldırılara şu yanıtı veriyor: “IŞİD bir fermanla üzerimize geldi, ancak biz bitmedik. 74’üncü Ferman nasıl bizi yok edemediyse düşman saldırıları da bizi yok edemeyecek. Biz bu toprakların sahibiyiz, Demokratik Ulus Sistemi ile örgütleniyoruz. Başarı için direnişimizi sürdüreceğiz."