68 kez hastaneye sevk edilen Hanife Arslan için 7’nci kez tahliye başvurusu

Hasta tutuklu 76 yaşındaki Hanife Arslan’ın durumunun günden güne kötüye gittiğini belirten Avukat Jiyan Özkaplan, 68 kez hastaneye sevk edilen hasta tutuklu için 7’nci kez tahliye başvurusu yaptıklarını ifade etti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Wan- Wan’da ‘Örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla 6 yıl 3 ay ceza alan76 yaşındaki Hanife Arslan 2022 yılından bu yana cezaevinde. Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutuklu Hanife Arslan, KOAH, şeker ve yüksek tansiyon hastası. Cezaevinde kendisi gibi yaşlı ve ağır hasta Makbule Özer ile aynı cezaevini paylaşan Hanife Arslan için avukatlar 7’nci kez denetimli serbestlik başvurusu yaptı. Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalabilir” raporunu baz alan mahkeme daha önceki tüm başvuruları reddederken, sürece dair görüştüğümüz Avukat Jiyan Özkaplan, “İki annenin de hem sağlık hem de moral durumu iyi değil” dedi.

İleri düzeyde şeker, KOAH, kemik erimesi ve tansiyon hastalığı bulunan Hanife Arslan’ın, Makbule Özer ile birbirlerine destek olarak günlük ihtiyaçlarını karşıladıkları öğrenildi. İki hasta tutsağın da sağlık durumu günden güne kötüye giderken, tahliye tarihi Şubat 2025 olan Hanife Arslan’ın görüşlere de tekerlekli sandalye ile çıktığı belirtildi.

Denetimli serbestlik için 7’nci başvuru yapıldı

Hanife Arslan’ın, 3 defa İstanbul ATK’ye gönderildiğini ancak her gidişte de aynı sonucun alındığını aktaran Jiyan Özkaplan, geçtiğimiz günlerde tahliye için 7’nci kez denetimli serbestlik başvurusunda bulunulduğunu söyledi. Hanife Arslan’ın, 22 Temmuz günü renkli ultrason için hastaneye götürüldüğünü aktaran Jiyan Özkaplan, Hanife Arslan’ın yaşından dolayı sık sık “Artık burada öleceğimden eminim” sözlerini kullandığını kaydetti. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde de yer aldığı gibi bir kişinin hasta olmasa dahi yaşlı olmasından kaynaklı tahliye edilmesi gerektiğini hatırlatan Jiyan Özkaplan, “Sadece yaşı bile infazını durduracak bir etmen, ancak karar uygulanmıyor. Mahkeme ATK raporunu dikkate alıyor ancak, ATK’nin aldığı karar ne hukuka ne de vicdana uyan bir karar. Bu noktada baktığımızda tamamen düşman hukuku uygulandığını söyleyebiliriz. Var olan yasalar uygulanmıyor. ATK, bu süreçte tarafsız ve bağımsız bir rapor sunmuyor. Bütün başvurularımız aynı gerekçelerle reddediliyor. Bu noktada bizler yeniden başvuru yaptık ve hastanenin alacağı kararı bekliyoruz” sözlerini kullandı.

‘Bakanlık klozet göndererek hastalığı kabullendi’

Son görüşe dair izlenimlerini aktaran Jiyan Özkaplan, “Durumu günden güne kötüye gidiyor. Kemik erimesi nedeniyle ayakta duramıyor. Eskiden görüşlere duvara tutuna tutuna gelirdi. Şimdi ise tekerlekli sandalye ile geliyor. Yazın çok sıcak olduğu için koğuşta kalmakta çok zorlanıyorlar. Hem onun hem de Makbule annenin ihtiyaçlarını koğuştaki arkadaşlar karşılıyor. Sık sık bana ‘artık burada öleceğim’ sözlerini kullandı. Var olan bu durumda hukuk hiçbir şekilde işletilmiyor. Anne tansiyonu nedeniyle geceleri neredeyse hiç uyuyamıyor. Yine adalet bakanlığı kendisine özel bir klozet gönderdi. Bakanlık dahi annenin ayakta duramadığını kabul etmiş ve klozet göndermiş. Ancak baktığımızda ATK bunu kabul etmiyor. Bakanlığın bu konudaki adımı da dikkate alınarak, ATK raporunun yeniden alınması gerekiyor. Gardiyanlarla dahi konuştuğumuzda annenin durumunun iyi olmadığını ve ‘bir an önce bırakılması gerekiyor’ sözlerini kullandıklarını görüyoruz. Bu süreç daha fazla uzatılmamalı. Bakanlık, adım atarak başvurumuzu onaylamalıdır” açıklamasında bulundu.

68 defa hastaneye sevk edilmiş

Bunun yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) milletvekillerinin TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna Hanife Arslan’ın sağlık durumuna dair yaptığı başvuruya, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından yazılan yanıtta, Hanife Arslan hakkında hastane ve ATK’nin verdiği “Cezaevinde kalabilir” raporunun dikkate alındığı görüldü. Kararda, “Sağlık durumu göz önüne alındığında kurumdaki yaşamını kolaylaştırmak adına bulunduğu koğuşa klozet yaptırıldığı, hükümlünün sağlık sorunlarının kötüye gitmesinin he yönden engellenmeye çalışıldığı, tüm sağlık işlemleri ve tedavilerinin titizlikle yapıldığı” sözleri yer aldı. Hanife Arslan’ın tutuklu bulunduğu süre zarfında farklı poliklinik ve bölümlere toplamda 68 defa gittiği öğrenildi. Bu rakama rağmen bakanlık Hanife Arslan’ın, reçetelerinin verildiği gerekçesiyle yapılan başvuruda kişiye dair herhangi bir kusur ya da ihmalin olmadığı sonucuna vardı.