NORŞİN ABDİ

Kobanê- Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülüğünde gerçekleşen 19 Temmuz 2012 Rojava Devrimi, tüm dünyada büyük yankılar uyandırdı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle Türk devleti destekli çetelere karşı direnen kadınlar, 19 Temmuz devriminde büyük zaferler ve kazanımlar elde etti. 12 yıldır yaşamın her alanında örgütlenen kadınlar, toplumsal birçok değişiminde öncüsü haline geldi. Kadınlar birçok kazanım elde ederek, her alana girmeyi, aile ve toplum yönetimine katılmayı başardı.

Ancak Rojava kadın Devrimi’nde elde edilen kazanımlar Türk devleti ona bağlı çetelerin hedefinde. 27 Kasım'da Heyet Tahrir Şam (HTŞ) çetelerinin Haleb'e saldırmasıyla yeni bir boyuta taşınan savaş her ne kadar yayılsa da, kadınlar bölgede Rojava Devrimi sürecindeki ruhla direniyor.

‘Kadınlar eşsiz bir mücadele verdi’

Kobanê’de Kongra Star Koordinasyon Üyesi Magda Hassoun, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların yürüttüğü mücadeleyi anlattı. 19 Temmuz 2012 yılında Kobanê kentinde başlayan Rojava Devrimi’nin kadınlar öncülüğünde geliştiğini aktaran Magda Hassoun, “Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar, kapitalist sistemlere, köhnemiş geleneklere, binlerce yıldır süregelen erkek egemen zihniyete karşı eşsiz bir mücadele ve direnişe öncülük ettiler. Kadınlar mücadeleleriyle erk politikaları ortadan kaldırmaya çalışıyor. Kadınların çalışmalarıyla bölgede büyük gelişmeler yaşandı ve toplum tarihleri konusunda bilgilendirildi” şeklinde konuştu.

Dünya çapında özgürlüklerini arayan kadınların mücadelesini ve direnişini öne çıkarmak için 25 Kasım’ın önemli bir gün olduğunu kaydeden Magda Hassoun, “Dünyada kadınlar 25 Kasım dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenledi. Kadınlar toplumun temelidir ve onların özgürleşmesi toplumun özgürleşmesi anlamına geldiğini söylüyoruz. Buradan yola çıkarak mücadelemizle toplumun bakış açısını değiştirmeyi başardık. Bu yıl kadına yönelik şiddete karşı yapılan çalışmalarda da bu bir ölçüde görüldü” ifadelerinde bulundu.

Kimi erkeklerin de şiddete karşı durmak için 25 Kasım etkinliklerine katılım sağladığını söyleyen Magda Hassoun, sözlerine şöyle devam etti: “Kuzey ve Doğu Suriye’deki erkekler, kadına yönelik şiddete karşı yapılan etkinliklere katıldı. Etkinliklerimiz Rakka, Tebqa, Minbic, Dêrazor gibi farklı bölgelerde düzenlendi. Bu bölgeler yıllarca IŞİD'in zulmü ve kontrolü altında yaşadı ve 25 Kasım’da bugün ortaya çıkan görüntü önemliydi. 21’inci yüzyılın kadınların özgürlük yüzyılı olduğunu dünyaya kanıtlamak için Önder Abdullah Öcalan'ın ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi doğrultusunda örgütlenip daha çok çalışmalıyız. Rojhilat Kurdistan başta olmak üzere ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi tüm dünyaya yayıldı. Biz kadınlar zulme karşı tüm dünyada tek ses olmalıyız.”