16 gazeteci 6 aydır tutuklu: Ne delil ne de iddianame var!

16 Kürt gazetecinin tutuklanması üzerinden 6 ay geçti hala iddianame hazırlanmadı. Yaşanan süreç AİHM’e taşınmaya hazırlanırken, DFG Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu, “Gazetecileri olabildiğince cezaevinde tutarak çalışamaz hale getirme durumu söz konusu” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 8 Haziran’da 22 gazeteci gözaltına alındı.  İfade işlemleri sonrasında 22 gazeteciden 16’sı tutuklandı. Tutuklama kararının üzerinden 6 ay geçmesine karşın gazeteciler hakkında hala iddianame hazırlanmadı. Gazetecilerin hangi gerekçe ile tutuklandıkları bilinmezken avukatları, cezaevinde tutulmalarının hak ihlali olduğunu belirtiyor. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, tutuklama süreci ile ilgili “Burada asıl amaç gazeteciliği engellemek” yorumunda bulundu.

AYM’ye yapılan başvuruya 3 aydır yanıt yok!

Tutuklu gazetecilerin Avukatı Resul Temur tutukluluğa dair 3 ay önce Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunduklarını ifade etti. Başvuruya henüz yanıt verilmediğini belirten Resul Temur, Ocak ayı sonuna kadar yanıt alamadıkları takdirde gazetecilerin tutukluluk sürelerini de göz önüne alarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM)başvuracaklarını açıkladı.

'Amaç gazetecileri iş yapamaz hale getirmek'

Stüdyo baskınları ve buralara girişlerin engellenmesi ile geride kalan gazetecilerin çalışmasına izin verilmediğini de hatırlatan Dicle Müftüoğlu, “Normalde bir gazeteci gözaltına alınırken ekipmanlarına el konulmuyor. Dijital meteryal alınır, ama burada tamamen ekipmanlara el konuldu. Bir nevi geride kalan arkadaşlarımızın iş yapması engellendi. Bu ekipmanlarda emniyet tarafından ‘suç delili’ olarak servis edildi. Bu bile asıl amacın gazetecileri susturmak iş yapamaz hale getirmek olduğunu gösterdi” sözlerini kullandı.

'Hazırlanmayan iddianameyle ortada bir delil olmadığını görüyoruz'

Gazetecilerin 6 aylık tutukluluk sürelerine rağmen ortada halen bir iddianame olmadığına dikkat çeken Dicle Müftüoğlu, hazırlanmayan iddianameyle gazetecilere yöneltilen “örgüt üyeliği” suçuna dair bir delil olmadığını gördüklerini söyledi. Gazetecilerin tamamen mesleki faaliyetlerinden dolayı tutuklandıklarını kaydeden Dicle Müftüoğlu yaşananları, “Gazetecileri olabildiğince cezaevinde tutarak çalışamaz hale getirme durumu söz konusudur”  sözleriyle özetledi.

'Özgür basın üzerinden diğer gazetecilere de mesaj veriliyor'

Ekim ayında yapılan operasyonlarda da Ankara’da 9 gazetecinin tutuklandığını aktaran Dicle Müftüoğlu, yaşanan her iki operasyonun da siyasi konjüktörden bağımsız değerlendirilemeyeceğini dile getirdi. İktidarın tıkanmışlığını bu politikalarla açmaya çalıştığını belirten Dicle Müftüoğlu, “Eğer gazetecileri tutuklarsa kendisinin yaptığı ihlaller, savaş gerçekliği ve kimyasal silah saldırısı gibi durumların görülmeyeceğini düşünüyor iktidar. Böyle yaparak hem bizi çalışamaz hale getirmeyi, öte taraftan da diğer gazetecilere bir mesaj vermeyi planlıyor. Siz eğer bu tarz haberler yaparsanız ve gündeme getirirseniz aynı akıbeti sizlerde yaşarsınız mesajı verilmek isteniyor” dedi.

'Mesleğimizi sürdürüyoruz'

Arkadaşlarının kalemini yerde bırakmayıp mesleklerini devam ettireceklerini söyleyen Dicle Müftüoğlu son olarak şu sözlere yer verdi: “Biz ilk günden itibaren hem sokaklarda olmaya çalıştık hem de gazeteciliğimizi sürdürerek bu durumu ortadan kaldırmaya çalıştık. Çünkü 30 yılı aşkındır bir özgür basın geleneği var. Bu gelenek bombardımanlar, katliamlar ve tutuklamalarla susturulmaya çalışıldı. Nasıl ki dün Ape Musa katledildikten sonra onun yerine başka arkadaşlarımız geçip çalıştıysa bugün biz de aynı şekilde bu mesleği sürdürmeye çalışıyoruz.”