14 kurumdan CPT’ye İmralı başvurusu: Acil ziyaret edilmeli

Hak ve hukuk örgütleri, ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve İmralı’daki diğer 3 isim için Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) başvurdu.

Haber Merkezi- İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde, 34 aydır aileleri ve avukatları ile görüştürülmeyen ve ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar için Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) başvuru yapıldı.

Başvuruyu Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Elih, Amed, Colemerg, Mêrdîn, Mûş, Şirnex, Riha, Wan Baroları, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) yaptı.

‘Acil ziyaret edilmeli’

Başvuruda CPT’den İmralı Cezaevi’ni “acil” ziyaret etmesi istendi. CPT’ye gönderilen mektupta, Abdullah Öcalan ile diğer 3 ismin avukatları ile görüştürülmemelerinin Türkiye’nin uluslararası taahhütlerine aykırı olduğu ve bu nedenle başvuru yapıldığı belirtilirken şu ifadelere yer verildi:

 “Avukatlarının müvekkilleri Abdullah Öcalan ile görüşme yapma taleplerine 7 Ağustos 2019 tarihinden bu yana hiçbir şekilde olumlu yanıt verilmezken, Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar ise İmralı Adasına nakledildikleri 2015 yılından buyana avukatları ile bir kez bile görüşme imkânı bulamamıştır.”

‘Tecrit özel ve ayrımcı biçimi uygulanıyor’

 İmralı’da 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana tecrit uygulanmasının özel ve ayrımcı bir biçimi uygulandığının vurgulandığı başvuruda, bu durumunu CPT’nin 6 - 7 Mayıs 2019 tarihinde yaptığı ziyarete dair 5 Ağustos 2020 tarihinde yayımlanan rapora da yansıdığının hatırlatıldı. Başvuruda “Bu raporunuzdan sonra da İmralı Hapishanesi’nde tavsiyelerinize uygun bir iyileştirme yaşanacağı beklenirken mahpuslar hakkında yeni disiplin cezaları ve İnfaz Hakimliği tarafından yasaklama kararları verilmiştir. Kaldı ki, Mahpuslara Muamelede Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları' nda da (Mandela Kuralları) belirtildiği üzere bir mahpus disiplin cezası aldığında yargısal yollara başvurma ve bu süreçte yine avukatıyla görüşme hakkına sahip olmasına karşın bu hakkın gereği de yerine getirilmemektedir” ifadeleri yer aldı.

CPT’ye hatırlatma

Başvuruda, şöyle denildi:

“Birçok hapishanede yaşanan hak ihlallerini tespit ve önlemek amacıyla ziyaretlerde bulunan, raporlar yazan, açıklamalar yapan biz hukuk ve insan hakları kurumlarının İmralı Hapishanesi’ni ziyaret etmemiz Komitenizin raporlarında da yer alan özel infaz rejimi nedeniyle mümkün olamamaktadır. İmralı Hapishanesi’nde uygulanan avukat yasağı, 2015 yılında güncellenen Mahpuslara Muamelede Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları’na (Nelson Mandela Kuralları), Komitenizin tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na açıkça aykırıdır. Devletlerin hapishanelerde tutulan kişilerin kimliği, siyasal görüşü, dini ve etnik kimliği, cinsiyeti, cinsel yönelimi ve mahkumiyetinin niteliğine bağlı olmaksızın haklarını kullanmalarını güvence altına alma yükümlülüğü bulunduğun izninizle hatırlatmak isteriz.”

Türkiye kararları uygulamıyor

Başvuruda aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’nin 2022 yılının Eylül ayında İmralı ile ilgili verdiği “tedbir” kararının Türkiye tarafından uygulanmadığı belirtildi ve şu ifadeler yer aldı:

“Gelinen aşamada Türkiye’nin İmralı Hapishanesi’ndeki uygulamalarının sürekliliği, ‘incommunicado’ halinin gün geçtikçe ağırlaşması, 05 Ağustos 2020 tarihinde açıklanan raporunuzdan bu yana İmralı Hapishanesi’ndeki koşullarda hiçbir değişiklik yaşanmaması, 2019 yılının Ağustos ayından bu yana avukat ziyaretinin gerçekleştirilmemesi, 2021 yılının Mart ayında gerçekleşen 3 dakikalık telefon görüşmesinden beri İmralı Hapishanesi’nden hiçbir haber alınamaması nedeniyle Komitenizin İşkencenin ve Gayriinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 10/2. Maddesinde öngörülen prosedürü gündemine almasının anlamlı olacağını düşünüyoruz.”

Başvuruda talepler de şu şekilde sıralandı:

“*İmralı Hapishanesi’nin ‘acil’ bir şekilde ziyaret edilerek tespit ve raporların kamuoyu ile paylaşılmasını,

 *Avukat ziyaretlerinin derhal gerçekleştirilmesi ve devamlılığının sağlanması ile hukuka aykırı mahkeme kararları ile engellenmesine son verilmesinin sağlanmasını,

*Aile ve vasi ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi ve devamlılığının sağlanması ile hukuka aykırı disiplin cezaları ile engellenmesine son verilmesinin sağlanmasını,

*Mahpusların ziyaret haklarının tesis edilmesine paralel bir şekilde aile ve yakınlarıyla rutin telefon haklarını kullanmalarının sağlanmasını,

 *Mahpusların dış dünya ile ve avukatlarıyla mektup, telgraf ve faks yoluyla iletişiminin önündeki tüm engellere son verilmesinin sağlanmasını,

*Gazete, dergi ve kitaplara erişim konusunda fiili engellemelerin ve hukuka aykırı uygulamaların son bulmasının sağlanmasını,

*Komitenizin ivedilikle İmralı Hapishanesi’ne gerçekleştirilen son ziyaretiyle ilgili raporunu ve tespitlerini kamuoyuna açıklanması yönünde gerekli çalışmaların yapılmasını,

*İşkence ve diğer insanlık dışı ve kötü muamele koşulları ile incommunicado halini ortadan kaldıracak gerekli tedbirlerin alınmasını ve bir önceki maddede dile getirilen talebin gerçekleşmemesi halinde Sözleşme’nin 10/2. Maddesinde düzenlenen prosedürlerin işletilmesini talep ediyoruz.”