1 Mayıs yüz binler meydanlarda: AKP gidecek emekçiler kazanacak

1 Mayıs İşçi Bayramı için Türkiye ve Kürdistan illerinde yüzbinler meydanlara çıktı. Seçim beklentilerinin damga vurduğu 1 Mayıs kutlamalarında “AKP gidecek emekçiler kazanacak” mesajı öne çıktı.

Haber Merkezi- 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle yüz binler meydanları doldurdu. 1 Mayıs Şirnêx, Mêrdîn, Dîlok, Sêrt, Colemêrg, Wan, Dersim, Êlih, Amed, İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere hemen hemen her kentte coşkuyla kutlandı. 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine ilişkin beklentilerin damga vurduğu kutlamalarda, “AKP gidecek emekçiler kazanacak” mesajı ön plana çıktı. Tecrit, yoksulluk, işsizlik, savaş, kadın katliamlarına dikkat çekilen kutlamalarda, Kürt halkına yönelik son günlerde artan siyasi soykırım operasyonlarına da tepki gösterildi. Bazı kutlamalar şöyle;

Amed

Amed Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı için yürüyüş ve kutlama yapıldı. Açıklama ve kutlamadan önce kitle Urfa Kapı ve Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) önünde toplanarak Dağkapı Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe platform bileşenleri, Yeşil Sol Parti Amed milletvekili adayları ile il eşsözcüleri, HDP ile DBP il ve ilçe örgütleri, TJA, Rosa Kadın Derneği, CHP, sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar katıldı.

Dağkapı Meydanı’na gelen kitle polislerin meydanı ablukaya alması ve kurulan arama noktalarının ardından alana geçebildi. Alanda yapılan açıklamanın Kürtçesini Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan okudu. Elif Turan, “Beceriksiz politikalar ve kar hırsı ile bütünleşen iktidarın rant politikaları nedeniyle sonuçları çok çok ağır olan depremde yaşamlarını yitirenleri tüm yurttaşlarımızı saygı ile anıyoruz. Doğal bir felaketin insan eliyle son birkaç yüzyılın en büyük trajedilerinden birine dönüşmesine neden olanlar göstermelik açıklamalarla, birkaç tutuklamayla kendilerini işin içinden sıyıramayacaklar. Ant olsun ki, yaşamını yitiren her bir canlının, denetimsizliğin, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabını soracağız. Her gün yaptıkları sahte açılış törenleriyle, doğalgaz aldatmacasıyla, savaş silahlarını sahneledikleri gösterileriyle bizlere depremin acısını unutturamazlar. Bizim boş laflara karnımız tok! Hiçbir hamasi nutuk kamusal hizmetlerin çöktüğü gerçeğini gizlemeye yetmez” dedi.

‘Her şeye zam geldi’

İktidarın profiline işaret eden Elif Turan, “Ortak noktaları Kürt sorununda inkâr ve güvenlikçi politikalar, kadın karşıtlığı, gericilik, barışa karşıtlık, demokrasinin ortadan kaldırılışıdır. Bunların bize reva gördüğü Kayyum düzenidir, ihraçlardır, adaletsizliktir, tekçiliktir, militarizmdir, işkencedir, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır. Yargı eliyle siyasi gözaltı operasyonlarıdır. Sabrımız tükendi. Artık böyle gitmez dedik, gerçekten de gitmiyor. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, demokrasi ve laiklik için artık yeter diyoruz” sözlerine yer verdi.

Elif Turan son olarak, taleplerini şöyle sıraladı: “Emeğin sömürülmediği, yüzde 1’in değil yüzde 99’un mutlu yaşadığı, sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin, hak arama yollarının açık olduğu, grev hakkının engellenmediği, kullanıldığında da yasaklanmadığı, herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olduğu, KHK ve fiili OHAL rejimine son verildiği, ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halklarımıza ve emekçilere kesilmediği, kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hâkim olduğu, düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak görülmediği ve cezalandırılmadığı, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, emekçiler olarak, işçi sınıfı olarak, kadınlar, gençler olarak özgürlük meşalesini yakıyoruz, yeni bir başlangıç için aydınlığa koşuyoruz. Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşeceğiz, bu düzeni değiştireceğiz!”

Sonrasında her kurumdan temsilciler kısa konuşmalar yaparak günün anlam ve önemine değindi.

Yapılan konuşmaların ardından kutlama halaylar eşliğinde sona erdi.

İstanbul

İstanbul’da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Diş Hekimleri Birliği (TDB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde 1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü dolayısıyla gerçekleştirilen miting, görkemiyle damga vurdu. İşçi ve emekçiler başta olmak üzere kadınlar, gençler ve her renkten yüzbinlerce kişinin buluştuğu mitingde, coşku bir an olsun dinmedi. Kortejler halinde Marmaray İdealtepe Durağı’ndan alana akan kitle, miting boyunca 14 Mayıs’ta AKP-MHP iktidarını göndereceklerini haykırdı.

Tecride tepki

Yine mitinge damga vuran gündemlerden biri de İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 26 aydır haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın durumu oldu. Sık sık atılan sloganlarla İmralı tecridine tepki gösterildi. Tecrit, yoksulluk, emek sömürüsü, kadın katliamları, depremlerdeki ihmalkarlık ve 21 yıllık AKP iktidarının yarattığı tüm yıkım ve krizlere karşı öfkeleriyle alanı dolduran kitle, uzun süre halaylar çekerek coşkularını yansıttı. “Tayyip istifa” sloganının yankılandığı mitingde, ortak mücadele vurgusu öne çıktı. 

Miting, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başlarken, bu esnada, “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan” sloganları atıldı. Daha sonra Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılarının seslendirdiği Enternasyonal Marşı’yla miting devam etti. Alandaki yüzbinler seslendirilen Çaw Bella şarkısına eşlik etti. Marş sonrası AKP-MHP iktidarına tepki bir kez daha yankılanırken, kitlenin ısrarıyla marş ikinci kez okundu.

Polise tepki

Bu sırada giriş yapan Kaldıraç üyelerinin açtıkları pankart demir çubuk olduğu gerekçesiyle miting alanına alınmazken, polis 4 Kaldıraç üyesinin de aralarında bulunduğu 8 kişiyi test kelepçe yaparak gözaltına aldı. Gözaltılara, "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Kahrolsun faşizm" sloganıyla tepki gösterildi. Gözaltılar sonrası alandaki gerginlik bir süre devam etti.

‘AKP halka hesap verecek’

Marşların ardından oyuncu Orhan Alkaya’nın sunumuyla 1 Mayıs Andı’na eşlik eden yüzbinler sık sık “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Bijî biratiya gelan” ve “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları attı. 

Daha sonra DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Korkmaz, TDB Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tarık İşmen, sahneye çıkarak kitleyi selamladı.

‘Hepimizi yoksullaştırdılar’

Mitingde ilk olarak konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu sözlerine, “Yıllardır haksızlığın, hukuksuzluğun, yasakçılığın, talanın, yalanın, egemen olduğu bir rejimde yaşıyoruz. Bu düzenle hepimizi yoksullaşırtırdılar. Özgürlüklerimizi, halkımızı ve haklarımız gasp ettiler, adaleti yok ettiler. Bu güzel ülkenin taşını, toprağını kendi servetleri gibi kullandılar. Yağmaladılar, kirlettiler. Bir doğal afet olan depremi bir felakete dönüştürdüler. Bunun bedelini çok acı ödedik” diyerek başladı.

‘Omuz omuzayız’

Bu yılki 1 Mayıs’ın tarihsel bir anlamı olduğunu dile getiren Arzu Çerkezoğlu, “Yan yana, omuz omuzayız. Kötülük ve iyilik, yalanla doğru, arsızlıkla tevazu, hırsızlıkla alınteri, istimlakla hürriyet arasında seçim yapacağımızı 14 Mayıs’ta yan yana, omuz omuza olacağız. Ve bu kötülük düzeninden hep birlikte kurtulacağız. Haramilerin saltanatını yıkacak mıyız? Ekmeğimizi patronların insafına, haklarımızı tek kişinin keyfine bırakan bu düzeni yıkacak mıyız? Bu daha başlangıç. Bu düzeni değiştirecek üretimden gelecek gücümüzle eşitliğin, özgürlüğün, adaletin, barışın ve kardeşliğin, emeğin Türkiye’sini hep birlikte kuracağız” dedi.

Taksim’siz son 1 Mayıs

Taksim Meydanı’nın yasaklı olduğu son 1 Mayıs’ı kutladıklarına dikkat çeken Arzu Çerkezoğlu, şöyle dedi: “Gelecek yıl Gezi Parkı’nda buluşacağız. Yitirdiğimiz evlatlarımızın adını taşıyan ağaçların arasında and olsun ki kol kola yürüyecek ve Taksim Meydanı’na gideceğiz. Nazım Hikmet’İn de dediği gibi ‘Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim’. Yolumuz açık olsun.” 

‘Yargı önünde hesap verecekler’

“1 Mayıs’ta emekçilerin, işçilerin, işsizlerin, emeklilerin, kadınların, gençlerin, LGBTİ+’lerin bitmeyen bir öfkesi var” diyen KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, ülkedeki “tek adam rejimi”nin yarattığı çoklu krizlere değinerek, “Pandemiden savaşlara ekonomik krizden ekolojik yıkıma, yaşamımızı talan eden bu tek adam rejimine yönelmiş bitmeyen bir öfkemiz var bu 1 Mayıs’ta” dedi. 6 Şubat depreminde yaşamını yitiren depremzedeleri de anan Kablan Yeşil, “3 ayı geçti hala en insanı ihtiyaçlar karşılanmadı. Buna karşı çadırların çalındığı, gıda kolilerin seçim aracına taşındığı öfke var bugün bu meydanda” dedi. Biz bir kez daha söz veriyoruz, sesimizi enkazın altında boğan bu iktidarla, tek adam rejimiyle hesaplaşacağız, yargı önünde hesap verecekler” dedi.

Şükran Kablan, “Gezi Direnişi tutsaklarının, adalet mücadelesinin öfkesi var bugün bu meydanlarda. Bu öfkeniz 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a, mutlu bir geleceğin filizleneceğinin umudu da var bugün. İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden hayata geçirmenin yeniden umudu ve iradesi var 1 Mayıs alanlarında” şeklinde konuştuğu sırada yüz binler hep bir ağızdan “Jin jiyan azadî” sloganı attı.

‘Birlikte değiştireceğiz’

“Yasta ama çok da öfkeliyiz” diyerek sözlerine başlayan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise, “Biz kararlıyız birlikte değiştireceğiz” vurgusu yaparak, şöyle konuştu: 1 Mayıs’ta yasımız da öfkemiz de bizi zapturapt altına almaya çalışanlara, memleketi enkaz altında bırakanlara inat emeğimizle ördüğümüz örgütlü dayanışmamızla her zamankinden kararlı. Meydanlarda, yollarda, grevlerde emeksizleştirilen, umudunu yitirmekte olan meslektaşlarımızın ssi olduysak bugün de haklarımız için özgür demokratik ülkede barış içinde yaşamak için mücadeleye hazırız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, ilk yüzyılda yüzleşemediklerimizle, bu kölelik düzenine bizi mahkum eden, afetleri felaketlere dönüştürmekten zerre kaçınmayan, bizleri susturmaya çalışarak hapse atanlardan tam da şimdi karşılaşma zamanı. Emek bizim söz bizim gelecek hepimizin. Söz veriyoruz, birlikte değiştireceğiz.”

Konuşmaların ardından miting alanından “Tayyip istifa” sloganları yükselirken, DİSK, KESK, TTB ve TDB’nin ortak metni Kürtçe, Arapça ve Türkçe olmak üzere 3 dilde okundu.

'Yeni 1 başlangıç için 1 Mayıs'

İstanbul’da, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Diş Hekimleri Birliği (TDB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde 1 Mayıs mitingi Maltepe Meydanı’nda düzenlendi. Bu yıl “Yeni 1 başlangıç için 1 Mayıs” ve “Emek bizim gelecek bizim” şiarıyla düzenlenen 1 Mayıs mitingine katılmak üzere sabahın erken saatlerinde kentin birçok yerinde toplanan işçi ve emekçilerin yanı sıra siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendika ve dernek üyeleri, Marmaray'ın İdealtepe Durağı'nda buluştu.

Katledilenlerin fotoğrafları taşındı

Her yıl gündeme taşınan ve kutlamalara damga vuran pankartların bu yılki temel gündemi ise 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimler oldu. Kortejler halinde iki koldan yürüyüşe geçen kitlenin en önünde DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB’nin, “Emek bizim Gelecek bizim” pankartı yer aldı. Emek ve Özgürlük İttifakı da “Birlikte değiştireceğiz” pankartıyla kortejde yer aldı. Öğrenci Faaliyeti ise, katledilen Deniz Poyraz, Kemal Kurkut ve Tahir Elçi gibi isimlerin fotoğraflarıyla alana yürüdü.

Kadınlar taleplerini pankartlara da yansıttı

İşçi ve emekçilerin yanı sıra kadın ve gençler de AKP-MHP iktidarının 21 yıldır yürüttüğü savaş politikalarına karşı pankart ve dövizlerle kortejde bulundu. Halkevci Kadınlar’ın, “Elimiz yakanızda kadınlar isyanda” pankartıyla yürüdüğü meydana, Ciwanen Karker, “Bu halkı savunacağız, güneşe varacağız” pankartını taşıdı. Ayrıca, “Gençlik devirecek”, “Özgürlük sokaktadır”, “Saraylar Saltanatlar çöker” ve “Yıldız savaşları değil sınıf savaşları” dövizleri de sloganlar ile havaya kaldırıldı. Kadın meclisleri, “Yaşasın kadınlar”, “Kadın düşmanlarını göndereceğiz”, “Patronsuz şiddetsiz bir dünya”, “Yardım değil iş istiyoruz” ve “Oylarımızı özgürlük için kullanacağız” dövizleriyle seçim mesajlarını verdi.

‘Soğan mı soyan mı’ pankartı alana alınmadı

Mitinge katılmak için arama noktasından geçmek isteyen Erol Temurçi adlı yurttaş, boynuna “emeğin simgesi” olarak ifade ettiği soğanları takarak geldi. Boynuna taktığı soğanın siyasi içerik taşıdığını belirterek Erol Temurçi’yi alana almayan polisler, “Soğanı yiyeceğim buna da mı izin vermeyeceksiniz” cevabıyla karşılaştı. Buna karşın Erol Temurçi’nin taşıdığı "Soğan mı soyan mı" pankartının da alana sokulmasına izin verilmedi. Ayrıca yürüyüş öncesi 10 Partizan okuru, İbrahim Kaypakkaya flamaları taşıdıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. 

Yeni Yaşam ve Oksijen gazetelerine el konuldu

Kitle üst aramasının ardından alana girerken, mitingi takip eden yüzlerce gazeteci de kontrol noktasında teknik malzemelerine kadar arandı. Yeni Yaşam ve Oksijen gazetelerine gerekçe gösterilmeden el konularak, alana sokulmadı.

Tecrit protesto edildi

Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 11 kenti etkileyen depremlerde iktidarın ihmalkarlığı nedeniyle yaşamını yitirenler unutulmadı. Sık sık atılan sloganlar hesabının sorulacağı vurgulandı. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit, bu yılda 1 Mayıs’ın en önemli gündemlerinden biri oldu. Gençlerin attığı “Dişe diş kana kan seninleyiz Öcalan” ve “Bê Serok jiyan nabe” sloganları Maltepe Meydanı’nda durmadan yükseldi.

Barış anneleri ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla alana girdi

Ayrıca alanda duyulan, “Kurdistan faşizme mezar olacak” sloganı da dikkat çekti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile beyaz tülbentleri ve yöresel kıyafetleriyle kortejde yer alan Barış Anneleri Meclisi üyeleri de “Jin jiyan azadî” sloganı eşliğinde Maltepe Meydanı’na giriş yaptı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil ve Sol Parti) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) korteji de alana, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganıyla giriş yaparken, “Özgür basın susturulamaz” ve “Özgür basın onurumuzdur” sloganlarıyla tutuklu bulunan gazetecilere de selam gönderildi.

Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik devam eden saldırılarına tepki gösteren kitle, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganı attı. Öte yandan birçok kadının alana girişi polisler tarafından engellenmeye çalışıldı. Ancak polis engelini tanımayan kadınlar, “Kadınlara değil katillere barikat” sloganıyla barikatları geçerek alana girdi.

Yüz binler meydanı doldurdu

Öfke ve isyanlarını meydana taşıyan yüzbinler alanı hıncahınç doldurdu. Miting, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Miting, 1 Mayıs Sanatçı Korosu’nun sahne almasıyla devam ediyor.

Wan

Wan’da KESK, DİSK, Baro, Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası ile TMMOB tarafından düzenlenen 1 Mayıs mitingine binlerce kişi katıldı. Miting öncesi iki kolda toplanan emekçiler, Musa Anter Parkı’na uzun bir kortejle yürüdü. Kortejin en önünde Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFGD) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyeleri, “Kedkarên çapemeniya azad li dijî zilmê, kedxwariyê, qedexe û sansurê li ber xwe didin. Susturamayacaksınız” pankartı ile yürüdü.

Yürüyüş boyunca “Özgür basın susturulamaz”, “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî yek gûlan”, “Direne direne kazanacağız”, “Yaşasın 1 Mayıs”, “AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı. Yürüyüşün bir diğer kolunda ise Yeşil Sol Parti, HDP ve DBP’liler yürüdü. Sahneye üzerinde “Kî ne em? Gelê serfiraz, dijminê dijmin, dostê aştîxwaz, em xweş mirov in” ve “Güvencesizliğe, eşitsizliğe, yoksulluğa, gericiliğe, ranta teslim olmayacağız. Umudu ve mücadeleyi büyütmek için yaşasın 1 Mayıs” pankartı asıldı.

Murat Atabay: Rant, eşitsizlik ve yoksulluk yaratan düzeni yıkacağız’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Başarı için yürekli çıkışlar gereklidir. Kürdistan devrimi Ortadoğu'da bir rönesanstır. Özlenen yaşam mucizelerle değil, devrimle olur” sözünden esinlenen pankart da alanda dolaştırıldı. Saygı duruşunun ardından başlayan mitingde ilk olarak Eğitim-Sen müzik grubu sahne aldı. Seslendirilen şarkılarla halaya duran emekçilerin sloganları bir an olsun durmadı.

Tertip Komitesi adına konuşan Eğitim-Sen Wan Şube Başkanı Murat Atabay, “Yaratılan tüm yıkımların hesabını biz emekçiler soracak; rant, eşitsizlik ve yoksulluk yaratan bu düzeni yıkacağız. 2023 1 Mayıs’ı yeni bir başlangıç olacaktır. Savaş politikalarının son bulduğu, Kürt sorunun çözüldüğü, kimsenin kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf muamele görmediği, düşünce ve ifade özgürlüğünün cezalandırılmadığı, emeğin, laikliğin hakim olduğu bir gelecek için mücadele ediyoruz” dedi.

Vedat Bulut: İktidarın yıkım politikalarına son vermek yakındır

Murat Atabay’ın ardından TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut konuştu. Bulut, “Dünyanın tüm işçileri birleşmek, diktatörlüğü yok etmek için bir arada. İktidarın bu yıkım politikalarına son vermek yakındır. Ya bu karanlık devam edecek ya da emekçilerin haklarını elde ettiği bir ülke kuracağız. Türkiye bu karanlığa mahkûm değildir. Herkesin adil, eşit ve sağlığa ücretsiz eriştiği bir ülke istiyoruz ve bunu başaracağız” diye konuştu.

Mehmet Bozgeyik: 21 yıldır biat etmedik, onları 14 Mayıs’ta göndereceğiz

Daha sonra konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Tek adam rejimi iktidarının tutuklama, baskı ve zulüm politikalarının bir yılını geride bırakıyoruz. Siyasi soykırımlarla bizi susturmaya çalışıyorlar ama nafile. Biz 21 yıldır biat etmedik ve onları 14 Mayıs’ta göndereceğiz” dedi. Yıllardır savaşta ısrar eden ve Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarının dayatıldığını ifade eden Mehmet Bozgeyik, “Bu ülkede tecrit, asimilasyon ve baskı politikaları her gün biraz daha derinleştiriliyor, Kürt sorunun çözümünü isteyenlere baskılar artıyor. Bu politikalarla binlerce insanımız kumpaslarla, cezaevine atılmakta, tutuklanmaktadır. Biz bunu sessiz kalmayacağız. 21 yıldır size nasıl biat etmediysek bundan sonra da biat etmeyeceğiz” dedi.

Saliha Aydeniz: Emekçiler ve halklar yan yana faşist iktidara kaybettirecek

Son olarak konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, emekçilerin bugün faşist iktidara karşı alanda olduğunu belirterek, “Geleceği inşa etmek için 14 Mayıs’a birlikte gideceğiz. Bugün meydanlarda yan yana duranlar birbirinizin elini bırakmayın çünkü 15 Mayıs sabahı bu halayı tekrar çekeceğiz” dedi. Son siyasi soykırım operasyonlarına da değinen Saliha Aydeniz, şunları kaydetti:

“Günlerdir devletin zor aygıtlarını kullanarak siyasi operasyonlar yapıyorlar. İstedikleri kadar operasyon yapsanız nafile çünkü siz kaybettiniz. Kürtler asla geri adım atmayacak. Her gün biner kişi gözaltına alsanız da halk mücadelesinden vazgeçmeyecek. Kürt sorunun demokratik yol yöntemlerle çözülmezse Türkiye’de demokratikleşmez. Türkiye’ye demokrasiyi Kürtlerin ve emekçilerin mücadelesi ile getireceğiz. Bu nedenle 15 Mayıs sabahı demokratik cumhuriyetin inşa edileceği bir gün olacağına inanıyoruz. Her gün sokakta ve alanda kalarak, her yere ve herkese 14 Mayıs’ın ne kadar önemli olduğunu anlatmalıyız. Bizler inanıyoruz ki emekçiler ve halklar yan yana durarak bu faşist iktidara kaybettireceğiz.”

Konuşmaların ardından 1 Mayıs mitingi, Aryen Kom’un müzik dinletisiyle sona erdi.

Dersim

Dersim'de birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütünün içerisinde yer aldığı Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde 1 Mayıs kutlandı. Kentteki siyasi parti ve örgütler, kutlama öncesi Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Binlerce işçi, kutlamanın yapılacağı Seyit Rıza Meydanı'nı doldurdu. Yürüyüşün ardından program, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

 Gülistan Doku’nun akıbeti soruldu

Dersim Tertip Komitesi adına konuşan Eğitim Sen Şube Sekreteri Raife Yılmaz, tüm emekçilere güvencesiz bir yaşamın dayatıldığını söyledi. İşçilere dönük hak ihlallerine değinen Raife Yılmaz, ekonomik kriz nedeniyle yurt dışına beyin göçü yaşandığına dikkati çekti. Raife Yılmaz, "Bu düzen değiştirilmelidir" dedi. Sahneden "Gülistan Doku nerede?" diye sorulması üzerine kitleden "jin, jiyan, azadî" sloganı yükseldi.

Daha sonra DİSK temsilcileri ve Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, kitleyi selamladı. Mehmet Maçoğlu, sınıf mücadelesinde verilen bedellere işaret ederek, "Sınıf mücadelesini büyütmek için bir arada durmak zorundayız. Türkiye'nin bütün illerinde 1 Mayıs meydanlarını dolduranlara selam olsun. Mücadeleyi büyüterek, direne direne kazanarak, 'yaşasın sosyalizm' diyorum" ifadelerini kullandı.

Berdan Öztürk: Halkımız iktidarın biletini kesti

DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, tarihi bir seçime doğru gittiklerine işaret ederek, "Bizler için bu seçim iki parti ya da ittifaklar arasında değil. Faşizme karşı, Kürt düşmanlığına karşı, sosyalistler için bir seçime gidiyoruz. Bizim için bu seçimleri tarihi kılan budur” dedi. Dersim'i, Kürdistan'ı yok sayan anlayışa karşı sandığa gideceklerini söyleyen Berdan Öztürk, “14 Mayıs'ta halkımız, dönüşü olmayacak şekilde iktidarın biletini kesti. Tayyip Erdoğan zihniyetinden kurtulacağız. Bundan dolayı 1 oy Kılıçdaroğlu'na, bir oy Yeşil Sol Parti'ye diyeceğiz" dedi. Bu sırada alandan "Dersim faşizme mezar olacak" sloganı yükseldi.

Çiğdem Kılıçgün Uçar: Cumhuriyetin ikinci yüz yılında kurucu özne olacağız

Çiğdem Kılıçgün Uçar da kitleyi Kürtçe selamladı. Çiğdem Kılıçgün Uçar, "işçileri aç eve gönderen, çocuklarının yüzüne bakamayacak bir hale gelen anne-baba yaratan bir iktidarla" karşı karşıya olduklarını söyledi. Çiğdem Kılıçgün Uçar, AKP'nin "doğru zaman, doğru adam" beyannamesine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Utanmadan doğru zaman diyorlar. Biz bu zamanı doğru zaman yapacağız. Bize reva görülen hayatı değiştirerek, doğru zamanı inşa edeceğiz. Tek adam rejimini yıkarak, kadınların mücadelesini sokakta olduğu gibi yaşamın her alanında büyüterek doğru zaman yapacağız. Kutuplaştırıcı siyasete karşı demokratik siyaseti büyüteceğiz ve doğru zaman yapacağız. Cumhuriyetin ikinci yüz yılında kurucu özne olacağız.”

‘Gülistan’ın akıbetini bulamayan iktidar gidecek

Dersim'in tüm değerlerinin saldırı altında olduğuna dikkati çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Onların şiddeti hiç bitmedi ama Dersim'in de direnişi hiç bitmedi” dedi. Önemli bir kritik seçime gittiklerini hatırlatan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu seçim, yüz yılın muhasebesi. Kimseyi ötekileştirmekten bahsetmiyoruz. Ortak yaşamın mümkün olduğunu gösterebileceğimiz bir yaşam kurmak istiyoruz. Tek adam rejimi gitmeye hazır değil. Ancak biz Dersim'de onları göndermeye çok hazırız" şeklinde konuştu. Bu mücadeleyi bugüne taşıyanların kadınlar olduğuna vurgu yapan Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları ifade etti:

 “Bizim Gülistan Doku'ya sözümüz olsun; bu mücadele kazanacak, Gülistan'ın akıbetini bulamayan bu iktidar gidecek. Eşit yaşamı da birlikte kuracağız. Seçim kritik; bir oy tek aday rejimine karşı, faşist rejime kaybettirmek için. Bu oyu Kılıçdaroğlu'na veriyoruz. Bir oyu da üretenlerin ve emekçilerin yöneten olması için Yeşil Sol Parti'ye veriyoruz. Birlikte değiştireceğiz."

Diğer siyaseti parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de sahne alarak, 1 Mayıs'a dair mesajlarını paylaştı. Kutlamalar, müzik dinletisiyle sona erdi.

Êlih

Êlîh’te düzenlenecek miting öncesi Milli Eğitim Vakfı İlkokulu önünde toplanan emekçiler, kortej halinde 8 Mart Kadın Parkı’na yürüyüş yaptı. Kortejde sık sık “Bijî bexwedana kedkaran”, “Bijî yek Gulan”, “Direne direne kazanacağız”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı. Her birleşenin kendi pankartı ile katıldığı kortejde, “Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrar”, “Sömürüye yoksulluğa güvencesizliğe ve savaşa karşı mücadeleyi büyütüyoruz yaşasın 1 Mayıs Bijî Yek Gulan” pankartı açıldı.

1 Mayıs mitingine, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Êlih Emek ve Demokrasi Platformu, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Êlih Milletvekilleri Feleknas Uca, Mehmet Rüştü Tiryaki, TJA, Barış Anneleri Meclisi yöneticileri ve binlerce kişi katıldı.

Mitingde açılış konuşmasını Tertip Komitesi adına Petrol İş Sendikası Êlih Şubesi Başkanı Veysel Kartal yaptı. Kartal, “Depremdeki kayıplara neden olanlar bilsin ki, bu halka hesap verecekler. Kapitalizmin yarattığı bu yıkımda kimin payı varsa bu halkın vicdanında ve hukuk önünde hesap verecek. Selam olsun baskılara, gözaltılara, zulme karşı direnenlere” dedi.

Keskin Bayındır: Tarihimizi betona gömenleri göndereceğiz

Miting, sanatçı Agit Işık’ın söylediği şarkılarla devam etti. Daha sonra DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, emekçilerin faşizme karşı büyük bir direniş gösterdiğini belirterek, “Halkların mücadelesiyle AKP-MHP faşist iktidarını yeneceğiz. Edip Solmaz’ın bize miras bıraktığı mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu iktidar, emek, doğa düşmanı. 12 bin yıllık Hasankeyf’i kendi çıkarları için betona gömdüler. Tarihimizi, geleceğimiz betona gömenleri biz de 14 Mayıs’ta betona gömeceğiz ve onları göndereceğiz” dedi. Kadınların 8 Mart’ta, Kürtlerin Newroz’larda, emekçilerin ise 1 Mayıs’ta alanları direniş ruhuyla doldurduğunu ifade eden Keskin Bayındır, şunları kaydetti:

“Bu ruh ve heyecan ile 14 Mayıs’tan zaferle çıkacağız. 15 Mayıs günü, halaylarımızı çekeceğimiz gün olacak. Erdoğan bugün sarayında 1 Mayıs’ı kutluyor. Gelsin halkın meydanını görsün. Ne seni, ne sarayını, ne de orada kutladığın 1 Mayıs’ı kabul etmiyoruz. Onların dönemi halkın fakirleştiği, yandaşlarının ise ceplerini doldurduğu dönem. Bunun üstünü örtmek için savaşı öne sürüyor. Ve merminin fiyatını halka soruyor.”

İbrahim Akın: Emekçilerin kazançlarına kazanç ekleyeceğiz

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın yaptığı konuşmada 8 Mart ve Newroz’un coşkusuyla 1 Mayıs alanının dolduğunu söyledi. İşçilerin çalışma koşullarına değinen İbrahim Akın, “Emekçilerin büyük bedeller vererek elde ettiği 8 saatlik çalışma süresi maalesef Türkiye’de yok. 14 saati aşan bir çalışma sömürüsüyle karşı karşıyayız. Batman da işçilerin, işçi hareketinin olduğu bir kent. Seçim günü bu iktidarı göndererek, emekçinin kazanımlarına kazanç ekleyeceğiz” dedi.

Êlih’in kayyım rejimiyle yönetilen bir kent olduğuna vurgu yapan İbrahim Akın, “Edip Solmaz bu halkın iradesi ile seçilen bir başkan. Ancak buna tahammül edemediler ve katlettiler. Bu katliamcı zihniyet, kayyımlarla kendi iktidarını sürdürmeye çalışıyor. Bu halk kendisine yapılan saygısızlığı unutmaz. Seçime 13 gün kaldı. Saray rejimini göndermek için 1 oy Kılıçdaroğlu’na, milletvekilliğinde ise bir oy Yeşil Sol Parti’ye vereceğiz. Önceliğimiz partimiz ve milletvekilli seçimi. Bunu birlikte başaracağız. Birlikte bu iktidarı göndereceğiz” dedi.

1 Mayıs mitingi, Kolektîfa Rîtmên Azad ve Agit Işık’ın söylediği şarkıların ardından sona erdi.

İzmir

1 Mayıs İzmir Tertip Komitesi, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı Gündoğdu Meydan'ında düzenlediği miting ile kutladı. Tertip komitesi tarafından belirlenen Limak, Borsa ve Basmane Meydan'ında toplanan siyasi parti, emek ve meslek örgütleri, yürüyüşle Gündoğdu Meydanı’na geldi. "Kapitalist yıkıma, işsizliğe yoksulluğa karşı birleşelim, bijî yek gulan", "Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var", "İşimiz, ekmeğimiz geleceğimiz için birleşelim", "Bu böyle gitmez, sömürü devam etmez", "Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz" pankartları açıldı.

Binlerce kişinin katıldığı yürüyüşlerde kitle sık sık "Tayip gidecek bu iş bitecek", "Patates, soğan güle güle Erdoğan", "İşte bir Mayıs işte alanlardayız, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Yaşasın 1 Mayıs işte alanlardayız" ve "Bijî yek gulan" sloganları atıldı.

‘6284’ten ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’

 Sanatçılar, erbane davul zurna eşliğinde alana giriş yaparken, kadın örgütleri, yok sayılan hakları ve kazanımlarını hedef alanlara karşı, "6284 sayılı yasadan vazgeçmiyoruz, siyasi pazarlık konusu değiliz" ve "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" dövizleriyle alanda yerini aldı. Kitle Gündoğdu Meydan'ında halaylar eşliğinde büyük bir coşkuyla bayramı kutladı. Sendika temsilcilerinin halkı selamladığı mitingde, "Hoşçakalın gidiyorsunuz" yazılı pankart dikkat çekti.

Tunç Soyer: İlk defa düzeni değiştirmeye çok yakınız

Kitleyi selamlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 14 Mayıs seçimlerine işaret ederek, "On yıllardır emeğin gasp edildiği bir düzen içinde yaşadık, ilk defa bu düzeni değiştirmeye çok yakınız. Çok yakında hakkımızı gasp edenlerin elinden hepsini geri alacağız, halkımıza geri vereceğiz, çok az kaldı. Göreceksiniz, halktan yana, emekten yana bir iktidarı hep beraber kuracağız. Zorbalar tıpış tıpış gidecekler. Haklarımızı söke söke alacağız" dedi.

Memiş Sarı: Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız

1 Mayıs Tetip Komitesi adına ortak açıklamayı yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, aynı amacı güdenlerin seçime giderken en faşizan, en gerici ittifak çatısı altında birleştiğini söyleyerek, "Ortak noktaları Kürt sorununda inkâr ve güvenlikçi politikaları, kadın karşıtlığı, gericilik, barışa karşıtlık, demokrasinin ortadan kaldırılışıdır” dedi. Mızrağın artık çuvala sığmadığını, köhnemiş düzene karşı alanlarda olduklarını vurgulayan Memiş Sarı, şunları kaydetti:

“İnsan hakları, barış ve sosyal adalet, örgütlenme özgürlüğü, sendikal haklar ve insan onuruna yaraşır koşullarda yaşayabilmek için azim ve kararlılıkla kavgamızı sürdüreceğiz. Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız. Şimdi, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, bilimsel bir ülke yönetimine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız ve bunun gerçekleşmesi için bir seçeneğimiz var: o da bu iktidarı göndermek.”

 Miting, sanatçı Suavi'nin sahne almasıyla devam etti.

Ankara

Ankara'da bu yıl meslek örgütlerinin çağrısıyla düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü, Ankara Anadolu (Tandoğan) Meydanında kutlandı. Atatürk Kültür Merkezi önünde toplanan sendikalar, siyasi partiler, STK'ler ve kitle örgütleri alana yürüdü. Tandoğan'a doğru yürüyüşe geçen kitle, "Yerinde Dönüşümü Seçiyoruz, Ücretsiz Konut İstiyoruz" pankartı açtı. Gazeteci sendikaları da alana "Gazetecilik Suç Değildir" pankartıyla girdi. Kitle, tutuklanan gazetecileri hatırlatarak "Özgür basın susturulamaz” sloganını attı.

Emek ve Özgürlük İttifakı da, bileşen partilerin bayraklarının öncülüğünde alana geldi. HDP Eş Başkanı Mithat Sancar ve Yeşil Sol Parti Ankara Milletvekili adayları da 1 Mayıs kutlamalarını için partisinin kortejine katıldı.

Zeynep Mucuklugil: 1 Mayıs yeni bir başlangıç olacak

DİSK adına konuşan Zeynep Mucuklugil, iktidardan kurtuluşun arifesinde olduklarını söyleyerek, "Sandıkta kararımızı vereceğiz. İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler… Herkes güçlerini birleştirip kararını verecek. Bu kararı demokrasiden, barıştan, özgür yaşamdan olanlar verecek. Emeğin üreticisi, yarınların kurucusuyuz. 1 Mayıs yeni bir başlangıç olacak. Gelecek güzel günlere selam olsun” dedi.

Depremzede Dursun Soylu: Affetmek helalleşmek yok

1 Mayıs kutlamasında konuşan Hataylı depremzede Dursun Soylu, "Bugün burada olmamızın sebebi sizlersiniz. Kentlerimize, tarihimize sahip çıkacağız. Yeniden inşa edeceğiz. Unutmak, affetmek, helalleşmek yok. Hepiniz dayanışmayla kalın" dedi.

Hüseyin Köklü: İş cinayetlerinde katliamlar yaşanıyor

Tertip komitesi adına konuşan KESK Dönem Sözcüsü Hüseyin Köklü, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenleri andı. Hüseyin Köklü, “Doğal bir afet olan depremi, büyük bir toplumsal felakete, insanlık trajedisine dönüştürenleri, sorumluları asla affetmeyeceğiz. Ant olsun ki, yaşamını yitiren her bir canlının, denetimsizliğin, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabını soracağız" diye konuştu. İşçi cinayetlerinde adeta katliam yaşandığını söyleyen Hüseyin Köklü, “Sabrımız tükendi. Artık böyle gitmez dedik, gerçekten de gitmiyor. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, demokrasi ve laiklik için artık yeter diyoruz. Gün şikâyet etme günü değil. Bu düzen ya değişecek ya değişecek! Bu karanlığı işçi sınıfı, emekçiler, kadınlar, gençler, Aleviler, farklılıkları, cinsel yönelimleri reddedilenler, kölelik şartlarında yaşayan göçmenler, sizler, bizler yırtıp atacağız” dedi.

Sêrt: Sermayedarların değil emekçilerin yayındayız 

Sêrt’te, işçi ve emekçiler, 1 Mayıs kapsamında KESK Sêrt Şubeler Platformu binasında bir araya geldi. Kentteki sivil toplum örgütlerinin içerisinde yer aldığı 1 Mayıs Tertip Komitesi öncülüğünde bir araya gelen işçiler, giydikleri önlükler ve hazırladıkları pankartlarla, Merkez ilçeye bağlı Demokrasi Meydanı’na doğru yürümek istedi. İşçiler, Siirt Valiliği’nin dün almış olduğu 4 günlük eylem ve etkinlik yasağı gerekçe gösterilerek polis tarafından engellendi. Yapılması planlanan yürüyüşün engellenmesiyle şube binası önünde oturma eylemi yapan emekçiler, üç dilde “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı pankart açarak sık sık, “Emekçiye değil çetelere barikat”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları attı. 

Şube binası önünde yapılan 1 Mayıs açıklamasına, Yeşil Sol Parti Sêrt milletvekili adayı Tuncer Bakırhan, HDP Sêrt milletvekili Sıdık Taş ile yerine kayyım atanan Sêrt Belediye Eşbaşkanı Berivan Helen Işık da katıldı. 

Sêrt Baro Başkanı Muhammed Alptekin, Valiliğin almış olduğu kararın keyfi olduğunu vurgulayarak, “İşçinin emekçinin yanında olma hakkımız yine kanuna aykırı bir şekilde tamamen bir talimatla engel aracı yapıldı. Sêrt’te yaklaşık üç senedir, rutin ‘kopyala, yapıştır’ bir yasak kararı var. Biz diyalog kanallarını kullanıp, barış içerisinde resmi bir bayramı kutlamak isterken, anayasaya aykırı bir şekilde ve kendi yasaklama kararlarına aykırı bir şekilde önümüz kesildi” diye belirtti.

Alınan 4 günlük eylem ve etkinlik yasağının, “Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği programlar, gelenek ve göreneklere göre yapacakları programlar, spor faaliyetleri hariç olmak üzere” ibaresine işaret eden Muhammed, şöyle devam etti: “Sêrt’te belli bir kesim istediği eylemi, gösteriyi ve bayramı kutlayabilir. Lakin biz, sermayedarların değil, emekçi ve işçilerin yanında olduğumuz için bizim kutlamamıza izin vermiyorlar. Bizler ağır şartlarda çalışan emekçi ve işçilerin, maden işçilerinin, kadın ve çocuk işçilerin, kayıt dışı çalıştırılan özel sektör öğretmenlerinin, taban ücret uygulamasına tabi tutulmayan özel sektör çalışanlarının, sağlık sektöründe şiddete uğrayan doktorlarımızın yanında olduk diye, bize müsaade edilmiyor.” 

Tutuklamalara tepki

Daha sonra basın metni Sêrt Tabip Odası Başkanı Mehtap Şekerci tarafından okundu. Mehtap, giderek artan hak ihlallerine dikkat çekerek, “İnsanlarımızın ihtiyacı olan, yasakları değil, özgürlükleri temel alan; demokratik bir cumhuriyet, sosyal hukuk devletidir. Bu ihlaller ve ağır durum karşısında mücadele eden işçiler ve sendikacılar baskılara maruz kalıyor, yargılanıyor ve tutuklanıyor. Ağır ekonomik koşulların haberini yapan gazeteciler yargılanıyor ve tutuklanıyor. Bu baskılara maruz kalanları savunan avukatlar ve insan hakları savunucuları da baskıya maruz kalıyor, yargılanıyor, tutuklanıyor” sözleriyle baskılara tepki gösterdi.  

Dîlok: Gün geldi devran döndü

 Antep Emek ve Demokrasi Güçleri, “Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşelim” şiarıyla Şahninbey İlçesi’nde bulunan Kırkayak Parkı’nda 1 Mayıs’ı kutladı. Yeşil Sol Parti Dîlok Milletvekili adayları, siyasi parti, sivil toplum örgütleri, birçok dernek yöneticileri ve üyeleri, kutlama alanına kortejler halinde giriş yaptı. Kutlamanın yapıldığı park dolup taşarken, alana, “Kamusal, parasız, laik, bilimsel ve anadilde eğitim istiyoruz”, “Sömürüye, yoksulluğa, faşizme karşı; Emek, barış, eşitlik ve özgürlük için yaşasın 1 Mayıs” ve “Emperyalist saldırganlığa, işgale ve savaşa hayır” pankartları asıldı. Sık sık, “Direne direne kazanacağız”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Jin, jîyan, azadî”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Bijî yek gûlan” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganlarının atıldığı mitingde, “Tek adama son ver, Yeşil Sol’a oy ver”, “Bijî şereşa sosyalizme” ve “Doğaya, bilime, insana özgürlük” dövizleri taşındı.

Program, emek, demokrasi ile özgürlük mücadelesinde ve depremde yaşamını yitirenler adına 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.

İnkarda ısrar ediyorlar

İlk olarak Antep Emek ve Demokrasi Güçleri adına Ali Güdücü söz aldı. Bugün dünyanın dört bir yanında hakları için, adalet, demokrasi, barış için mücadele eden işçilerin, emekçilerin alanlarda olduğunu kaydeden Güdücü, kapitalizmin artık daha fazla sömürü, işsizlik, yağma ve yıkım vaat ettiğini söyledi. Kapitalizmin yarattığı ekolojik yıkımın ağır sonuçlarının deprem gibi afetlerde ölüm, yıkım, göç, mültecilik ve açlık olarak insanların karşısına çıktığını belirten Ali, “Kürt sorunu başta olmak üzere, demokrasi, insan hakları, Alevi sorunu gibi temel sorunlarda geleneksel inkar, gelenekçi ve güvenlikçi politikalarda ısrar edilerek ülkede kalıcı barış, özgürlük ve demokratik geliştirilemiyor” diye konuştu.

‘Karar anındayız’

Hayatın her alanında yaşanan adaletsizlik, kayyım, savaş, sömürü, tekçilik, gözaltı operasyonları, salgın, deprem gibi daha birçok sorunu dile getiren Ali, iktidarın bu politikalarla insanları susturmaya çalıştığını fakat başaramadığını kaydetti. İnsanların mücadelenin gerisine itilmeye çalışıldığına dikkat çeken Ali, arkadaşlık, barış, adalet ve eşit yurttaşlık mücadelesinin dimdik ayakta olduğunu vurgulayarak, “Ve nihayet dediğimiz gün geldi, devran döndü. Bugün artık bir karar anındayız. Kadınlara, kamu emekçilerine, işçilere, kadınlara, çocuklara, bugünümüze ve geleceğimize zarar verenlere, bu halka zararlı olan karanlık rejime son vermek için, yan yana omuz omuzayız. Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşeceğiz ve düzeni değiştireceğiz” ifadelerini kullandı.

‘İktidar kadın düşmanı’

Ardından söz alan Antep Demokratik Kadın Platformu’ndan Serpil Dağdeviren, “1 Mayıs’a giderken önümüzde kadın kazanımlarının pazarlık haline getirilmesine daha yüksek ses çıkarabileceğimiz bir seçim var” diyerek, AKP’nin kadını aileye ve erkeğe tabi tutan politikalarla kadın emeğini yok saydığına dikkat çekti. AKP’nin kadınların yıllarca mücadele ederek kazandıkları kazanımların ortadan kaldırılmasını propaganda olarak kullandığını söyleyen Serpil, “İktidarın kadın düşmanı, savaş yanlısı politikalarına karşı ‘Savaşa hayır’ diyen kadınlar olarak sözümüzü söylemek, ‘Varız’ demek için alanlardayız. Eşitsizliği tamamen ortadan kaldırmak için, yönetim mekanizmasında kadın temsiliyetinin arttırılması ve Kadın Bakanlığı’nın kurulması için alanlardayız. Göçmen kadınlarının emeğinin sömürülmesine son verilmesi için alandayız. Kadınlara rağmen, kadınlar aleyhine çıkan yasalara karşı sözümüzü birleştirelim. ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ demek için alanlardayız. Çalışma yaşamında kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığa son verilmesi için alanlardayız. 8 Mart’ta tüm kadınlar alanlara çıkabilsin, ‘8 Mart resmi tatil olsun’ diyebilmek için alanlardayız. 14 Mayıs’ta bize bunları yaşatanlara bir tek oy vermeyeceğiz. Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi” ifadelerini kullandı.

Program boyunca coşkunun eksilmediği miting, Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.