NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu binlerce kişinin ölümüne neden olan saldırıları devam ederken, birçok çevreden de tepkiler yükseliyor. İnsan hakları savunucuları ve kadın örgütleri, Gazze Şeridi'ndeki saldırıların durdurulmasını, ablukanın kaldırılmasını, acil müdahalenin yapılmasını ve İsrail’in Filistin halkına yönelik ihlallerinden sorumlu tutulması için gerekli yasal önlemlerin alınması çağrısında bulundu.

Filistin’deki insan hakları örgütleri, müdahaleci üçüncü taraflara, uluslararası gruplara, Filistin halkını soykırım tehdidinden korumak için acilen müdahale etmeye çağırdı. Soykırımın uluslararası hukuk sisteminde en ağır suçlardan biri olarak sınıflandırıldığını kaydeden insan hakları örgütleri, üçüncü tarafların uluslararası hukuka uyması ve soykırım suçunun işlenmesini önlemek için derhal müdahale etmesi gerektiğini kaydetti.

Filistinli Kadınlar Genel Birliği de,Gazze Şeridi'nde devam eden bombalamalara duyduğu aşırı öfkeyi dile getirerek, uluslararası topluma bölge sakinlerini, evleri, altyapıyı ve hastaneleri, okulları, alt yapı gibi temel hizmet tesislerini hedef alan saldırıları durdurmasını istedi. İsrail’in uluslararası insancıl hukuk kurallarını ve insan hakları sözleşmelerini hiçe saydığını kaydeden birlik, İsrail'den hesap sorulmasını talep etti.

Uluslararası yasalar yok sayılıyor

Tunus'ta yaşayan Filistinli feminist ve insan hakları aktivisti Hana Mughamis, Filistin halkının içinden geçtiği trajik koşullara dikkat çekerek, sivillere karşı sistematik ihlallerin sürdüğünü kaydetti. İsrail’in acımasız bir savaş makinası gibi hareket ettiğini söyleyen Hana Mughamis, Gazze Şeridi’nde tüm kanunların, uluslararası sözleşmelerin yok sayıldığını belirtti. Kadın ve çocuklarında aralarında bulunduğu binlerce sivilin katledildiğini ifade eden Hana Mughamis, İsrail’in savaş suçlarından yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurulması gerektiğini kaydetti.

‘İsrail teşvik ediliyor’

Hana Mughamis, “Filistinlilerin ölümlerinin sadece rakamlardan ibaret değil, her ölen kişinin kendi hikayesi ve hayalleri vardı. Bu insanlar hayalleriyle birlikte gömüldü ve yaşam hakları ellerinden alındı. Baptist Hastanesi’ne yönelik saldırıda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Peki tüm dünya bu hastane katliamını nasıl kınadı? Arap ülkelerindeki başkanlar sessiz kaldı, batı dünyası İsrail’e destek veriyor. Durum böyle olunca İsrail, büyük katliamlar gerçekleştirmeye, altyapıyı tahrip etmeye ve Filistin halkını hedef almaya devam etme konusunda teşvik ediliyor” sözlerine dikkat çekti.

‘Küresel bir dayanışma gerekli’

Barış ve istikrarın sağlanması gerektiğine dikkat çeken Hana Mughamis, uluslararası topluma, çatışmanın taraflarına, Cenevre Sözleşmeleri'nde öngörülen yasaya uymaları için baskı yapma çağrısında bulundu. Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran ölümcül savaş ve yıkımın ışığında Filistinli kadınların, dünyanın her yerindeki kadınların dayanışmasına ihtiyaç duyduğunu sözlerine ekleyen Hana Mughamis, Filistinlilere destek olmak için küresel birlik ve dayanışmanın gerekliliğinin altını çizdi.

Hana Mughamis, sözlerini şöyle tamamladı: "Arap dünyasında karar verici konumda olan kadınlar, hükümetleri üzerinde siyasi baskı kurabilir, şiddeti durdurmak ve barışa ulaşmak için gösteri ve kampanyalara katılabilir. Arap ülkelerindeki kadınlar, Filistinli kadınlarla dayanışmayı büyütmelidir. Arap kadınlarının savaşlar karşısında Filistinli kadınlara destek ve yardım sağlamadaki rolü, onların acılarının hafifletilmesine ve zor koşullarının iyileştirilmesine katkıda bulunur.”