Stranlarla taş değirmen geleneğini devam ettiriyor

Ninesinden kalma taş değirmeni koruyarak bugüne kadar getiren Zeynep Akıl, değirmende yaptığı bulgurla da kış ayını geçiriyor. Eski geleneği devam ettirerek her yaz buğday öğüten Zeynep, işi torunlarına da öğreterek geleneğin devam etmesini istiyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Şirnex - Şırnak’ın Avgamasya (Toptepe) köyünde yaşayan 60 yaşındaki Zeynep Akıl, ninelerinden kalma taş değirmende bulgur üretiyor. Eski dönemlerde insanların kullandığı taş değirmen, yuvarlak iki taşın üst üste gelmesi ile oluşuyor. Kadınlar iki taşın arasındaki oyuğa buğdayı koyarak öğütme işlemine başlıyor. Kadınlar tuz ve şekeri de bu yöntem ile toz haline getiriyor. Yıllarca göç edip sürgüne maruz bırakılmasına rağmen gittiği her yere ninesinden kalma taş değirmeni de götüren Zeynep, bulgurunu bu değirmende öğütüyor. Evinin bahçesinde duran değirmenden her sene yemek için bulgurunu çıkaran Zeynep, söylediği stranlarla da işine renk katıyor.

“İşimi torunlarıma da öğretiyorum”

Hasat edilip yıkanan buğdayı kuruması için güneş önüne bırakan Zeynep, daha sonra buğdayı elle çevrilen taş değirmende öğüterek bulgur haline getiriyor. Henüz çocukken annesiyle beraber değirmeni döndürdüğünü söyleyen Zeynep, “Eskiden hep beraber biz kadınlar toplanıp bu işi yapardık. Bu işi annemden, ninemden öğrendim. Şimdi sorsan köyde yapan iki, üç kişi yoktur. Herkes artık dışarıdan bulgur ya da ununu alıyor. Herkes rahatlığa alışmış. Ben her sene buğdayımı toplayıp evimin bulgurunu burada yapıyorum. Torunlarım da gelip beni izliyor. Annemin bana öğrettiği gibi ben de onlara bu işi öğretiyorum” diyor.

“Eskiden onlarca kişiyle değirmeni döndürürdük”

İşini yaparken eskiden olduğu gibi şarkılar söyleyen Zeynep, “Biz eskiden bu değirmeni hep birlikte döndürürdük. Bütün kadınlar gelirdi. Birlikte şarkı söyleyip işimizi yapardık. Şimdi herkes evinde oturuyor. Bu değirmende önce buğdayı taşların arasına atıyoruz. Buğday öğütüldükten sonra onu alıp süzgeçle temizliyoruz, sonra yıkayıp yemek için kullanıyoruz. Eskiden mercimek de yapardık burada. Şimdi tuzumuz katı olduğunda da onu burada toz haline getiriyoruz. Değirmeni döndürürken sürekli şarkı söylüyorum. Bende bir alışkanlık haline geldi. Şarkı söyleyince hem zaman geçiyor hem de işin hakkını daha çok vermiş oluyorsun” diye belirtiyor.

Yaptıkları değirmen bulgurunun makine işlerinden daha sağlıklı ve doğal olduğuna değinen Zeynep, eli tutana kadar annesinden kalma geleneğini devam ettirmek istiyor.