Sosyal medya sayfalarından bağıran “açlık!”
Son 10 günde bilinen 7 çocuğun yoksulluk nedeniyle yaşamını yitirdiği Türkiye’de sosyal paylaşım sitelerinde kadınlar çaresizliklerini haykırıyor ve “yardım” istiyor.
SARYA DENİZ
İstanbul - Türkiye’de çok uzun bir zamandır insanlar yoksullukları ile savaş veriyor. Üstelik son zamanlardaki ekonomik kriz ile birlikte bu durum daha da derinleşti. Kirasını ödeyemediği için evden atılıp çocukları ile çadıra sığınanlar, hava kararınca pazardan arta kalanları toplayanlar, elektrik kesildiği için çocuklarını kaybedenler, sosyal paylaşım sitelerinde yardım çığlıklarının duyulmasını bekleyenler ve daha niceleri… Sokaklarda sinir krizleri, her uzatılan mikrofona 7’den 70’e “evde aş yok” feryatları, büyük şehirlerde her çöp konteynırının başındaki kalabalık ve intiharlar…
Yoksulluk değil açlık sınırının milyonlarca kişi olarak tarif edildiği ülkede arama motorlarında “yardım” yazıldığında çıkanlar oldukça manidar. “Kimden para yardımı alabilirim?, Zenginlerden para yardımı, karşılıksız para yardımı, Allah rızası için yardım edenler , para yardımı yapan futbolcuların telefon numaraları” şeklinde ilerleyen liste uzayıp gidiyor.
7 çocuk öldü
“Zamlar mini mini geldi” diyenler mükemmel sofralardan hesap sormadan kalkarak halka “gerekirse simit yiyeceksiniz” tavsiyesinde bulunanlar, sayfalarını “kuru ekmek nasıl değerlendirilir?” sorusuyla tariflere ayıranlar bir yana artık her sokaktan, her evden adeta “açız” çığlıkları geliyor. Türkiye’de son 10 günde yoksulluktan 7 çocuğun yaşamını yitirdiği basına yansıdı. İstanbul’da Suriyeli Fatma Hammud’un kimsenin kalmaya gönlünün razı olmayacağı evinde çıkan yangında çocukları yanarak can verdi. Diyarbakır’da bronşit hastası 2 yaşındaki Yunus Emre’nin ödenemeyen elektrik faturası canına mal oldu. Ve daha bilmediğimiz basına yansımayanlar var.
Bebek maması alamıyorlar
Derin Yoksulluk Ağı geçtiğimiz aylarda “Türkiye’de Çocuk Yoksulluğu” başlıklı bir rapor yayımladı. Raporun ülkenin durumunu özetleyen çarpıcı sonuçları vardı. 103 hane ile görüşülerek hazırlanan rapora göre ailelerin yüzde 74’ü bebek maması almakta zorlanırken yüzde 21’i ise hiç alamıyor. Aileler çocuklarına hazır çorba, şekerli su, pirinç lapası gibi besinler vermek zorunda kalıyor. Öğün atlayan çocukların düzenli beslenmesinden de söz etmek imkansız.
“Kızım çok üşüyor, yardım edin”
Hemen hemen herkesin gün içinde ziyaret ettiği bir sosyal paylaşım sitesinde oluşturulan yardım grupları esasen yaşananların boyutunu başka bir fotoğrafla bizlere bir kez daha gösteriyor. Bu grup “yardımseverler” tarafından oluşturulmuş. Yardım alabilmek için sizden durumunuzu kanıtlamanız isteniyor. Ancak bu şekilde gruba dahil edilebiliyor ve yardıma hak kazanıyor. Buradan yapılan paylaşımlar Türkiye’nin derin yoksulluğunun sadece acı bir özeti olarak hafızalarımıza kazınıyor. “Elimde 11 yaştan 15 yaşa kadar yazlık ve uzun kollu tişörtler, pantolonlar var. Kız için ihtiyacı olana göndereceğim” paylaşımının altında tam 47 yorum var. Bu yorumlardan bazıları oldukça dikkat çekiyor.
“3 kızım var. Kiradayım. Evimiz sobalı. Eşofmana çok ihtiyacım var. Soba yakıyorum gece soğuk oluyor. Küçük geliyor. Beli açılıyor. Çok üşüyor. Ben alabilirim.”
“Talibim kızım için. Ben şimdi çalışmıyorum. Çok zor günler geçiriyorum. Yeni bir düzen kuruyorum. İsterseniz her şekilde arayıp evimin haline bakabilirsiniz.”
“Bataktayım, çıkmazdayım”
Grubun “Yardım için sadece il/ilçe belirtin” paylaşımın yapılan yorumlar, özellikle kadınların nasıl bir yoksullukla boğuştuğunu gösteriyor. Kadınlardan biri, “Eşimden ayrıldım. İki çocuğum var. Çok zor durumdayım. Faturalarımı ödeyemediğim için hepsini kestiler. Evimde yiyecek alacak param bile yok. Çok zor durumdayım Ankara’da yaşıyorum” sözleri ile yaşadığı durumu gözler önüne seriyor. Başka bir kadın ise, “Merhaba ben İstanbul Esenyurt’ta ikamet ediyorum. Evde altı nüfus oğlum doğuştan tedavi görüyor. Yardımcı olursanız memnun olurum. Eşim asgari ücret karşılığında çalışan. Ben çalışamıyorum. SSK var diye hiçbir kurumdan yardım alamıyorum. Bataktayım, çıkmazdayım” diyerek, yardım talebinde bulunuyor.
Bebekleri için yardım isteyen iki kadının da şu sözleri dikkat çekiyor: “Ben İzmir’de yaşıyorum. Benim de çok ihtiyacım var. Kızım için bez, mama, gıda istiyorum. Şimdiden Allah razı olsun”, “Mersin Tarsus çok zor durumdayım. Yeni bebeğim oldu. Bez, mama alamıyorum, kiramı ödeyemedim 2 aydır. Ev sahibi çıkartıyor evden. Ne olur bir anne olarak üzülüyorum sesimi duyun.”
Hayatta kalma mücadelesi
Kadın istihdamının pandemi ile birlikte iyice gerilediği, kayıtsız ve güvencesiz çalışmanın adeta yasa haline geldiği, kadınların asgari ücrete dahi ulaşamadığı Türkiye’de kadınlar ve çocuklar aç. Çaresizce çözüm bulmaya çalışan, çıkmazlardan yol bulmaya çalışan kadınlar, yoksulluğa karşı hayatta kalma mücadelesi veriyor.