Marakeş'de geleneksel ürünleri satan kadınlar, sömürüye karşı direniyor
Marakeş'in ünlü Jamaa Al Fna Meydanı'nda geleneksel ürünlerini satarak geçimlerini sağlayan kadınlar, büyük tüccarların sömürüsüne maruz bırakıldıklarını söyleyerek, zor koşullara karşı nasıl direndiklerini anlattı.
RAJA KHAYRAT
Marakeş – Marakeş’te bir grup kadın sepet, mobilya, ayna çerçevesi, saklama kutuları, şapka, kurutulmuş bitki, tekstil ürünlerinin de aralarında bulunduğu çeşitli eşyaları Al-Rahba bölgesindeki Jemaa Al Fna Meydanı’nda satışa sunuyor. Kadınlar pandemi sonrası satışlarının düştüğüne dikkat çekerek, ekonomik geçimlerini güçlükle sürdürdüklerini anlattı.
‘Yaşamın tüm yükünü ben çekiyorum’
Kadınlardan Aişa Al-Dani, 30 yıldır eski Al-Rahba'da çalıştığını ancak koronavirüs pandemisi sonrası satışa sundukları eşyalara eskisi gibi talep olmadığını anlattı. Aişa Al-Dani, “Artık turistler bile eskisi gibi bitki bazlı ürünler satın almak istemiyor. Zar zor çocuklarımızın geçimini sağlıyoruz. Eşim gündelik işlerde çalışıyor. Bir gün çalışıyorsa ertesi gün çalışmıyor. Yaşamın tüm yükünü ben çekiyorum” dedi. Pazarda yaşadığı zorluklara değinen Aişa Al-Dani, “Ürünleri her seferinde pazara götürüp getirmek zor olduğu için bir yer kiraladım. Ancak ürünleri pazara getirmek için de birilerinden yardım almak zorunda kalıyorum. Bazen de bunun için ücret ödüyorum” diye konuştu.
‘Satamadığım eşyaları tekrar köye taşıyorum’
Zanaatçı Buchra Oulami de ailesinden öğrenerek yaptığı eşyaları Marakeş'e 30 kilometreden fazla uzaklıktaki Oudaya bölgesinden getirdiğini anlattı. Yaptığı sandalye, şapka, halı, lastik gibi eşyaları Al-Rahba'daki kadınlara sattığını anlatan Buchra Oulami, köyündeki atölyeden Al-Rahba'ya kadar neredeyse her gün yaptığı yolculuğun meşakkatli olduğunu belirtti. Ev işlerini de yapabilmek için şafak vakti uyandığını anlatan Buchra Oulami, “Sonra eşyaları taşıyorum ve köyde bulduğum herhangi bir ulaşım aracına binerek saat 9-10 gibi pazara varıyorum. Günümü yaptığım eşyaları satıcılara satmaya çalışarak geçiriyorum. Satamadığım eşyaları tekrar köye taşımak zorunda kalıyorum” dedi.
‘Çarşı büyük tüccarların sömürüsüne maruz kalıyor’
Buchra Oulami, eşinin gözleri görmediği için çalışmadığını o nedenle kendisinin 5 çocuğunun okul masrafları, yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğunu söyledi. Diğer üreticilerin mallarını ucuza aldığını ancak turistlere yüksek fiyatlarla sattığını vurgulayan Buchra Oulami, şunları aktardı:
“Bu durumda en büyük kaybeden ise sadece geleneksel ürünleri satan kadınlar oluyor. Ürettikleri her şeyden biraz kazanıyor. Geleneksel ürünler Fas'ın kültürel yüzüdür. Onsuz turizm olmaz. Ancak bu alanda emek verenlerin haklarını alamadığını söylemek gerekiyor. Çarşı büyük tüccarların sömürüsüne maruz kalıyor. Bu şartlarda geçimimizi sağlamak için zor koşullara direniyoruz.”
‘Bol satış olduğunda mutlu oluyorum’
Hafiza Al-Sulafi de pazara ayak bastığından beri şartların kendisini zorladığını söyleyerek, “Bazen bol bol satış yapıyorum ve bu durum beni mutlu ediyor. Bazen ise günde sadece bir iki parça satabiliyorum. Turistlerin isteği üzerine sepetlerin üzerine bazı sembol ve ibareler koyuyorum. Bu yöntem hem turistlerin sürece en başından katılmaları hem de daha yakından görmeleri nedeniyle tercih ediliyor. Geleneksel zanaatkarın nasıl yapıldığını görüyorlar ve bu onların hoşuna giden bir tarz” dedi.
‘Kazandıklarımız hammadde ve ulaşım ücretine yetiyor’
Kadınlardan Hadda Olami de tüm gününü tüccarlara mal sunarak geçirdiğini anlattı. Marakeş'e yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Oudaya bölgesinde yaşadığını dile getiren Hadda Olami, “Yüklü olarak pazara ulaşmak için bazen 3 ulaşım aracı kullanıyoruz. Yaşam koşullarımız zor. Bazen kazandıklarımız hammadde ve köy-pazar arasındaki ulaşım ücretine yetiyor. Kızlarımın benim yaşadığım şartlarda yaşamasını istemiyorum. Başka bir hayatları olsun istiyorum, bu yüzden daha iyi bir hayat yaşamaları için okumalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Bölgeyi vuran deprem nedeniyle koşullarının daha da zorlaştığını söyleyen Hadda Olami, “Deprem nedeniyle ülkede fiyatlarda artış yaşandı. Bu nedenle geçimimiz de zorlaştı. Turistler de artık eskisi gibi değil. Ekonomik kriz ve yüksek fiyatlar nedeniyle geleneksel ürünlere olan talepte ciddi azalma oldu” diye kaydetti.