Dêrezor-  Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrazor kırsalında tarımla uğraşan kadınlar, yaşadıkları susuzluk nedeniyle işlerini kaybetme ile yüz yüze geldi. Türkiye’nin Fırat Nehri suyunu kesmesiyle yaşanan su sorunu yaşamlarını iyice zorlaştırıyor. Su kesintisi başta tarım olmak üzere yaşamın birçok alanını etkilemiş durumda.

“Türkiye’ye baskı uygulanmalı”

Hecîn kentinden olan 45 yaşındaki çiftçi olan Hasna El-Heşeş, “Çok eskiden beri çiftçilikle uğraşıyoruz. Tarlalarımızda çalışıyoruz. Buğday, arpa, pamuk ve sebze ekiyoruz. Yakıt sorunu nedeniyle gübre ve tohum getiremiyoruz. Bu zorluklara su sorunu da eklenince daha çok zorlanıyoruz” dedi. Yağmurun bu yıl az yağmasından kaynaklı ekim işine geç başladıklarını anlatan Hasna El-Heşeş, “Tarım sürekli su isteyen bir iştir. Ancak bu yıl sulama çok pahalı. Hektar başına 13 bin Suriye lirası vermek zorundayız. Tarlamız Fırat Nehri’ne yakın olmasına rağmen işgalci Türk devleti Fırat Nehri suyunu kestiğinden sulamada zorluk çekiyoruz” şeklinde konuştu. Uluslararası kamuoyuna seslenerek Türkiye’ye Fırat Nehri suyunu açmaları için baskı yapmalarını isteyen Hasna El-Heşeş, ayrıca sulama, tohum, ilaç ve diğer tarımsal ihtiyaçlar dahil olmak üzere tarımsal projelere destek çağrısında bulundu. Hasna El-Heşeş, tüm zorluklara rağmen tarımdan vazgeçmek istemediklerinden söz etti.

Su kıtlığı kuyu kazdırdı

Çiftçi Hemda El-Hemid de “Tarım ile geçimimizi sağlıyoruz. Ancak yüksek fiyatlar nedeniyle ekimde zorluklar çekiyoruz” diye belirtti. Hemda El-Hamid, yazın sebze ektiğini ifade ederek, su kıtlığı nedeniyle kuyu kazdığını anlattı.

Savaş suçu işleniyor

Hacîn Tarım Yönetimi Eş Başkanı Amina El-Salem ise “Fırat Nehri suyunun kesintisi nedeniyle bu yıl Dêrazor’da tarım tehlike altında. Bu yıl bu yüzden birçok zorluk ile karşı karşıya kalıyoruz. Önceki yıllarda ve bu yıl her şeyin maliyetinin yüksek olması, tarımın karşılaştığı sorunlar, devam eden su sorunu ile birlikte bu sektör bir felakete doğru gidiyor. Tarım Bakanlığı, yeni sezonu kurtarmak için çözüm bulmaya çalıştı.  Ancak Ebû Herdûb’dan Baxoz’a kadar sorunları aşabildi” dedi. Birleşmiş Milletler ve uluslararası kurumlara seslenen Amina El-Salem, su kesintisinin savaş suçu olduğunu ve bunun derhal önüne geçilmesi gerektiğine işaret etti.