İdlib’de çocuklar ilkel yağ yakma işlerinde çalıştırılıyor
İdlib halkının içinde bulunduğu zor koşullarda binlerce çocuk, ilkel yağ yakma işlerinde çalıştırılıyor. Çocuklar, hastalık ve hayati risklerine rağmen düşük ücret ve uzun çalışma saatlerini kabul ettikleri için çalıştırıldıklarını anlattı.
LİHA HATİP
İdlib – Türk devleti ve ona bağlı Heyet Tahrir el- Şam (HTŞ) işgali altındaki Suriye’nin Kuzey kenti İdlib’de çok sayıda çocuk, yakıt elde etmek için kullanılan ilkel yağ yakıcılarda çalıştırılıyor. Çocuklar yağ arıtma işlemlerinde atıkların toplanması, yakıt depolarının içeriden temizlenmesi ve sıkışmış kirlerin çıkarılması işlerini yapıyor.
12 yaşında 3 yıldır petrol rafinerisinde çalışıyor
Serakib şehrinden göç ettirilen Halid el-Abbas henüz 12 yaşında. Ailesinin geçimini sağlamak için İdlib'in kuzeyindeki Termanin kasabasında bir akaryakıt deposunda çalışan Halid el-Abbas, “Üç yıl petrol rafinerisi alanında çalıştım. Babamın vefatından sonra okulu bırakıp aileme destek olmak için çalışmaya başladım. Maruz kaldığım risklere ve hastalıklara rağmen bu tehlikeli meslekte çalışıyorum. Bu alandaki çalışmalar tüm tehlikelerine rağmen uzun saatler devam ediyor ve bazen sadece ben değil bu mesleğin tüm emekçileri nefes darlığı ve bazı cilt hastalıklarından mustarip” diyor.
‘Bu tehlikeli iş için düşük ücret alıyor’
İdlib'in kuzeyindeki Kafruma kasabasından Ataa kampına göç ettirilen 14 yaşındaki Kamel Al-Razuq da bir akaryakıt ocağında çalışıyor. Düşük ücretleri ve uzun çalışma saatlerini kabul ettikleri için çalıştırıldıklarını söyleyen Kamel Al-Razuq, yaptıkları işe ilişkin şunları anlattı:
“En zor iş tankları temizlemek. Keskin bir kokusu var ve göz kaşıntısına neden oluyor. Kolay iyileşmeyen bir bronşite neden oluyor. Bu tehlikeli iş için düşük bir ücret alıyoruz. Sabahın erken saatlerinde işe başlıyoruz ve akşam saatlerine kadar devam ediyor. Ayrıca yanma sonucu oluşan kömür parçalarını da kışın ısınma malzemesi olarak satılması için torbalara dolduruyoruz.”
‘Alerjik astım hastası oldu’
Tarhin kasabasından Hasan Şeyh İsmail de henüz 13 yaşında. Hasan Şeyh İsmail, yaptığı iş nedeniyle alerjik astım hastası oldu. Annesi Samiha Şeyh İsmail (49), "Eşim kanser hastası olduğu için oğlum iş aramaya başladı. Oğlum kasabada yağ yakıcılarda çalışmak zorunda kaldı ancak kısa bir süre sonra çöp yakma fırınlarından çıkan gazlardan etkilendi. Nefesi kesiliyordu ve sürekli öksürüğü vardı. Doktora gittiğinde astımı olduğu ortaya çıktı. Hastalığın tüm olumsuzluklarına rağmen oğlum çalışmak zorunda kalıyor” sözleri ile yaşadıkları geçim sıkıntısına dikkat çekiyor.
‘Çocuklar tüm risklerine rağmen bu alanda çalıştırılıyor’
Sarmada şehrinden aktivist ve çocuk işleri uzmanı Faiza Al- Aslan (36) da zorlu mesleklerde çocuk işçiliğinin tehlikelerine ilişkin konuştu. İlkel yağ yakma tesislerinin onlarca kişiye iş imkânı sağladığını ancak sağlık yönünde çok zararları olduğuna vurgu yapan Faiza Al-Aslan, “Çocuklar tüm risklere rağmen bu alanda çalıştırılıyor. İlkel yağ yakma alanlarında zehirli gazlar meydana geliyor ve kötü kokular yayılıyor. Bu durumdan kaynaklı çalışanlarda hastalıklar meydana geliyor. İleri yaşlardakiler acil durumlarda ne yapacağını biliyor ancak çocuklar bu konularda bilgi sahibi değil” dedi.
İlkel yağ yakma tesislerinde çalışan çocukların hem çocukluklarını yaşayamadığına hem okullarına gidemediğine hem de zihinsel ve fiziksel olarak birçok olumsuz etkiler yaşadığına dikkati çeken Faiza Al-Aslan, “Tüm bunlar çocukların sömürülmesi anlamına geliyor” diye konuştu.
‘Petrol arıtma tesisleri insan ve doğa sağlığına zararlı’
İdlib şehrinden Dr. Rawa al-Bakour ise, petrol arıtma tesislerinin insan ve doğa sağlığına zararlı olduğunu söylüyor. Petrol maddelerinin rafine edilmesi nedeniyle çocukların ciddi etkilere maruz kaldığına vurgu yapan Dr. Rawa al-Bakour, brülörlerden çıkan dumanların ise solunum sistemi sağlığını olumsuz etkilediğini, boğulma, mide bulantısı ve kronik deri hastalıklarına yol açarak kanserli hastalıklara ve bazen de ölüme yol açabileceğini vurguluyor.
‘Hayati tehlike oluşturabilir’
Risklerin sadece sağlığın bozulmasıyla sınırlı olmadığına işaret eden Dr. Rawa al-Bakour, rafinajda kullanılan tankın içindeki yüksek basınç nedeniyle bu brülörlerin patlamasının hayati tehlike oluşturabileceğini dile getiriyor. Dr. Rawa al-Bakour, brülörlerin tank patlaması risklerinin yol açabileceğini de kaydediyor. Hava yoluyla komşu bölgelerinde bu durumdan etkilendiğini belirten Dr. Rawa al-Bakour, yeni doğan bebeklerde şekil bozukluklarına, hamilelerin fetüslerini kaybetmelerine veya fetüsün anne karnında ölmesine neden olduğuna dikkat çekiyor.