Van Gölü kuraklık ve çevresel kirlilik tehdidiyle karşı karşıya

Van Gölü kuraklık ve çevresel kirlilikle mücadele ediyor. Kirliliğin büyük bir tehdit oluşturduğu göl için önlem alınması gerektiğini belirten ekolojistler, göldeki çekilmenin geçtiğimiz senelere oranla daha da arttığına dikkat çekti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Van - Son yıllarda dünyada yaşanan iklim krizinden Türkiye’de büyük ölçüde payını aldı. Su kaynakların tüketilmesi ve var olan su kaynaklarında meydana gelen kuraklık yaşanan krizi derinleştiriyor. Yeşil alanların günden güne azaldığı ülkede en büyük göl statüsünde bulunan Van Gölü ise iklim krizinin yanı sıra kuraklık ve çevresel kirlilikle mücadele ediyor. Her sene suyu daha da çekilen göl kuraklıkla karşı karşıya kalırken, inşa edilen HES’ler ve göle dökülen kanalizasyon atıkları da göle büyük zararlar veriyor.

Göldeki çekilme her sene artıyor

Son yıllara oranla çekilmesi daha da ilerleyen göl, birçok endemik canlı türünün geçiş güzergâhında yer alıyor. İki şehre kıyısı bulunan göle birçok yerden evsel ve kanalizasyon atıkları dökülüyor. Kıyılarının da çöp kirliliği ile sık sık gündeme geldiği göl, canlı ekosistemi açısından büyük tehdit altında. Gölde yaşanan çekilme ve kirliliğe dair konuştuğumuz Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Araştırma Ve Geliştirme Derneği (VAN ÇEVDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arzu Dinçer, son süreçte yaşanan tehditlere karşı göl ve çevresinde önlem alınması gerektiğini söyledi.

“Göle kanalizasyon atıkları atılıyor”

Gölde yaşanan kirliliğin son birkaç yıl içerisinde daha da arttığına dikkat çeken Arzu Dinçer, 1 milyon 500 nüfusa sahip olan göl havzasının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Arzu Dinçer, yaşanan kirliliğe dair şunları söyledi: “Her gün kıyılardaki yerleşim yerlerinden yaklaşık 56 bin metrekare küp kanalizasyon atıkları göle akıtılıyor. Kanalizasyon atıklarının büyük bir ölçüde göle boşaltılması ve sahil kenarında atılan çöplerin yanı sıra iklim değişikliği ile kuraklık ta gölü ciddi anlamda etkilemektedir. Gölün suları her geçen gün biraz daha çekiliyor. Özellikle biyolojik atıkların arttığı yaz aylarında kirlilik birçok noktada insan sağlığını tehdit ediyor.”

“İnci Kefali’nin üreyememe riski var”

Havzanın bazı noktalarına yapılan arıtma tesislerinin maliyeti yüksek olduğu için çalıştırılmadığına yer veren Arzu Dinçer, artan kirliliğe bir tedbir alınmadığı halde gölün bir balçık çukuruna dönüşeceğine vurgu yaptı. Gölde artan kirliliğin endemik canlılara da büyük zarar verdiğini aktaran Arzu Dinçer, “Gölde yaşanan bu kirliliğin üç nedeni var; bunlardan birincisi kanalizasyon atıklarının göle atılması, gölü besleyen akarsuların bir kısmı yerleşim alanlarında geçiyor olması ve evsel atıklardır. Bu kuraklık ve kirlilik göldeki endemik canlılara da büyük zararlar veriyor. Örneğin endemik tür olan İnci Kefali üreme yolu olan Van gölü ve çevresinde yeterli su bulamadığı için ürüyememe riski vardır. Yine Erciş Çelebibağ flamingo yolu da aynı nedenlerden dolayı kurumak üzere” sözlerini kullandı.

“Tedbir alınmalı”

Kirliliğin yanı sıra yaşanan kuraklık nedeniyle gölde ciddi bir çekilmenin yaşandığına değinen Arzu Dinçer, göl çevresinde bulunan göletlerin ise kuruduğuna dikkat çekti. Arzu Dinçer, son olarak şunları söyledi: “Van'ın Özalp ilçesinde bulunan Şamran kanalı, Akgöl, Değirmigöl, Sıhke gölü, Zernek barajı, Karasu, Erciş koçkiri barajında kuraklık nedeniyle suları çekildi. Van gölü kuraklık nedeniyle gölün birçok yerinde adacıklar ve Bitlis Adilcevaz sahilinde mikrobiyalitlerin oluşmasına neden oldu. Mevsimsel yağışların az olması bölgedeki döngüyü olumsuz etkiliyor. Kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız dönemlerde bu yağışlardaki düşüşlerden dolayı  doğal olarak tedbirler almak zorundayız.”