Türkiye’nin savaş yöntemi: Til Temir’de ekin tarlalarını ateşe veriyorlar
Til Temir Halk Belediyesi Eş Başkanı Ronaz Yûnis, tarla yangınlarına ilişkin konuşarak, bunun Türkiye’nin kirli planlarının bir parçası olduğunu söyledi. Ronaz Yûnis, kimi önlemler aldıklarını anlatarak, halktan da duyarlılık istedi.
SORGUL ŞÊXO
Hasekê- Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar yapan ve Demokratik Ulus Projesi’ni yıkmak isteyen Türkiye , son yıllarda bölgenin ekonomisine yönelik de yeni bir savaş başlattı. Türkiye ve ona bağlı güçler bir strateji olarak tarlalardaki ürünleri yakıyorlar. Bölgenin ekonomik olarak kötüye gitmesi ve halkın temel ihtiyaçları sağlamasının önünde engel olan bu saldırılar durumu oldukça zor hale getiriyor.
Tarlaların yakılması ile karşı karşıya kalan bölgelerden biri de Til Temir ilçesi ve kırsal kesimleri. İlçenin Tarım Kurumu’na göre bu yıl çiftçiler, 72 bin 535 dönüm buğday, 2 bin 713 dönüm arpa ekti. Ancak toplam 75 bin 248 dönüm alanları yakıldı. Til Temir İlçesi Halk Belediyesi Eş Başkanı Ronaz Yûnis, ajansımıza konuştu.
“Ekipler hazır”
Buğday ve arpa biçme zamanının yaklaşmasıyla birlikte tedbirler aldıklarını ifade eden Ronaz Yûnis, “Çiftçiler bu yıl ekmeye büyük bir emek verdiler. Ektikleri buğday ve arpayı sulamak için gece gündüz yatmadan emek verdiler. Bu yıl ki hasadı toplamak için çiftçilere yardım etme konusunda bize büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu yüzden var olan hasadı korumak için Olağanüstü Komite kuruldu. Bu komite İç Güvenlik Güçleri, HPC, HPC-Jin, Tarım Kurumu, İlçe Meclisi ve Halk Belediyesi kurumlarından oluşuyor. Temel görevimiz halkın hasadını yanmaktan kurtarmaktır. Olası bir yangında aranacak kişiler belirlenmiş durumda. İç Güvenlik Güçleri ve HPC ve HPC-Jin ateşi söndürmeden sorumlu. Tarım Kurumu sulu buğday ve arpa noktalarını belirliyor. Belediye ise su kuyuları ile itfaiye konularında yangının olduğu yere ulaşma konusunda her zaman hazır olacak” dedi.
“Herkes bulunduğu yeri korusun”
Türkiye’nin birçok yöntem ile bölgeye saldırdığının altını çizen Ronaz Yûnis, “Türk devleti bölgemize birçok yol ve yöntem ile saldırıyor. Ona bağlı uyuyan hücreler tarlaları ateşe veriyor. Bu yüzden halk emeğine sahip çıkak için uyanık olmalı gözü açık olmalıdır. Önümüzdeki süreçte komin eş başkanları ile bizlerle hareket etmeleri için görüşeceğiz. Herkesin kendi bulunduğu çevrede kendini sorumlu hissetmeli ve etrafını korumalıdır. Bizlerin tek başına çalışması yetmez o yüzden hep birlikte emeğimize sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.
“Birlikte savaşa karşı duralım”
Habur Nehri suyunun kesintiye uğratılmasının da olumsuz etkisinin olduğunu sözlerine ekleyen Ronaz Yûnis, “Elimizdeki imkanlara göre halka yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şuan iki itfaiye ve bir su kuyusu hazır. Eğer bugün Habur Nehri suyu olsaydı kuşkusuz tarla yangınlarını söndürmede önemli bir rol oynayacaktı. Çünkü tarlaların büyük çoğunluğu nehrin kenarında. Bu yüzden de Türk devleti Habur suyunu keserek bize karşı savaş yürütüyor. Çiftçiler tarlalarını korumalı ve bu anlamda yardımcı olmalılar. Traktör ve su kuyuları olan kişiler bize yardımcı olmalılar ki; birlikte bu savaş karşısında durabilirim” şeklinde konuştu.
“Birlikte yangınları söndürebiliriz”
Yangınlar konusunda yalan bilgi verenler hakkında da konuşan Ronaz Yûnis, “Geçtiğimiz yıl bazı kimseler yalan haber veriyordu. Hesekê hattı üzerinden tarların yandığını söylüyordu. Sonra yangının başka yerde olduğunu görüyorduk. Bunların düşmanın yol yöntemi olduğunu çok iyi biliyoruz. İsteğimiz halkın, çiftçinin bunlar karşısında uyanık olmalarıdır. Birlikte bu yangınları durdurabiliriz” diye belirtti. Ronaz Yûnis “Türk devleti ektiğimiz buğday ve arpadan korkuyor. Birbirimizi tamamlayıp tarlaları korumalıyız. Emeğimize, toprağımıza sahip çıkalım. Ekonomimizi güçlendirelim” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.