Türkiye’nin ciğerleri ‘sönüyor’

Türkiye birçok noktada süren orman yangınlarının acısını yaşıyor. Ülkenin ciğerleri bir bir sönerken tartışılan, yangınlara hızlı müdahale edilmemesinden çok siyasi açıklamalar. Yangınlar neden ve nasıl çıktı? Neden müdahale edilemedi? Nasıl açıklamalar yapıldı? Haberimizde bu soruların yanıtlarını aradık.

SARYA DENİZ

Haber Merkezi- Türkiye, 28 Temmuz tarihinden bu yana orman yangınlarıyla boğuşuyor. Ülkenin 100’den fazla noktasında orman yangını gerçekleşti ve bunlardan bazıları hala etkisini sürdürüyor. Yangınlarda 8 insan yaşamını yitirdi. Yine binlerle ifade edilen hayvan öldü. Ağaçlar kül oldu. Yangınların neden ve nasıl çıktığı, yangına nasıl müdahale edildiği, yetkililerin açıklamaları çok tartışıldı. Türkiye’nin ciğerlerinin kül olduğu yangında birçok zafiyet gündeme geldi. Ve tüm bu iddialar uzun bir süre konuşulacağa benziyor.

Haberimizde sürecin nasıl sürdürüldüğü ve neler yaşandığına odaklanacağız. Yangınların, iklim değişikliği ya da kaza sonucu değil sabotaj sonucu çıktığı iddiaları ortaya atıldı ve sosyal medyada bu yönlü birçok paylaşım yapıldı. Yangınların sabotaj sonucu çıktığına ilişkin soruşturma açıldı. Soruşturma hala devam ediyor.   

Sabotaj ve imar iddiaları

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, en son yaptığı açıklamada sabotaj iddialarına yönelik geniş çaplı bir soruşturma yürütüldüğünü duyurdu. Erdoğan, soruşturma sonucunda bu iddiaların doğrulanması halinde suçlulara en ağır cezalar verileceğini söyledi. Erdoğan’ın yanan canlılar ile ilgili maddi karşılığının verileceği sözleri ise tepkiyle karşılandı. 

Sabotaj iddiası, yakılan alanların yeniden imara açılacağına ilişkin kaygılar etrafında da şekillendi. Ancak bu iddialar geçmişteki pratikler hatırlatılarak kamuoyuna duyuruluyor.  Henüz konu ile ilgili somut bir delil ya da bu yönlü bir soruşturma söz konusu değil.

İddialar ile ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “300'e yakın” ihbar aldıklarını ve bu ihbarları değerlendirdikleri açıklamasında bulundu.

Yangınlarla gelen iddialar ve ırkıçılık

Yangınların başladığı ilk günlerde ortaya PKK iddiası atıldı. Ve bu iddiada sosyal medyada çokça paylaşıldı. Yazılı ve görsel basında da bu iddialara yer verildi.

Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yakalanan iki PKK'linin "Orman yakmak için 3 ilde keşif yaparken" yakalandığı haberleştirildi. Ancak haber Manisa Valiliği tarafından yalanladı. Sosyal medyada bu tür haber bombardımanların ardından Kürtler ile ilgili birçok ırkçı paylaşım gerçekleşti. Drone ile ormanlara alevler püskürtüldüğü anları gösterdiği iddia edilen bir videoyu paylaşıldı.

Melih Gökçek’in, “Alçaklar dronla yangın çıkartıyor. Videonun soluna bakın dronun ayağını göreceksiniz" notuyla yaptığı paylaşımı Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM) görüntülerin Türkiye ile ilgisi olmadığını açıklaması üzerine silindi.

“Yangınlara geç müdahale edildi”

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türk Hava Kurumu (THK), yangınlara müdahale etmekte geç ve yavaş kaldığı gerekçesiyle eleştirilerin odağı. Özellikle Türkiye'nin elindeki yangın söndürme uçaklarının sayısı yetersizdi. Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli, bakanlığın envanterinde yangın söndürme uçağı ve helikopteri olmadığına ilişkin açıklama yaptı. Kaç müdahale aracının olduğu konusunda da çelişkili bilgiler verildi. THK'nın 29 Temmuz'da yaptığı yazılı açıklamaya göre, Türkiye'nin elinde yangınlara müdahalede kullanabileceği üç uçak var. Ancak daha sonra THK “toplam 20 hava aracının” yangınlara müdahalede kullanıldığı belirtti. Öte yandan yapılan farklı açıklamalarda söz konusu uçakların THK tarafından tedarik edilen Rus uçakları oldukları anlaşılıyor.

Çelişkili açıklamalar

Bakan Pakdemirli bir sonraki açıklamasında THK uçaklarının kapasitesi yetersiz olduğundan yangınlara müdahalede kullanılmadığını da öne sürdü. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, orman yangınlarının devam ettiği Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaptığı incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, “Uçak konusundaki sıkıntıların ana sebebi THK'nın filosunu yenileyememiş olmasıdır. Ukrayna, Rusya ve Azerbaycan'dan ve son anda İran'dan gelen uçaklarla uçak sayımız artmıştır. Orman yangınları ile mücadele filomuzu güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi. Erdoğan’ın gazetecilere yaptığı açıklamaya göre kullanılan helikopter sayısı 45, uçak sayısı ise 30 Temmuz itibarıyla 5-6. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın yaptığı son açıklamaya göre de 2 Ağustos itibarı ile , “16 uçak, 9 İHA (insansız hava aracı) ve 52 helikopter” yangınlara müdahale etti.

2019’da yangın söndürme işleri özelleştirildi

Öte yandan basında yangın söndürme işleri ile ilgili çıkan haber tartışmaları daha da büyüttü. Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve Tele1 Ege Temsilcisi Tuncay Mollaveisoğlu, bir televizyon röportajında “yangın söndürme işlerinin 2019 yılında özelleştirildiği” iddiasını dile getirdi. 2019 yılında Muğla'da yaşanan orman yangını hatırlatarak, bu dönemde “Orman Bakanlığı'nın yangın söndürme işini THK'dan alarak yerine özel şirketleri getirdiğini öne sürmüştü.

Tarım ve Orman Bakanlığı bu “özelleştirme” iddiasını yalanladı.

Alevler termik santrale ulaştı

Orman yangınlarında en çok tartışılan konulardan biri de termik santral oldu. Alevler Ören‘deki Kemerköy Termik Santrali’ne de sıçradı. Santral şirketi tarafından yapılan açıklamada yangının santrale sıçramasına karşı “gerekli önlemlerin alındığı” belirtildi. Ancak öyle olmadı. Peş peşe patlamalar meydana geldi. Terminal yakınındaki mahalleler boşaltıldı. Uzmanlar santral içinde yoğun patlayıcı maddeler olduğunu belirtiyor. En tehlikelisi ise jeneratörlerin soğutmasında kullanılan hidrojen gazı. Hidrojen üretme tesisinden çıkan gaz, daha sonra kullanılabilmek üzere tanklarda depolanıyor. Yangının bu tanklara sıçraması ise büyük bir felaket anlamına geliyor. Kemerköy Termik Santrali yetkilileri tankların boşaltılarak yerine su konulduğu ve bu tehlikenin önüne geçildiği bilgisini paylaştı.

Binlerce hektar alan yandı

Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 2011-2015 yılları arasında her yıl ortama 2 bin 319 yangın çıkıyor. Bu yangınlarda 6 bin 371 hektar orman alanı kül oluyor. 2016-2020 yılları arasında yıllık ortalama yangın sayısı 2 bin 770. Bu yıllarda yanan orman alanı miktarı 11 bin 818’e yükseliyor. Yalnızca 2020 yılında 3 bin 399 yangının çıktı. 20 bin 971 hektar orman alanı yandı. İklim krizinin derinleşeceği düşünüldüğünde bu rakamların daha da artacağı düşünülüyor.  

Binlerce hayvan öldü

Yangınlarda binlerce hayvan hayatını kaybetti. Yangından etkilenen hayvanları kurtarabilmek için ise birçok insan seferber oldu. Ancak ortada koskoca bir felaket fotoğrafı var. Peki yangından etkilenen hayvanlar için neler yapılabilir?

  • Yangın bölgesinden uzaklaştırın.
  • Sıcak ortama alın. (Vücut ısısı düşer. Dışarısı sıcak olsa da sıcak ortam gerekli.)
  • Yanık bölgesini ılık su ile yıkayın. (12-18 derece sıcaklıkta.)
  • Yanık kısmının üzerini kapatın. (İmkan varsa steril bir bezi ıslatıp üstünü kapatabilirsiniz.
  • Hayvanın üzerini örtün. (Kıyafet veya battaniye)
  • Hareketini kısıtlayın. (Kutu, kafes gibi bir alana koyabilirsiniz.)
  • Veteriner hekime ulaştırın. (Sessiz ve ışık stresi olmayan bir şekilde ulaşım sağlayın.)